bugün

entry'ler (946)

sabah ezanı

insanın uykusu sırasında duymaya başlayıp tamamını yatakta dinlemeye çalışması büyük zevk veren ezan..insana sakin denizlerin kıyısındaymış hissi veren bir güzelliktir sabah ezanı..hele ki esselatü hayrun minel nevm derken uyanabilmek, sabah rızkından faydalanabilmek..

mevlana nın gizli eşcinsel olma olasılığı

söylenen sözdeki anlam derinliğini anlayamayacak kadar sığ adamların zırvalamalarıdır..onlardan yok mudur sözlükte de?vardır elbette..her zaman her yerde olacaktır böyle gereksiz çıkıntılar..ama onları kim takacaktır..?önemli olan da budur..

3 mayıs dünya türkçülük günü

çoğu insan için gariptir, faşistlik anlamına gelir..zaten klasik komunist söylemidir..milliyetçilik yapmayagör..kesin faşistsindir!

fatih harbiye

doğu- batı çatışmasını anlamak için gerekli altyapıyı kuracak kısa bir eserdir. sade bir dili vardır. doğu-batı çatışması giyimde, müzik aletlerinde, yaşanılan yerlerde kendini göstermektedir..

dağdaki çobanla benim oyum eşit olamaz

alnının teriyle ekmeğini kazanan çobanın oyunu sorgulatamayacak kadar saçma söz öbeği...ona sorulmalıdır ki parasını kazanmak nerelerden geçiyor, ne yapması gerekiyor?

mehmet emin yurdakul

ağlatan, annelerin çocuklarının üzerine nasıl titrediğini gösteren trajik bir şiiri için;

(bkz: kesildi mi ellerin)

kesildi mi ellerin

muhteşem bir mehmet emin yurdakul şiiridir.öyle bir şiirdir ki insanı ağlatır..

- ana ana, hişt, hişt!....
- o kim?
- oh, sen misin, ödüm koptu...
- yeri nerde? kalk göster!
- çıldırdın mı çocuk, bende para nerden olacak? benim gibi bir dul kadın kimden para alacak?
- miras yedin....
- onu baban sağlığında bitirdi; vur patlasın, çal oynasın, karılara yedirdi; param olsa el dikişi diker miyim? böyle ben? bir kör mumum.....
- o masalı başkasına anlat sen; kalk, para ver!....
- sarsma oğlum, haktan korkun yok mudur?
- sus dırlama....
- bir anaya kalkan eli......
- sus dırlama....
- vurma, dur; beni dinle, hangi ana para vermez oğluna? vallahi yok, olmuş olsa feda olsun yoluna.
- kalk diyorum. para, para! şimdi seni vururum...
- billahi yok.....
- ah vuruldum, aman aman omuzum.
oğul, oğul, beni vuran elin yere döşene....
hain evlat, beğendin mi yaptığını? bak ananın haline
ben senden son vaktimde evlatlıklar beklerken
beni böyle al kanların içersine koydun sen!....
ben senin için doğmuş idim, ben senin için yaşardım;
sendin benim her düşüncem, sendin benim her derdim;
bir parçacık benzin uçsa, bir kerecik; 'of' desen,
ah ne ölüm azapları çeker idim o gün ben.

işte artık senin için çarpan yürek duruyor;
ağlayan göz kapanıyor; gülen dudak kuruyor;
çalışan el uyuşuyor; rahat olsun her yerin!...

kim derdi ki, o koynumda büyüttüğüm ellerin
benim şu ak, şu kınalı saçlarımdan tutarak
acımadan, titremeden bana bıçak vuracak?....
bu ne yürek?.. para için insanlıktan geçiyor;
bu ne alçak susayış ki ana kanı içiyor;
seni böyle kimler etti, kanlı cellat, canavar?....

hayır, hayır, onlarda da senden pek çok duygu var;
senin elin, bir celladın bıçağından duygusuz;
senin elin, bir kaplanın tırnağından duygusuz;
senin elin, kan dökücü her bir şeyden haindir,

ah, bir cellat senin gibi kanlıları gebertir;
bir kaplan da anasından başkasını pençeler.

haram olsun, o uykusuz bıraktığım geceler;
bugüne dek emeklerim dursun iki gözüne;
kan yerine irin olsun emdiklerin.....
o kan ne?
o damlayan kimin kanı, avucunun içinde?
yoksa beni vurur iken, bana bıçak saplarken,
kesildi mi ellerin?
of, sızlıyor omuz başım, yaralarım pek derin!
kaç buradan oğul, seni şimdi gelip burda tutarlar;
zincir vurup o karanlık zindanlara atarlar;
kaç buradan bir kuş gibi!
ben kanımı helal ettim, sen de affet ya rabbi!...

il olması gereken üniversiteler

daha iyisi için;

(bkz: üniversite olması gereken iller)

sehit turkusu

ömer karaoğlu'nu ömer karaoğlu yapan dehşetül vahşet eser.

ömer karaoğlu

sadece şehit türküsü için bile unutulmayacak sanatçı. çok güzel bir sesi vardır.

fenerbahce yi destekleyememek

içerde ne kadar sevmesek de dışarda asla mümkün olmayan durumdur. dışarının milli maç kapsamında olduğunun bilincinde olan için sorun yoktur.

yapmis olmak icin seks yapmak

güzel bir hz. ali sözünü akıllara getiren durumdur;

'yaptığı günah bir işle övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.'

yeni tanışılan bir kızda dikkat edilen ilk yer

insanı en çok etkileyen, insanı vuran bakışlara sahip bir çift göz..

samsunspor

bu hafta malatyaspor'u da yenerek 4'te 4 yapan takımdır. futbolu ilerisi için umut vermiştir.

1944 ırkçılık turancılık davası

türkiye'deki türk düşmanlığının ne boyutlarda olduğunu gösteren davadır..bu davada yargılananlara destek olmak için ulus meydanı'na doğru yapılan yürüyüş,destekleyici konuşmalar içermiş, istiklal marşı'yla bitmiştir.ve bu yürekli insanlar ülkeyi bölmekle suçlanmışlardır..

z vitamini

bir hüseyin nihal atsız hikayesidir. tamamen deneysel, ama bir o kadar da güzel bir çalışmadır. z vitamini insana uzun ömür veren bir ilacın adıdır. 21. yüzyıla girerken ismet inönü etrafında şekillenen olaylar konu edilmiştir..yazılanlar hicvederken bu ülkede yapılan yanlışlıkları da çok güzel anlatmaktadır..hikaye ne kadar güldürücü bir dille kaleme alınmışsa da sonu acı gerçekle son bulur..

--spoiler--
Esen, kasırga değil, şehitlerin ruhları idi. Bunlar Beşeri Şefi paramparça etmişlerdi. Şimdi ondan kalan yegâne şey birkaç damla kara boya...

Kasırga, bu kara boyayı Tarih Babanın kitabına doğru sürüklüyor. Ak sakallı ihtiyarsa bu kapkara boyaları ak sayfaların üstüne kabul etmek istemiyerek eliye itiyordu. Fakat kasırga galip geldi ve kara boyalar ak sayfanın üstüne bir iki satır halinde yapışıp kaldı.

Kasırga bir anda dinmişti. Bütün şehitler, bütün ölüler kendi yerlerine gitmişlerdi. Tarih Baba kitabına yazılan iki kara satıra eğilip okuyarak başını kaldırdıktan sonra yüzünü buruşturdu:

- Yazık!... Kitabım hiç böyle kirlenmemişti!
--spoiler--

hikayenin tamamını okumak için;

http://www.erhangazi.com/...ar/z%20vitamini/zv_1.html

kalin musa

kitapta en çok güldüren karakterdir.oğlunu hapisten çıkarmak için düzenlediği ziyafetin bir şeye yaramaması üzerine giden yiyeceklere acıması güldürmüştür.

saygı uyandıran kadınlar

(bkz: banu güven)

(bkz: nazlı öztarhan)

mermi

arapça bir kelimedir. atılan şey anlamına gelir.

hem sevmek hem sevilmek

sevdicekte sevmekte yarışmak gibi bir olayın hazırlayıcısı olan en güzel bir şeydir.