bugün

18 haziran 1815 tarihinde yapılmış olup napoleon bonaparte ın son savaşı olmuştur.napoleon bu savaşta sıfırı tüketerek kendi sonunu hazırlamıştır.sağlığının bozuk oluşu ve mareşallerinin beceriksizlikleri savaşın kaybında önemli rol oynamıştır.
britanyalılar general wellington yönetiminde savaşı kazanmış, fransızların avrupa' da ki hakimiyeti sona ermiş, napoleon bonaparte sıfırı tüketmiştir.
iced earth'un the glorious burden albumu icin ilham kaynagı olmus savas.
http://www.britishbattles...oo/waterloo-june-1815.htm

http://www.napoleonguide.com/battle_waterloo.htm
Napolyon 1815 yılında sürgünde bulunduğu Elbe adasından kaçtığında, Avrupa'nın tüm monarşileri büyük bir paniğe kapıldı. Birkaç sene öncesine kadar tüm kıta Avrupa'sına kök söktüren adam tekrar dönmüş ve kısa sürede halkının desteğiyle başa geçmişti. Yıllarca savaşmaktan yorgun düşmüş Fransız halkından, geçmişteki gücüne göre çok küçük kalan 70.000 kişilik bir ordu çıkarıp kuzey-doğu istikametine yürümeye başladı. Panik içindeki tüm ülkeler birer birer ordularını hazırlayıp, Paris üzerine yürümeye başladılar. ingilizler ve Prusyalilar, Belçika'da güçlerini birleştirip beraberce Napolyon'u yenilgiye uğratmayı planladılar. Bu sırada isveç kralı ve Rus çarının orduları çoktan yola çıkmıştı.

Napolyon kendisine karşı gelmekte olan büyük gücün birleşmesini beklemek yerine onları birleşmeden teker teker yenmeye karar verdi. ingiliz ordusuna; Duke Wellington, Prusya ordusuna ise Mareşal Blucher komuta etmekteydi. ingilizlerin 77.000 (içinde Hollanda ve Belçikalılarda var), Prusyalıların ise 102.000 adamı vardı. Bu sayı 70.000 adamı olan Napolyon'u korkutmak bir yana, onun daha çabuk saldırmasını sağladı.

Napolyon önce yalnız yakaladığı Prusyalıları Lingy'de kolayca mağlup etti. Prusya ordusu dağılıp, geri çekilmeye başladı. Napolyon şimdi asıl gücünü Waterloo kasabasında bekleyen ingilizlere çevirebilirdi. Yenilmiş Prusyalıların geri dönüp, ingilizlerle birleşmesini önlemek için Mareşal Grouchy görevlendirildi.

Napolyon ingiliz ordusunun karşısına çıktığında ordusunu savaş düzenine soktu ve ertesi gün şafakla saldırmaya karar verdi. Fakat gece yağan yoğun yağmur yüzünden ertesi sabah heryer çamur olmuştu. Bu durum süvarilerin ve piyadelerin hareketini zorlaştıracağından, Napolyon toprağın kuruması için öğlen vaktine kadar bekledi.

ingilizler savaş alanına erken varmanın avantajını kullanmış ve daha avantajlı bir pozisyon almışlardı. Birkaç çiftlik evini de ele geçiren ingilizler, bu hattı savunabildikleri kadar savunup Prusyalıların gelmesini bekleyeceklerdi.. Bu çiftlik evlerinde ve şatolarda savaş süresince, 10.000 Fransız, 2.000'de ingiliz askeri savaştı. Çiftlik evlerinin ne kadar stratejik önemde olduğu bu sayılardan anlaşılabilir.

Savaş, Fransızların saat 11:30 gibi yaptıkları top atışlarıyla başladı. Bunun ardından başarısız bir ani bir saldırıyla, ingilizler ile yedek kuvvetlerinin arasına girmeyi düşündüler.

Yarım saatlik bir bombardıman'ın ardından Fransızlar,18.000 askerle D'Erlon'un önderliğinde La Haye Sainte(ev) doğrultusunda saldırdılar. Burada bulunan ve bombardımandan paniğe kapılmış, çoğu Hollandalı ve Belçikalı askerler kaçarak avantajı Fransızlara geçirdiler. Fransızlar kaçan birliklerin peşinden bir tepeyi tırmandıklarında karşılarında General Picton komutasında ateşe hazır ingiliz piyadeleri buldular. Yıkıcı ingiliz ateşinin ardından, Picton adamlarına süngü hücumu emretti. Kendiside bu hücum sırasında başından vurularak öldürüldü.

ingiliz saldırısı devam ederken, ingiliz süvarilerinin kumandanı Lord Uxbridge, kendi ağır süvarilerine saldırı emri verdi. Böylece birçok resime konu olan "Charge of Scots Grey" başlar.

ingiliz süvarilerinin hücumu Fransız savunmasını zorlar. Napolyon savunmasını desteklemek için genç askerlerden oluşan bir tümeni daha yollar. Bunlarda ingilizler tarafından püskürtülünce, Napolyon daha tecrübeli askerlerden oluşan iki tümen daha yollar. Bu yeni tümenler ingilizleri durdururlar ve sonunda Fransız savunma hattı yeniden oluşabildi.

işte bu anda bilinmeyen bir şey oldu. Fransız general Michel Ney(ki kendisi Napolyon'un en güvendiği adamlarından birisidir) komutasındaki bir grup süvari hücuma kalkar. Kimse bunun nedenini bilemez. Bu bir grup süvari, ingilizler tarafından kolayca yok edilir. Bundan sonra savaş meydanlarında çok az görülen bir şey olur. Arkadaşlarının zor durumda kaldığını gören diğer Fransız süvarileri de aniden hücuma geçer. 15.000 süvari ingiliz mevzilerine doğru at sürer. Sonradan yazılanlara göre 15.000 atlının biranda hücuma geçişi toprağı titretmiş, gökyüzüne en güçlü fırtınadan daha çok ses vermiştir. (Yüzüklerin efendisi, kralın dönüşünde Rohan'ın sadece 6.000 süvariyle saldırdığını düşününce gayet anlaşılabilir bir durum)

Ne kadar görkemli olursa olsun, piyade ve topçu desteğinden noksan yapılan bu saldırı savaşın kaderini değiştirdi. ingilizler ufak gruplara ayrıldılar. Kendi aralarında 'kare'ler oluşturarak ve dışa doğru süngülerini tutarak(kirpi gibi) bu hücumu durdurdular. Fransızlar birkaç kez daha saldırdı fakat gene sonuç alamadılar.

Ne ingilizlerin nede Fransızların süvarisi kalmıştı. ingiliz kumandanı Duke Wellington Prusyalıların her geciktiği saniye ordusunun yenilgiye o kadar yaklaştığını bilerek ''Ya gece gelmeli ya da Blucher'' demiştir. işte bu anlarda Prusyalıların öncüleri savaş alanına gelmeye başladı.

Söz sırası Napolyondadır. Askerlerine ''Bu sabah savaşı kazanma şansımız %90 dı. Şimdi %60,hala üstün durumdayız'' diyerek efsanevi 'imparatorluk muhafızlarını' savaşa sürdü.

Muhafizlar canlarından çok sevdikleri imparatorları için, ingiliz mermilerinin önüne atlayarak hücuma kalktılar. ingilizler zorlada olsa muhafızların hücumunu durdurdu. Muhafızlar o kadar zor durumda kalmışlardı ki dağılarak kaçtılar. Daha önce imparatorluk muhafızlarının hiç bozulduğunu görmeyen Fransız ordusu, Prusyalılarında 90.000 adamla savaşa yetişmelerinin ardından geri çekilmeye başladı.
Birkaç sene önce 600.000 kişiyle Rusya'ya saldıran ''Armee Grande' den geriye, panik içinde kaçışan genç askerler kalmıştı. Oysa Napolyon'a eski askerleri lazımdı bu savaşta.
Napolyon da ''Austerlitz savaşındaki askerlerim olsa ben size gösterirdim'' diyerek durumu özetlemiştir.
Yenildiği sırada Rus, isveç ve Avusturya orduları da Paris yolundaydı.

Bu Napolyon'un son savaşı oldu. Yakalanıp tekrar sürgüne gönderildi. Bu sefer kaçamasın diye, güney Atlantik'te bulunan St. Helena adasına.
napolyonun sonunu getiren savaştır.
napolyonun yenildiği bir avrupa savaşı olmaktan öte bir anlamı olmayan bir askeri vaka.
(bkz: abba)
hepimizin az veya çok ingilizce bilmemize neden olan savaşlardan en önemlisi.
ingilizler, ilk önce zamanın dünya devi ispanyolları 1588'de dağıtmış, sonra iyice palazlanan fransızları 1815'de yenmiş, ardından 'ben de büyük ülkeyim,' diye ayağa kalkan almanları, evladı ve ortağı amerika ile iki dünya savaşında susturmuş, en son olarak soğuk savaşla da sovyetlerin canına okumuştur.
şimdi şili'den filipinlere, norveç'ten pakistan'a, her kimle itetişim kurmak isterseniz, ingilizce bilmeniz gerekmekle birlikte, konuşulamadığı tek yer ülkemizin devlet liseleridir.
(bkz: waterloo station) *
bir running wild şarkısı.
ileri seviyede hasta olan napoleon ordusunun kontrolunu neredeyse tamamen komutanlara bırakmıştır.
ayrıca fransızların şöyle bir öküzlüğü olmuştur; adını hatırlayamadığım bir komutan idaresindeki bir grup süvari ingiliz toplarına saldırır ve bunları ele geçirir. toplara yapılacak iki şey vardır, ya çivi çakılarak kullanılmaz hale getirilecek ya da fransız askerleri tarafından fransız saflarına götürülecektir. çivi bulunamaz(ki yanlarında olmak zorundadır), bunun üzerine "bir fransız süvarisi atından inip de top itmez" mantığı ile kimse toplara ellemez. orada kalır onlar. birkaç saat sonra ingilizler tekrar o bölgeye girer ve topları tekrar kontrol altına alarak fransızları o alandan tamamen püskürtür.
fransız top ateşinin neredeyse hiç durmadığı, fransızların barut sıkıntısı falan çekmediği savaştır. fransız ordusunun da tamamının değil 3'te birinin yok olduğu savaştır. fransızlar'ın bu savaştaki en büyük hatası mareşal ney'in piyade ve yeterli top desteği olmadan sadece süvarilerle ingiliz piyadelerine saldırmasıdır.
bir yanda birleşik krallık ve müttefikleri, bir yanda prusya'dan oluşan ittifak karşısında napoleon bonaparte'ın başında olduğu fransa ordusu çıkmıştır. çatışmalar uzun sürse de özetle durum şudur:

savaş başlamadan önce birleşik krallık ve müttefiklerinin 68.000, prusya'nın 50.000 eri vardır.
fransa'nın toplam gücü 72.000'dir.

savaş öncesinde napoleon bonaparte birleşik krallık ve prusya ordularının birleşmelerini engellemek için ordusuyla tam aralarına, prusya güçlerine dalar. prusyalılar çil yavrusu gibi önce geri çekilir sonra yeniden düzene girip çember çizerek yandan fransız ordusuna dalar. o sırada birleşik krallık ve müttefikleri de diğer yandan dalar ve fransızlar'ı makasa alırlar.

işin ilginç yanı ağır hasar almasına karşın fransızlar'ın geri çekilmemeleridir. fazla av görüp gözü dönen kış uykusundan çıkmış boz ayılar gibi bir prusyalılar'a bir müttefiklere atılır dururlar. olayın sonu +18'e bağlanır.

bu savaşta müttefiklerin kutlanması gereken yönleri hiç tek cepheden fransızlar'a karşı durmaya çalışmamalarıdır. birleşik krallık ordusu hep karşı karşıya çarpışmış; prusya ordusu ise sürekli yandan yeni cephe açarak fransızlar'ın düzenini bozmuştur.
bu nedenledir ki yalnızca 1200 prusyalı ölmüştür. kaçanlar, yaralalanlar falan toplamda 7000'dir ki 72.000 kişilik orduyla savaşan 50.000 kişilik bir ordu için bu son derece düşün bir sayıdır.

burada belirtmeden geçemeyeceğim bir konu ise kötü hava koşullarıdır. saldıran fransızlar'a büyük bir kazık atmıştır hava durumu. savunma durumundaki ittifak için bu büyük bir talaydır. örneğin 1'de bitmesi gereken akın hava koşulları nedeniyle sabaha kadar sürmüştür.

savaş sonucunda durum:

-birleşik krallık ve müttefikler-

ölü: 3500
yaralı: 10.200
kaçak/yitik: 3300
toplam: 17.000

-prusya-

ölü: 1200
yaralı: 4400
kaçak/yitik: 1400
toplam: 7000

-fransa-

ölü ve yaralı: 25.000
esir: 8000
kaçak/yitik: 15.000
toplam: 48.000
ingilterenin 2. dünya savaşına kadar dünyanın tek hakimi olmasını sağlayan savaştır.

görsel
avrupa tarihinin en önemli savaşlarından biri. tarih boyunca fransızların çıkarmış olduğu tek isim olan napolyonun son savaşıdır.
Fransa'nın 25,000 ölü ve yaralı 8,000 esir 15,000 kayıp ile toplam 48.000 askerini kaybettiği, sonucunda Napolyon Savaşlarının sona erdiği ve Paris Antlaşmasının imzalandığı savaştır.
Napolyon bu savaştan sonra küçük bir adaya yerleşip yalnız kalmış ve ölümünü beklemiştir.
napoleon un son savaşı.bu savaştan sonra ingilizlere esir düşen napoleon saint helena adında cingenin at s*ktiği bir adaya sürgün edilmiştir.
manş denizi gören kürt asıllı ingiliz askerin water loo diye bağırmasıyla adını alan savaş.
görsel
Avrupa'nın napoleon'a güle güle dediği savaş.
görsel
Suyu kaybeden mahmut tuncer'in suyu bulana kadar water nerde loo diyerek gezinmesine verilen ad.

Niye savaş dendiğini bilmiyorum.

(bkz: waterloo halayı)
napolyonun attan indirilip eşeğe bindirildigi savas.
Victor hugo'nun Sefiller kitabında alakasız bi şekilde sayfalarca tasvir edilen savaş. Sıçayım waterloo ovasının orta yerine. Sen bize iki satır daha bir gavroche, cosette, marius, madlen baba filan anlataydın ya. Hade onlar olmadı ibne javert göt thenardier filan oldu diyelim onlar da olumlu.

Edit: koduumun yerinde ne kadar çok galyalı varmış. Sanki şanzelize'de boynunda fular kafe dö şekersiz içiyo koltuk altı kıllarını kesmekten aciz ibnesi.