bugün

itü'de okuyan ve o okulun en güzel kızlarından biri olduğunu iddia eden zeynep'in ''ahlaksız olduğu için sevdiği'' * güzin pardon ayşe ablasına yolladığı mektup.

http://hurarsiv.hurriyet....d=12&tarih=2009-07-20

altı çizilesi kısmı ise:

--spoiler--
Alya geçenlerde, ''Anne, aşık olunca evleniliyor, öyle değil mi? ''diye sordu, ''Yoo, dedim,Aşık olunca birlikte yaşıyorsun. Biz babayla sen benim karnımın içine girince evlendik. Sen de sevgilinle önce aynı evde yaşarsın, duruma bir bakarsın...''

--spoiler--
(bkz: itülü zeynep kim lan)

edit: infoya bakmaya üşenenler için;
(bkz: başlık başa)
bir kızın karşı mahalle diye tabir ettiği bir yerde büyüyen biriyle yaşadığı aşkı anlatan mektuptur. gereksiz bir kişiye yazılmıştır. ayşe arman yardım etmek ya da cevap vermek bir yana topu hemen okuyuculara atmış. ee atsın ki bu konu uzadıkça uzasın, o da gündemden düşmesin.
--spoiler--
Ben istanbul Teknik Üniversitesi'nde okuyorum ve okulum en güzel kızlarından biriyim. ister açık giyineyim, ister kapalı, her durumda bütün gözler üzerimde olur. Takıp takıştırmayı severim. Havalı, özgürlüğüne düşkün, rakı-balıktan, peynir şaraptan ve her türlü içkiden keyif alan biriyim.
--spoiler--

lan sanki itü'de çok kız var da sen en güzel kızlarından birisiyim demiş, hani okuldaki üç beş kızdan birisiyim dese anlarım. ayrıca bende 3 senedir itü'deyim zeynep bacımızı hiç görmedim, dediği kadar güzelse muhakkak bir yerlerde dikkatimi çekerdi.

he birde bu mektubu güzin ablaya atsan daha bir şık olurmuş zeynepcim. zeynepcim diyorum bak gün gelir de karşılaşırsak diye yol yapıyorum şimdiden.

tanım: 3. sınıf bir aşk hikayesine sahip olan bir genç kızın ayşe arman'a yazdığı, ayşe arman'ın da yayınlama gafletini gösterdiği mektuptur.
resmen kolpa olan bir mektup. birisi sallamış bir şeyler.

yazının bir yerinde ''abartılı giymeyeceksin, içki içmeyeceksin'' diyor sonra da ''kaynanamla alış verişe gittiğimde mini etek alabilir miyim? kitap okurken şarap içebilir miyim?^'' diye soruyor.

işin daha komik tarafı çocuk bunu bakire olduğu için seviyormuş.
ben kız olsam ve bir erkek beni bakire olduğum için sevse bir daha suratına bakmam.

bakire olduğu için seviyor ne demek lan?
''Aurora'nın incileri'ni okurken yanında içtiğim bir kadeh keyif şarabını içmeye devam edebilir miyim?'' hayatımda böyle apaçilik görmedim. şarap ve peyirden de anlıyormuş. vay mını sikiyim...
hürriyet gazetesinin başarılı yazarlarından ayşe'nin kolpa haberidir.
bir diğer yazarıda kahramanlara takmıştır.
gazete gazete değil hikaye kitabı mübarek. *
özel meseledir kurcalamamak lazım. *
insanları dindar ve ortulu oldugu için anti-laiklik ile yaftalayan bu -okurunun deyimiyle- "ahlaksız" kadın ile aynı ulkeyi paylasmaktan utanıyorum. yaftalamanın bu kadar kolay oldugu bir ulkede nah bize toplumsal birliktelik ve millet bilinci. dusurun hadi kardesi kardese sen laiksin surdaki anti-laik diye. oeeeh! bsg ayse arman

gece gece insanın sinirini hoplatan mektuptur.
haydar dümen' e mektupla ulaşan "cinsel sorunlular çetesinin" başka bir varyasyonunun işi gibi gözükmekte.

""yazan: kafa hariç 18

meraba, haydar hocam manitamla....""
kesinlikle emin olduğum tek konu var artık; ayşe arman gerçekten türkçe'den bihaber, yada gerçekten beyinsiz ! yazının sonunda laik,anti-laik aşk hikayelerini paylaşmamızı istiyor ya kendisi, laik kelimesinin manasıyla ilgili hiç bir alaka yokki yolladığı mektubunda ! (bkz: laik)
morganize isler in elinden çıkmış sanırsam. * ayşe arman kişisi ucuz yollara devam etsin bence bu şekliyle fazlasıyla eğlendiriyor o ayrı. sen giyinip soyunmaya devam et. (bkz: vuv adamım adamım hanimiş ayşe armanım) yemeyiz biz bunları ayşe bacım.
ayşe armanin son parodisidir. aklinca gezdigi karsi mahallenin edebiyatini yaptiktan sonra simdi de karsi mahalle bizim mahalle ask hikayelerinin yazisini yazmak pesindedir.

ilkin akilli olan biri bunu yazarken o kadar bilgi vermez. ikincisi universitesini bile yazmaz. sozkonusu yazar musveddesinin elinden yahut arkadasindan cikmis kolpa mektuba guvenerek bu islerin altina girilmez.
ayşe armanın yazmadığı resmen sıçtığı asparagas mektuptur.eğer gerçekse ve o beyinsiz itü de okuyosa vay ülkemin haline...
mektubun kimin kaleminden çıktığı barizdir. insanları aptal yerine koymasını geçtim herşeyden ziyade dikkatimi çeken kısmı şu oldu:
'Aşık olunca birlikte yaşıyorsun. Biz babayla sen benim karnımın içine girince evlendik. Sen de sevgilinle önce aynı evde yaşarsın, duruma bir bakarsın...'

ne şeker değil mi?

nasıl bi anne öğütüdür bu 'duruma bi bakarsın'. tamam, sevgilin olur paylaştığın şeylerde olur ama ne demek bu allasen. duruma baktın hadi olmadı denersin yine olmadı haydaa o da olmadı ne bu. kimsenin çoluğu çocuğu nasıl yaşamış bundan bana ne ama gel gör ki bu kadın köşe yazarı alır kalemi eline, istediği şekle boyar kendi düşüncelerini rengi hoşunuza gidiverir ve bazı şeyler sizde oturmamıştır seversiniz, benimsersiniz. kendini bildi bileli onu okuyan zeynep de bunlardan biri anlaşılan. ne diyeyim. kendi yazdığı mektubu kendi cevaplayan bi kadına ne denir bilmem ki. komik.
ayşe armanın artık bi psikiyatriste gitmek istiyorum diye haykırdığı mektuptur. zira böyle kendi kendine mektup yollamaya devam ederse hayalleri ile gerçeklerin makası gittikçe açılacak, açılacak, açılacaktır...
tamamen feyk mektup ayşe arman sıkılmış olacak ki kendine uğraş arıyor.
yeni bir liseli serap mı doğurmaya çalışıyor yoksa bilemiyoruz?!
damacanayla masturbasyon yapan sucu yu bile daha samimi bulduğumu söyler selam ederim.
--spoiler--
Aşık olunca birlikte yaşıyorsun. Biz babayla sen benim karnımın içine girince evlendik. Sen de sevgilinle önce aynı evde yaşarsın, duruma bir bakarsın...
--spoiler--

ah yavrum yavrum...
alya karnının içine girdiğin de boku yemiş haberi yok afedersin,
insanın içini ürperten köşe yazısı. ayşe arman kendini son aylarda baya aştı bakıyorum. popüler olabilmek için her yolu deniyor. ama akıllı kadın ki bunu başarıyor. kendisi haberci güya ama artık her haberde kendi var artık.bu olayın nedense gerçek olmadığını düşünüyorum çünkü bu ifadeler hiç de itü'li ve kitap okuyan (gerçi kitap okurken yanında içki içiyormuş ama)bir gencin ifadelerine benzemiyor. bu yazı, daha çok biraraya gelen mahallenin bekar ve genç kızlarının uydurduğu hikayeye benziyor.ya da ben doğru olduğuna inanmak istemiyorum. ikinci kalite eski türk filmleri tadında bir yazı çünkü. ayrıca 'karşı mahalle' tabiri de çok lüzümsuz. niçin herkes birbirlerine karşı ötekileştiriliyor ki?..
ayşe armanın kızına , hamile kalmadıkça evlenilmez diyeceğini öğrendiğimiz yazıdır. aşık olunca evlenilmezmiş, birlikte yaşanırmış. kendisi de öyle yapmış, ne zaman ki dostu çocuğu koymuş, o zaman evlenmeye karar vermişler. öyle olması gerekirmiş yani, hamile kalınmadıkça evlenilmezmiş.

ulan ben mi geri kafalıyım, dünya mı çok ilerledi anlamıyorum. ne ara bu kadar genişledik?
"Kayınvalidemle alışverişe gittiğimde mini etek alabilir miyim?"

ayşeyi mayşeyi bilmem de; yeni evlenmiş nüko olarak bu soruna sadece "uu beybi" dedim zeynep.

1.) ilkin kaynanayla mini etek alışverişine mi çıkılır be? kaynanayla pazara gidilir pazara. patlıcan alınır, salatalık alınır. bu aşktan bi cacık olmayacağı için o salatalıkları da cacık yapın siz, kaynananla oturup akşama yersiniz. patlıcanları da kocana göster zeynep. anlar o!

2.) inanır mısın zeynocan, ben de "Karşı mahalleden birine aşık oldum" bizim naciye teyzenin alt katında oturuyorlardı. zati aynı mahalleden olursa laf çıkar kızım olmaz o iş dediler. şimdi mutluyum.

3.) postmodern falan takılıyorsunuz ailecek. aferin. yalnız, sen de anan gibi 21 yaşında evlilik hayali kurmaya başlamışsın zeynepcim. ayşe meşhur kızı alya için "20'li yaşlarında evlenmeye kalkarsa üzülürüm" diyor sana da "kızım yaşın ne başın ne" dememesi de ilginç geldi bana.

tanım: ayşendersen'den masallar gibi dinle dinle gül mektubu. bi keresinde ben de sözlükte kendime mesaj atmıştım, "ehehehe" diye. olur öyle zeynep, geçer o.

istediğin şıktan başla zeynep. aferin yıldızlı pekiyi 5.
asırlardır süre gelen imkansıza ulaşma çabasıdır burada yaşananlar. sonunun imkansiz olduğunu bildiği için bırakılamıyor ilişkilerin çoğu sırf o duyguyu yakalayabilmek için... evililkle sonuçlansa bile bir süre sonra rutin hayatlarına dödüklerinde birbirlerinden ve çevredeki olumsuzluklarda zaten sıkılıp ayrılacaklardır.
içtenlikle, aşkın saflığıyla ve biçarelikle yazılmış ve yardım etme isteğiyle cevaplanmış mektuptur.
kızını derhal shçek anasının elinden almalı.
(bkz: ütülü zeynep)