bugün

yok sözlükçüğüm yok ben adam olmam. serdar ortaç olur, ben olmam! o kadar diyim.
okuldaki bi anne kedinin sıçar gibi doğurmasının tasası bana düştü sözlük ilk partiyi ellerimle büyüttüm tamam yakınmıyorum şimdi ikinci partiyi doğurdu okulda işim olmasa da hergün gidip süt, mama, sosis, su veriyorum düzenli olarak param kalmadı valla. işin garibi büyüyen ilk yavrular da tembelliğe alıştığından onlarda aç arada onlarıda besliyorum. kampüste manyak gibi elimde mamalar bi sağa bi sola dolanıp duruyorum mahalledeki yaşlı teyzeler olur ya kedi besleyen onlara döndüm allahtan yaz tatili okul tenha. yok hepsini geçtim en çok dokunan ne biliyor musun sözlük anne kedi yine hamile. yeminle ölmek istiyorum. *
bundan sonra seovi olacağım. kimse entrylerine dikkat etmezken, ben türk dil kurumu başkanı yardımcısı gibi davranacağım.
kendi içimde kaybolduğum gibi insanların içinde de kayboldum.
- rafet el roman'ın bir şarkısında geçen "bana versene" kısmıyla söz vermeyi kastettiğini yeni öğrenmiş durumdayım. adam şarkıyı çıkaralı 1 sene olmuş, ben 1 yıldır beri "ulan çapkın adam ne sapık şarkı yapmış" diye düşünürdüm ama olayı anca çözdüm sözlük.

- kardeşim the sims'in 1. sürümünü oynarken eğer seçtiği insan, sol üst köşede onun verdiği görevleri yapmamışsa "lan adam/kadın, öldürücem olm seni" deyip başlarının üstündeki yeşil ibre kıpkırmızı olana kadar onlara işkence çektiriyor. hatta işi biraz daha abartıp, sinirlendiği kişiyi öldürüyor ve mezarını silip oyundaki toplam parasını arttırıyor. kabul ediyorum, sadist bir kardeşim var.

- he bi de, çok önemli bi mesaj beklerken operatör mesajının gelmesine uyuz oluyorum.
itiraf ediyorum; itiraf.com'da yayınlanan 300 itirafımın 150'si sallama,150'si gerçekti.
slm sözlük napıyon lan kerata?
çok acayip ruh halleri içindeyim olm ya napıcaz bilmiyorum...
bütün sene oturdum ders çalıştım ille de istanbul'a geliyim diye geldim de çok şükür şikayetçi değilim ama tedirginim be sözlük!
yollar desen çok karışık. insanlar desen bozulmuş. garip bi yer burası... zonguldak'a hiç benzemiyo olm valla bak! gazipaşa yetiyodu galiba. aç gözlülük ettik belki de... ne bileyim kafam karıştı lan!
bi de tinerciler çıktı piyasaya. gerçi hep vardı ama bizim haberimiz yoktu be. artık ondan da haberdarım bi gün olur da yolda kalırsam beş parasız diye çok korkuyorum olm bildiğin gibi değil. kafamda komplo teorileri üretip duruyorum geceleri...
sözlük bi akıl ver beni bi rahatlat be!
şimdilik bu kadar birazdan belki bir iki itirafta daha bulunurum. haydi hoşçakal!
doktor mr sonuçları hakkında dinlemediğim saçma sapan şeyler anlatırken, ben panoda asılı duran içimin siyah beyaz yalnızlığına bakıp hala bir tek senden medet umuyorum.
itiraf ediyorum;
-sınava çalışmadım ve vicdan azabı çekiyorum.
-sevdiceğimi özledim ama bunun kesinlikle sınava çalışmama etkisi olmadı.
-uykum geldi ama vicdan azabımı bastırmak için ders çalışıyorum.
-üstte yazdığım şey yalan çünkü; sözlükte sörf yapıyorum.
-sınav patlayacak, şu an acı bir biçimde farkettim. *
editimbüdütüm: evet, patladı cidden. ne kadar ileri görüşlüyüm yarebbim!
çok özledim. sadece çok özledim.
3 sene üniversite okuyup, ani ve aslında benim için daha hayırlı olabilecek bi kararla okulu bıraktım ve dershaneye yazıldım. aslında büyük bi risk aldım. en nihayetinde 21 yaşıma geldim benim yaşımda millet üniversite bitiriyor neredeyse. ayrıca allah korusun bu sene istediğim yeri kazanamazsam, tekrar hangi yüzle hazırlanırım ya da en büyük asker mi olurum onu da bilmiyorum.

şu da var ki; bi yandan kendimi motive etmeye çalışırken bi yandan da 92lilerle dershanede napıcam diye de düşünüyorum. tekrardan liseli gibi hissetmek bünyeme iyi gelmedi ama napıp edip yaktığım şu 3 senenin acısını çıkarmalıyım. aksi takdirde bilimum şey götüme girer.
sözlük.. biriyle çok ciddi bir kavga etmek istiyorum. ama çok ciddi. bir de biri beni sırtımdan vursun istiyorum, böyle ağır bir kazık yiyeyim falan. gayet ciddiyim. manyağım evet, ama istiyorum. ne var.

magdur psikolojisini yaşamak istiyorumdur belki.
sınava soksan beni on alırım, on, on!

o derece kaliteli adamım.
galiba şizofrenlik yolunda hizla ilerliyorum sözlük. kafamda ki düsünceleri, hayalleri bi zaman sonra gercekleşmiş gibi kabul ederek, bunlara inanmis olarak kendimi buluyorum. biliyorum gidisatim iyi değil ama bunu yapmaktan kendimi alamiyorum.
*kuzenleriyle oldukça samimi olan arkadaşlarım var. böyle baya baya küfürlü muhabbetler kuruyorlar. ayrıca sözlükte de genelde "geçen kuzenle takılırken"li cümlelere rastlıyorum. lan sözlük benim 7 tane kuzenim var. bir tanesiyle bile konuşurken "lan" kelimesi kullanmadım. zaten herhangi bir tanesiyle en son 2 yıl önce görüştüm. kıskanıyorum öyle kuzen muzen şeylerini.

*milli maç aralarını sevmiyorum. hiçbir zaman "yaşasın bu hafta türkiye'nin x ile grup eleme maçı varmış" demeyeceğim.

*burayı gizli gizli okuyan kişiyi çok seviyorum.
yok yok adam olmaz benden.
böyle sıkılıyorum falan, sonra inna dinliyorum geçiyor, biliyor musun?

duptısduptıs.
vay anasını dedim sözlük.insanlar bir bir eskitiyor bu arada eksittiklerine bile geri dönüyor.bende oturmuş yerimde sayıyorum.dedim mi dedim.ama geçti.hep geçer.arada gelip de gider.
bir takım şeyler düzelir diye hergün kendimi kandırıyorum, ama düzeldiği yok . vazgeçmekte istemiyorum be.
sıkıntıdan azalıyorum yakında biticem az kaldı.
Sözlük; yenir ki bu bakınızını o kadar çok seviyorum ki, engel olamıyorum kendime, hep kullanmak istiyorum.
facebookta bazen hiç kimsenin beğenmediği paylaşımları sırf acıdığım için beğeniyorum.
sevgili sözlük, küçüklüğümde, henüz 1. sınıfa giderken oturduğumuz sokaktaki boş bir arsada arkadaşlarımı bekliyordum. işte herşey arkadaşlarımı beklerken oldu, hemen arsanın yanında- neredeyse arsaya bitişik- bir apartman vardı. Bu apartmanda mahallemizin bakkalının sahipleri otururdu hatta bakkal da o apartmanın girişindeydi. Neyse sözlük, arsadayken gençliğin de verdiği bir depreşmeyle iyice canım sıkılmaya başlamıştı. bir de baktım ki apartmanın orta kat camının önünde sinsi bir güvercin gölgeleniyordu. yine gençliğin verdiği depreşmeyle ve sıkkınlıkla kendimi hiç tutamadım ve arsadan kaptığım taşı tüm gücümle güvercine fırlattım... daha doğrusu güvercine fırlattığımı sanıyordum, fakat cama fırlatmışım. tabi ki küçüklüğün de verdiği depreşmeyle * * tabanları yağlayıp bakkala yakın olan evimize doğru koştum. fakat bakkal sahibi kaçarken beni görmüş ve beni yakalamıştı. yaptığın şeyden utanmalısın gibisinden geveleyip beni ağlatmıştı. bu olaydan bir hafta kadar sonra babam benimle bakkala gelir misin demişti ve ben de hiç düşünmeden olur demiştim. nerden bilecektim ki babamın hiç sevmediği o bakkala(!) gideceğimizi.. babam o kadar hevesliydin de neden girmedin bakkala da arsada beni bekledin diyince, ne yapayım babacığım, geçen gün canım çok çikolata isteyince borç olarak aldım ve geri vermedim dedim. affet beni sözlük..
içlendim ve depreştim;
sen olmasan, kimbilir belki ben de olmazdım ve sen olmazsan kimbilir belki ben de olmam... * *
popomu ve bacaklarımı sallayınca yağların eriyceğini düşünüp seviniyorum zayıfladım diye.
(bkz: yarrak afedersin)
güncel Önemli Başlıklar