bugün

ne kadar büyük bir etki gösterirsen o denli büyük bir tepki ile karşılaşırsın. bir kural olarak karşımıza çıkar bu önerme. bir yasadır.

bir tepki olarak görünüyor kemalizm dinide şu sıralar.

kutsal kitabı; nutuk.

mabedi; çankaya

ikonası; atatürk portreleri

rahibesi; tayyör giyen kadınlar.

rahipleri; öğretmenler.

anıtkabir de bir peygamber türbesi olur. gidilir şeref defteri imzalanır. atatürkten başka herkes okur o defteri. yazılanlar genellikle şikayet, bağlılık ve istektir. bir başka açıdan bakıldığında özünde "dua etmek" vardır.

haber bültenlerinde, bayramlarda seyranlarda türbelerdeki izdiham gösterilir, çaputlar bağlanır, dilekler dilenir. ev alan türbeye koşar, kızını evlendiren de..

perdeyi kaldırdığınızda, bayramlarda anıtkabirde de izdiham olur, parti kuranda ekibini alır anıtkabire çıkar, eylem yapmak isteyeni de, herhangi bir durumdan hoşnutsuz olanı da..

yanlış baştan yapıldı aslında, atatürk'ü sevdirmek yerine uzaklaştırıldık, bıktırıldık. her zaman "neden?" sorusunu cevabını öğrendik; ama hiçbir zaman "nasıl?" sorusunu yöneltemedik. ezberletildik, düşünemedik.

atatürk'ün gösterdiği yollardan yürümedik, yürüyemedik. başkaları tarafından yönetildik, ata öldükten sonra kemalizm dinini ortaya çıkardık. atatürk giderek daha dar bir kesim tarafından sahiplenilmektedir ve belli bir zümrenin görüşlerini temsil eden bir peygambermiş gibi görülmektedir. ne zaman bu davranıştan vaz geçilir, atatürk sevdirilir, anlatılır ve anlaşılırsa, işte cumhuriyetimizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk bu ülkeyi kuran yüce insan olarak sonsuza kadar varlığını koruyacaktır.
Ülkede vatan-millet-sakarya mottosuyla malı götürmek isteyenlerin dinidir. Nedense 1946'da Menderes iktidara gelene kadar böyle bir izm'den yoksun ülkemde neo-liberal politikalarla kendi halkını siken bürokratlar yoktu ; oysa şimdi kendine kemalist diyen beton kafalılar sürüsü 80 darbesinden bu yana adı ulusalcılık olan emperyalizmin sömürgesi tadında bir muhalefetle laiklik endeksli, şeriat paronayalı , hak ve özgürlükleri baltalama faaliyetlerine halkın da desteğini alarak devam edebilmektedir. Bu dinde israfilin borusunu eline alan kıyamet niteliğinde darbeler yapmaktadır.*
ataturk ten dilek dilemek eylemiyle perçinlenmiş bir görüştür.
kemalizm bir sentezdir. bu sentez icinde laiklik denen olgu, din eksenli seriatcilara fazla geldigi icin yillardir kemalizme hep saldirilmistir. isin komigi boyle bir sentezin dinle ve inancla alakasi olmamasina ragmen bir dinmis gibi algilanmasidir.
komik olan böyle bir tamlama -tasvir, teşhis artık ne derseniz- üzerinde durmaktır.

bu tür başlıklar siz-biz diye taraf oluşturmaya bölmeye güdümlülerdir. ortada ne böyle bir din vardır ne de bu dinin kafirleri. yeter artık, gelmeyin bu oyunlara...
cumhuriyete giydirilmeye çalışılan deli gömleğidir.
şeyleri "dinsiz" göremeyen "dinci"lerin zorlama çalışması. bir çeşit yobaz sanat ürünü.

"fikrin dini mi olurmuş pezemenk!" derdi edes burada olsaydı...

küfrü sansürledim m harfiyle. ah ne kadar zekiyim, ehi ehi...
(bkz: tanriturk)
oksijen tüketiminden başka bir şey yapmayan sadce biyolojik olarak varlığını sürdüren ve soluduğu oksijeni beynine götüremeyecek kadar küt damarlara sahip kişilerin yumurtlaması.

ben böyle düşünüyorum nasıl olsa özgürlük var bu ülkede eleştirebilirim, diyerek o oksijensiz beyninde bir şekilde türemiş sapkın düşünceleri eleştiri adı altında ortaya koyan bu bünyeler dünya tarafından kabul edilmiş bir düşünce sistematiği hakkında ipe sapa gelmez fikir kırıntılarıdır tüm bunlar.

eleştirilen o fikirlerin yerine konacak hiçbirşey üretmeden oh bugün de atatürk'e giydirdim içim rahat şeklinde gezinirler ortada.

hayır madem hoşuna gitmiyor bu fikirler, bu devrimler yerine konulabilecek fikirler üret!
nereye kadar gidecek bu deniz baykal muhalefeti?
bizimle ayni oksijeni soluyan ama icerde ona ne yapiyorsa artik boyle azotlu bir sonuc cikartan beyinden yoksun sadece omurgasiz bir kac surungenin iddiasidir. dikkate almaya degmez...
bir din dahi olsa kimseyi zerre ilgilendirmeyecek durumdur.

sen ayı 1500 yıl evvel ayı ikiye bölmüş birine inanıyosan, ben 2500 yıl önce kızıldeniz'i yarmış birine inanıyorsam, birileri de çıkar, 100 yıl evvel girdiği her savaşı kazanmış, bir topluma milli bilinç aşılayıp, yaşamayı öğretmiş birine inanır sanane?

mustafa kemal atatürk, hiçbir zaman ilah olmak istemedi, o iki kuruş para için avrupaya sakso çeken bir yönetimden türk insanını kurtarmak, ileride böyle durumlar yaşanırsa ne yapması gerektiğini öğretmek istedi. o kayıtsız şartsız herşeye şükredin demedi, çalışın, kazanın, başarın dedi.

seviyorum atatürk'ü. bunu hakediyor çünkü. birşeyler yapmaya çalışmadı o sadece, oturduğu yerden ahkam kesmedi çünkü.

obama'nın fotoğrafı photoshoplanmış atatürk konmuş, birisi de yazmış kemalizm dinine göre günahtır. bak bak bak. atatürk kimdir? bir kitap aç oku demiycem, zira hayatında okuduğun en uzun kitap cin ali serisiydi, ayet el kürsi'ye gelince olay farklı tabii, bir kelime bile anlamadan okursun onu cennete gideceksin ya.

pabucumun müslümanı. sizin gibiler yüzünden soğuyor insan islam'dan başka birşey değil.

laiklik felsefesinin işi gücü yok islam karşıtı olacak değil mi? kuzum ne sanıyorsunuz siz kendinizi? dünya'yı yönettiğinizi falan mı düşünüyorsunuz? ahaha *
bizim gibiler yüzünden insanların islam'dan soğuyup sığındığı dindir.
biz kendimizi ne sanıyorsak sarımsaklasak da saklasak.
-Tanrıtürk tektir. M.Kemal ise onun elçisidir. (mutuk s.24)
(bkz: bilim)
oku bilginin ilimin aydiniligin ozgur dusuncenin adiyla oku diye baslar.
özgürlük, aydınlık, bilim gibi olumlu çağrışımları olan kavramları manalarını boşaltarak klişeleştiren bir totaliter diktatörlük dinidir. varlığı tamamen baskıcı bir siyasi otoriteye dayalıdır. bu otorite elden gittiği gün tarihe gömülür.
http://www.dailymotion.co...ber-lan-ettlerzlenme_news

videoda da belirtildiği gibi adı konulmamış peygamber atatürk'ün haberinin bile olmadığı din.
vakit'e manşet olası muhteşem dinci zırvası.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların daha kemalizm nedir, nutuk nedir bilmeden salladığı ibare.
dindar, dinci ve yobaz bakıs acısından baktıgımızda gorecegimiz sey.

bu bakıs acısını yakalamak lazım.

-ya abi, ben bi kitap okudum. icinde uzaylıların kanıtlarına dair seyler vardı. uzaylılara inanmaya basladım abi.
+ne inanmak mı? allah tan baska bir seye inanılmaz. allah tektir ve birdir.

-ya abi, adam bazı seyleri onceden biliyor. sabah ruyasında gordugu seyleri anlattı. ogleden sonra hepsi gerceklesti.
+ne onceden mi bildi? allah tan baska kimse onceden bilemez. şirk mi kosuyorsun sen?

anlatmaya calıstıgım, bazı kelimeler ve bu kelimelerin anlamları dindar-dinci-yobaz tayfası tarafından sahiplenilmiştir, tapulanmıstır.

ataturk pek bir super bakıyordu duvarları delip gececek gibi...

-ne duvarları delmek mi? allah tan baskası duvarları delemez. ataturk e mi tapıyorsun sen? sirk mi kosuyorsun allah a ha? cehennemlerde yanacaksın.

*

ve diyecegim sudur ki, dindar-dinci-yobaz tayfasının aklında bazı fikirler vardır ve bu fikirlere herkesin sahip oldugunu sanarlar.

-ne inanmamak mı? her insan inanır. yuce bir varlıga inanmak insanın dogası geregidir. tamaaamm mııı?
ideoloji ile din arasındaki farkı düşünmeme sebep olan...
ancak kemalizmin dışından bakınca görülecek şey.

konuyu kuyruk sokumundan anlayıp din kavramı ile ilgili inanan-inançsız tartışmasının argümanlarıyla açıklamaya çalışmak bu tabirin gayet net ve basit kastını anlamamak demektir.

kemalizm, diğer kişi diktatörlüklerinin çoğunun aksine, diktatörün hayatında sürdürülen dalkavukluk geleneğinin diktatörün ölümünden sonra da devam ettirilmesidir. bunun sebebi ikinci diktatörün kendini kabul ettirmekteki beceriksizliğidir, dışarıdaki konjonktürdür, menderes-inönü arasındaki pazarlıklardır vs'dir, o ayrı konu.

bir zamanların ittihat ve terakki çoğunluklu kapıkullarının ve haleflerinın, bir totaliter diktatörlüğün elit bürokratları olarak yeniden örgütlenmesiyle ortaya çıkan "meşruiyet argümanı" ihtiyacına cevap olarak üretilmiş bir mitolocyadır "kemalizm dini"nden kasıt.

yediği dayağı yıllar sonra şöyle dövdüm, böyle harcadım diye anlatan tip misali kendi tarihini sansürleyerek efsanevi bir kahramanlık destanı şeklinde yeniden yazan bir devlet politikası yani, başka bir açıdan. bunun baş kahramanı da gitgide tanrısallaşan bir atatürk elbet. her gelen egemen, bu yalan dolan destanın anlatımına günün ve kendisinin siyasi ihtiyacına göre birşeyler kattıkça iyice çığrından çıktı bu iş ve sonunda inanmayanları ezmeyi meşru gören bir mania haline geldi.

yanlış anlatılmış, iyi veya kötü yönde abartılmış, gerçeklikten uzaklaştırılmış karakterleri ve efsaneleri ile "avam dini"ni anımsatır hale gelmesidir bu kemalizm adlı hilkat garibesine "kemalizm dini" denmesinden kasıt.

yoksa kemalizmin içinden bakarsan göreceğin şey sadece "tanrı atatürk ve onun aydınlığının askerleri olan çılgın türkler" ile "bir zamanlar menderes ve özal isimlerine sahipken şimdi tayyip adıyla reenkarne olmuş iğrenç bir büyük şeytan"ın savaşıdır.

uyan..

uyan ey gözlerim gafletten uyan..
--spoiler--
yediği dayağı yıllar sonra şöyle dövdüm, böyle harcadım diye anlatan tip misali kendi tarihini sansürleyerek efsanevi bir kahramanlık destanı şeklinde yeniden yazan bir devlet politikası yani, başka bir açıdan. bunun baş kahramanı da gitgide tanrısallaşan bir atatürk elbet. her gelen egemen, bu yalan dolan destanın anlatımına günün ve kendisinin siyasi ihtiyacına göre birşeyler kattıkça iyice çığrından çıktı bu iş ve sonunda inanmayanları ezmeyi meşru gören bir mania haline geldi.

--spoiler--

su anlatımı cok sevdim. ironi falan degil, cidden. tarihi kesip de anlatmak her siyasi partinin ve devlet otoritesinin yaptıgı bir seydir. ( hatta milliyetciligin dogması da resmi tarih ile gayet alakalıdır). ingiltere, abd, fransa hepsi yapar. ( bu ulkelerin guclu olduklarına dikkat cekerim).

--spoiler--
yanlış anlatılmış, iyi veya kötü yönde abartılmış, gerçeklikten uzaklaştırılmış karakterleri ve efsaneleri ile "avam dini"ni anımsatır hale gelmesidir bu kemalizm adlı hilkat garibesine "kemalizm dini" denmesinden kasıt
--spoiler--

bunu da cok sevdim. gercekten uzaklastırılmıs karakterler ve efsaneler her devletin olmazsa olmazıdır. hepsinde vardır. standarttır, normaldir. kendini vatanı icin harcayan muhtesem sahsiyetler, kralice jean d'arc, abraham lincoln... teeeeyy...

bu durumlar her ulke icin standarttır. fakat bu gerceklikleri, din olarak yorumlamak bir dindarın gozunden dunyaya bakmaktır.

(#4971855)
tekrar söyleyelim, kemalizm dininden kasıt kemalizmi iman edilen, açık açık ilan edilen bir din olarak kabul etmek, teoloji kapsamında incelemek falan değildir. dindar gözüyle bakmak da değildir.

kemalizme yöneltilen "din" ifadesinden kasıt, insanların bir yalanı kitleler halinde tabulaştırıp, hayatlarını kemalizmin belirlediği sakıncasız görüşler ve yaklaşımlar çerçevesi içine endekslemesidir. gelişmiş ülkelerin politik tarihlerinde de az-çok abartılmış karakterler, olaylar vardır tabi ki. ama bunların hiçbirinda atatürk - türkiye ilişkisini bulamayız.

mesela amerika'da abraham lincoln'ü ya da thomas jefferson'ı koruma kanunu, almanya'da milli günlerde bismarck'ın mezarında üst düzey güvenlik güçleri memurlarının toplanıp yılmadan mücadele mesajı vermesi ya da fransa'nın politik sisteminin rakiplerinin napoleon bonaparte düşmanı diye tanımlanması gibi saçma, dini seremonileri andırır işler yok. kaldı ki bu ülkelerin ulusal kahramanları da atatürk kadar yoğun şekilde vurgulanmış, tanrısallaştırılmış kişiler değildirler. atatürk - türkiye ilişkisini andıran politik kahraman figürleri daha çok kuzey kore tarzı diktatörlüklerde rastlanan bir durum. yeri gelmişken, dünyada kuzey kore ve iran ile birlikte anayasasında insan ismi bulunan üç ülkeden biri olduğumuz iddiasını da düşünmek lazım. gerçi kuzey kore ve iran anayasalarını okumuş değilim ama böyle bir iddianın doğruluğu bu konulara ilgisi olan kimseyi şaşırtmazdı. bu şaşırmayışın da arif olana anlattığı birşeyler vardır sanırım.

"din" kavramı, islami tanımlama haricinde daha ekstrem ya da daha ılımlı tanımlamaları da olan bir kavramdır. din ismi geçen heryerde bu kavramı illa esnaf hacı osman amca mentalitesiyle üretildiği ön-kabulü ile değerlendirmemek gerekir.

mania, moda, radikalizm vs. gibi ifadeler de kullanılabilirdi elbette "din" gibi daha köklü bir tarihi ve anlamı olan bir kelime yerine. ama atatürk'e yoğun şekilde "tanrısal özellikler atfedilmesi" sebebiyle ve olayın vahametini en açık şekilde ifade ederek uyarmak amacıyla kemalizmi "din" olarak tanımlamanın haksızlık olmayacağı da açık.
kemalizm gerek toplumdaki yansımaları üzerinden yapılan analizlerle, gerek de doğduğu dönemin gözde hardcore kemalistlerinin beyanlarından anlaşılabileceği üzere "din" tarzı bir harekettir. argümanlarını batının pozitivist filozoflarından apartmış olması veya zahid islami düşüncelerin anlayışsızlıkla köhneleşmesini kendine meşruiyet sağlamak amaçlı bir şark kurnazlığıyla kullanması, hatta bilim, özgür düşünce falan gibi çekici kavramların ardına saklanması birşeyi değiştirmez. kemalizm bir dindir.

"dindarın gözüyle bakmak" ifadesini söyleten düşünsel altyapı da kemalizm dininin islam dinini aşağılayarak kendini yükseltmesi projesinin bir sonucudur. "bu müslümanlar da herşeye dindar gözüyle bakıyor cahil bunlar yau" şeklindeki şablon bir aşağılamanın getirisidir.

burda kimseyi dinden çıkmakla, kafirlikle falan itham etmiyorum. bu konuda fetva verecek bilgi seviyesinde değilim. bu insanları vurun kahpeye misali dinsizlikle itham etmek, linç etmek değil yapmak istediğim. korkunç bir illüzyona kapılarak akıl tutulması yaşayan bu insanlar için cehennem çığırtkanlığı yapmak da değil, sadece ve sadece hakikate ve saadete davettir tek hedefim.

bu hedefe ulaşmak için yapıyor olduğum şey de, insanların tanımlanması bile yapılamamış bir cehaletten kurtuluş güdüsü ve zannıyla kapıldıkları, ancak işin özünde onlarca senedir on milyonların beyinlerini yıkayagelmiş bu "ihtişamlı kemalizm cehaleti"ni dini bir hareket anlamındaki boyutlarıyla gözler önüne sermektir. ha, arada dalgamı da geçerim ama. hiç kusura bakmayacaksın.

imdi,

işin özünü böylece belirledikten sonra, bu kemalizm dinini, kemalist rahiplerin bu dinin mentalitesini açıkladıkları örneklerden okuyalım. görelim bakalım asıl "dindarın gözüyle bakmak" kemalizm dininde nasıl oluyormuş:

behçet kemal'den:

Atatürk ekber!
Atatürk ekber!
Ancak O var Atatürk!
Evliya odur,
peygamber odur,
sanatkâr Atatürk.

Talihe hâkim,
zekâya önder,
doğma serdar Atatürk.

Bunları geçti insan büyüğü:
Kendi kadar Atatürk!

Atatürk ekber!
Atatürk ekber.
Bizde O var. Atatürk!

Ne evliya, ne de peygamber..
Halkına yar Atatürk.

(behçet harikalar diyarında diyorum buna..)

bir diğer behçet kemal bodoslaması:

Kaç yıldır Türkçe'ydi Tanrı'nın dili
insana ne ilâh, ne de sevgili
Ne de ana-baba aratıyordu
Her an yaratıyor, yaratıyordu.

(- yaratiyür dedün de, canum nasul çay çekdü.. + çay getirüüüün !!!**)

***

sadece şiir mi? no dude:

"Atatürk'ün sefahetlerinde, Atatürk'ün kötü iptilâlarında bile Homerik bir destan rüzgârı vardı. içki sofrasında elini her kadehine uzatışı Tanrılar Tanrısı Zeus'un altın kupalar içinde kevser şarabı dağıtışını andırırdı ve riyaset ettiği cümbüşler, gerek Çankaya köşkünün samimî havası, gerek Dolmabahçe sarayının ihtişamlı dekoru içinde ve gerekse herhangi bir dost evinin mütevazı çatısı altında olsun: daima Olempus tepesindeki "bezm"ler gibi zaman ve mekân mikyasının dışına taşardı. Bilmiyoruz Mevlânâ'yı kendinden geçiren şarkılar ve rakslar ne cinstendi? Fakat Atatürk'ün her biri bir mistik tarikatın "âyin"inden farksız muhabbet meclislerinden ruhlarımız "cuşiş" denilen halin en yüksek mertebesine ermiş olarak çıkardık."

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, istanbul: Birikim Yayınları. 1981. s 121-122.

(yakup sen iyi adamdın da sanırım içince sapıtıyordun..)

***

tekrar şiire dönelim, bakalım Halil Bedii Yönetken kaç kiloluk bir şiir sıçmış:

Tanrı gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde
Gönül tapar, kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.


(vıhhh.. terledim ha!)

***

bir diğer aslında normal olup da, içince sapıtan şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel'i takdim etmekten şeref duyarım:

Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil
Kanlı bir göz yaşı nehrinde muazzam tabutun
Ey ilâhın yüce dâvetlisi, göklerden eğil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!

On milyon bel, iki kat olmuşken eğilmeden
O'nda on beş milyonun boyu birden uzaldı.
Tanrı, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden
Taptığımız ne varsa, hepsi ondan şekil aldı.

(han duvarları'nı sen mi yazdın, babana mı yazdırdın? doğru söyle lan!!)

***

Yusuf Ziya Ortaç'da gramajda sayın yönetken'den aşağı kalır değil:

Topladı avucunda yıldırımı, şimşeği
Yoktan var ediyordu tanrı gibi her şeyi

***

tüyü dikme şerefi ise Nurettin Artam'a:

Koca bir güneşin akşam olmadan
Dağların ardında sönüşü gibi
Millete can veren, vatan yaratan
Tanrının göklere dönüşü gibi.
Her zaman ırkıma büyük Baş Atam
Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!

***

ancak o da ne, yalakalık yarışında iç kulvardan edip ayel ayrıldı da geliyor:

Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe
Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.
Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsâvi
Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses
insanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez!

***

ancak onun adı kemalettin kamu
kimseye bırakmaz başdalkavukluğu:

Burada erdi Musa
Burada uçtu isa
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.
Ne örümcek ne yosun
Ne mucize, ne füsun
Kabe Arab'ın olsun
Çankaya bize yeter.

***

şiirden bıktıysanız buyrun size yıllar yılı milli utancın değişmemiş adresi: cumhuriyet gazetesi.

"Atatürk yarım ilahtır. Türklerin babasıdır. Hiçbir devlet şefi için hayatında bu kadar heykel dikilmemiştir." (5 ağustos 1935)

(bu arada iddialara göre atatürk peygamber mi, tanrı mı, tanrı gibi mi, yarı tanrı mı? nedir titri tam anlaşılamıyor. yani şimdi atatürk belediye otobüsüne binse tam tanrı bileti mi atacak, yarı tanrı bileti mi belli değil.. bir mezhepsel ayrılık var yani bu konuda*)

***

yine şiire dönecez ama vasfi mahir kocatürk ne demiş bu konuda, görelim:

Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti
Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine.

***

neyse, bakalım mebus ruşeni bakur efendi "din yok milliyet var" adlı kitabında neler saçmalıyor:

"Bizim kutsal kitabımız, bilgiyi esirgeyen, varlığı taşıyan, mutluluğu kucaklayan, Türklüğü yükselten ve bütün Türkleri birleştiren "ulusalcılığımızdır". O halde felsefemizde din kelimesinin tam karşılığı ulusalcılıktır. Ulusunu seven, ulusunu yükselten ve ulusuna dayanan insan, her zaman güçlü, her zaman namuslu ve her zaman onurlu bir insandır"

(breh breh.. fantastico..)

***

artık kemalizm dini oscarı'nın en güçlü adaylarından şeref aykut'a söz verme zamanı. zira kitabına verdiği "kamalizm dini" adı ve içine boca ettiği yazı çöplüğü fazla analiz gayretine yer bırakmıyor:

"Gençlik, Türklüğün dayangacı ve geleceğin biricik umududur. Onun inanını doldurmak, vicdanını doldurmak ister. Bu sebeplerdir ki, onu Kemalizm dininin hiç şaşmayan, şaşırmayan orunçlu ve coşkun tapkanı yapmak, onu bu kutsal, ulusal ve kurtarıcı dini olanca derinliği ve inceliği ile oydamlamak ister. Ta ki, Kemalizm dinine inanı artsın. işte disiplin altında gençlik böyle olacaktır.."

(senin gibi sığırlar yüzünden bu ülkede nesillerin beyni yıkandı. yaşları 80'e geldi hâla elde cumhuriyet gazetesi geziyorlar. seni ve senin gibileri cehaletinize acıma ile ve sebep olduklarınız yüzünden de nefretle anıyorum.. elbette birileri birgün gelip nefretle anılacağını yüzüne söylemiştir. işte oldu. tarihin utanç verici, mide bulandırıcı bir parçasısın..)

***

behçet kemal'in çakma mevlid'i, nutuk'tan alıntılar, birkaç şiir ve paragraf daha vardı yazıya eklemeyi düşündüğüm ama darlandım artık bu kadar dalkavuk takımı beyanından.

anlayana sivri sinek saz. anlamayan da cumhuriyet mitinglerine devam etsin amoagoyum. ne diyelim başka.
islamiyet'in din olduğu konusunda mütabık olunuyorsa kemalizmin din olmadığını söyleyebiliriz. kemalizme din diyorsan islamiyet'e din demiyor olmalısın. ikisine de din diyorsan bir mallık var sende.