bugün

Dizileri izleyip izleyip ben perilerle konuşuyorum diye çevremdekileri kandırırdım. (bkz: ben doktorum açılın)
Balkondan asagıdan gecenlere tukururdum ( Bi kızın bunu yapması en buyuk sacmalıklardan sanırım ).
komşunun çocuklarını 'benim sihirli güçlerim var annenizi öldüreceğim' diye korkuturdum.
(bkz: açılın doktor gelsin)
sinek ilacı sıkan arabanın arkasından koşmak.
bokunda boncuk aramak.
(bkz: çocukken yapılan absürdlükler)
(bkz: çocukken yapılan saflıklar)
(bkz: çocukken yapılan psikopatlıklar)
(bkz: çocukken yapılan aptallıklar)
(bkz: çocukken yapılan şerefsizlikler)
(bkz: çocukken yapılan piçlikler)
(bkz: çocukken yapılan şakalar)
(bkz: çocukken yapılan acayiplikler)
(bkz: çocukken yapılan deneyler)
(bkz: çocukken yapılan abukluklar)
(bkz: çocukken yapılan salaklıklar)
(bkz: çocukken yapılan sapıklıklar)
(bkz: çocukken yapılan saçmalıklar)

edit: başka da bulamadım. bulan varsa eklesin, aynı kapıya giden bir sürü entry mevcut.
çoğunuz inanmayacak ama 5. katta balkon mermerinde ip atlardım.tırstım yazarken amk.
küçükken prizi allah sanıyodum lan ben, ikisi de çarpıyo ya.
- silginin üzerine pilot kalemle tersten yazı yazıp daha sonra kâğıdın üzerine bastırıp mühür etkisi yaratmak. *
çekirdek yerken ağızda biriktirip, 50 ye yakın biriktirdikten sonra hepsini bir anda yemek. *
her önünden geçtiğimde, apartmanın altındaki bakkalın gıdısını öpmek. o nasıl bi salaklık lan adamın yüzüne bakamıyorum yolda görünce.
anne babanın gece ne yaptığını merak etmek ve gizlice bakmak.
cheki chen filmi izleyip ablamı dövmek.
Büyükken yaptıgim saçmalıklar kadar da sacma değillerdi diyebileceğim sacmaliklardi.
kömür sobamızın üstünde, bacaya bağlanan, çamaşır asmak için kullanılan yelpaze şekilli teller vardı. uzun uzun bakınca o telleri eğip bükebileceğimi sanırdım; daha o zamanlar hiç illüzyon gösterisi izlememiştim, psişik güç falan nedir duymamamıştık, bilmezdik; kendimde böyle bir yetenek olduğu düşüncesini nerden edinmişim hâla bilmiyorum.
hamile birini su içerken görünce bebek bogulacak diye aglayan bir komşu çocugu var. içler acısı.
gıcık aldığım yakın arkadaşımı arayıp sesimi değiştirerek 'yarın seni öldürmeye geleceğim son anlarını iyi yaşa' demem, tabi kızın ödlek annesininse cadının teki olduğunu unutmuş olmam. en önemlisi de, telefonlarının arayan numarayı gösterme ihtimalini düşünmemiştim.
kirpiklerim güzelleşsin diye rimel niyetine bal sürmek.
ben sana büyüyünce öderim diyerek borç istemek. -3 yaş için biraz saçma-
bazen gözümün önünde beliren şeffaf şekilleri bakteri sanmam, özel yetenekli olduğumu düşünmem ve bu yüzden bakterilerle ilgilenmem, hatta bazı türler neden görünmüyor diye merak etmem ve en önemlisi de bakterileri görebilen bir insan olmadığımı 15 yaşında anlamam.
cubuk krakeri sigara içiyormuş gibi yemek.
bonibonla intihar etmek.
ha bir de burnumda nohut kalmıstı.
üst komşunun tepemizde ceviz kırma girişimleri sonucu oluşan seslerden rahatsız olup (o sırada annem kardeşime hamile) kapılarına dayanıp "annem rahatsız oluyo (annemin dünyadan haberi yok), utanmıyor musunuz hamile kadını rahatsız etmeye" şeklinde atarlanmamdır. yaşım taş çatlasın 7dir o sıra. (bkz: cimcime)
yerlerin lav olduğunu hayal ederek koltukların üzerinde hoplaya zıplaya gezmek.
blok flütü, notaya basarak çalmak yerine, nefesle çalmak.
okula başlamak hayatınında yaptığın en büyük saçmalık.
(bkz: fırat)
Çişim vardı. Klozetin önünde de tencere vardı. Benim de canım istedi gittim tencereye işedim. Bu da böyle ayrı bi işeme anımdır sözlük.
büyümektir.