bugün

ilhan Arsel çok cesur birisiydi.
Toplumsal geriliklerimizin nedenlerini dinde sorguladı. Günümüzün sözde laikleri gibi laikliği savunurken yobazlığı ve yobazı kışkırtmayayım diye düşünmedi, asla sarı muhalefet olmadı.
Işıklar içinde uyusun, huzur içinde yatsın. Arabın dininin gerçek yüzünü ifşa edenlerden birisiydi.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
büyük üstad, türkiyenin alın akı hocamız. pardon sözlükdeki mısıroğlu'cular kızacak şimdi.
1971 yılında “Constitutions of the Countries of the World” (Dünya Ülkeleri Anayasaları) adlı 14 ciltlik yapıtın “Türkiye” ve “Belçika” bölümlerini hazırladı.(d. 1920, istanbul – ö. 2010, Florida)
https://i.hizliresim.com/pWpo50.png
Şişirilmiş balondur. Henüz iki kitabını okumama rağmen yazıları, iddaa ettiği eleştiren aydın konumun dan uzak yobazcasına yazılmış saçmalıklarla doludur. Bu sığlıkla uludağ sözlükteki bazı yazarlardan bile daha sığdır.
çok ama çok büyük bir bilim adamıdır. cahil türk milleti onu pek fazla tanımaz, tanıyan da yanlış tanır. tüm eserleri mükemmeldir. özellikle, "arap milliyetçiliği ve türkler" adlı kitabı mükemmel ötesidir ve alanında da tektir. ayrıca şu ana kadar da türkçeyi ondan daha iyi kullanan birine hiç rastlamadım. kısacası tek kelimeyle büyük insan'dır. ve onunla kıyaslayacağım tek kişi de belki orhan hançerlioğlu'dur.

not: her kitabını iki-üç defa okumuşumdur. keşke ölmeden önce onla tanışma imkanım olsaydı. ya da youtube'da video'ları falan olsaydı. abartmıyorum ama bu adam kesinlikle türkiye'nin emanuel kant'ı, türk aydınlanmasına çok büyük katkısı olmuştur. ve daha da olacaktır.
bu günlerde saray soytarıları ideolog olmuş. halk sobayla muhabbet eden deli said-i kürdi kitaplarından başını kaldırmıyor ve üstad diye yeri göğü inletiyorlar.

üstad mı arıyorsunuz?

ilhan arsel'in kitapları hala yaşıyor.
Bir kısmını okuduğum, geri kalanını gülmekten okuyamadığım "Kuran eleştirisi" kitabında, kafasının "islam'da kader anlayışı" konusunda feci karıştığını gördüğüm, 2010 yılında vefat etmiş hukukçu.

Kuran'daki "Allah isteseydi iman ederlerdi. Allah dilediğini affeder, dilemediğine gazap eder. Allah isteseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı" mealindeki ayetleriyle "Şüphesiz yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız" mealindeki ayetleri referans gösterip "işte görüyor musunuz? Allah hem dilediğini kafir, dilediğini müslüman yapacağını söylüyor, hem de irade vermediği insanı yaptıklarından sorumlu tutacağını söylüyor. Bu çelişkidir" diyerek muhteşem (!) bir tespitte bulunmuştur.

Öncelikle, ilk kısımda belirtilen ayetler ve benzerleri Kuran'da sıklıkla geçer. Bu ayetler genellikle de islam'ın ilk dönemlerinde inmiştir. Ayetlerden maksat Allah'ın birliğini ve yüceliğini vurgulamak ve Allah'ın iradesinin sonsuz olduğunun altını çizmektir. islam'da Allah iradesi külli, insanın iradesi ise cüzidir. Buradaki cüzilik mukayeseden kaynaklanır. Yoksa, Allah'ın yarattıklarına bahşettiği bu cüzi irade ve cüzi akıl, aynı zamanda insanoğlunu taş yontmaktan atomu parçalamaya, küçücük çiplere kütüphaneler dolusu bilgiyi sığdırabilme kudretine dek götüren sürece imza atan iradedir. Bu, bize muhteşem gelen ve bir kısım insanı da kibire sürükleyen "akıl ve irade" Allah'ın iradesinin yanında en fazla bir kum zerresi kadardır. Vurgulanmak istenen odur. Ama mefta bunu anlayamadı sanırım. Ya da anlamak istemedi.
Ey iman edenler!
okumayın!
iman etmezsiniz.
kadın ve şeriatı okuduktan sonra dünyaya karşı bakış açımın değişmesini sağlayan yazar.
türkiye'nin içinde bulunduğu anormal dönemi onun analizleriyle okumak güzel olabilirdi.

ne yazık ki radikal dinci teröristlerin tehditleri nedeniyle ömrünün son 30 senesini sevdiği ülkesinden uzakta geçirmek zorunda kaldı.

fazıl say'a bugünlerde uygulanan dinci faşizm, ilhan arsel ve turan dursun gibi aydınlık savaşçılarına da seneler önce uygulanmıştı.
Eceliyle ölmüş olması şaşırtıcıdır. Hak yolunda bir mucahidin kendisini oldurmemesi az rastlanan bir durumdur.

Ayrıca

http://yenisafak.com.tr/Y....03.2010&y=TahaKivanc

Yukarıdaki bir entryden kopyaladigim şu yazıdaki, ilhan arsel'e ait olan mektuptaki sözlerin bugün için doğru çıkıp çıkmadığını vicdanı olana bırakıyorum.
saçma yazılarla insanların kalplerinde ki iman duygusunu almaya çalışan varlıktır...turan dursun benzeridir...yahu şunu insanlar görmüyormu bu adamların yüzünü cenab-ı allah'ın nursuzlaştırdığını..yüzlerine bir bakınsana gözlerinde ki inkarı ta içine kadar göreceksiniz...allah bizi ve neslimizi inkar etmekten korusun...sapı saçma yazılar yazıp dini karalıyorlar..şimdi azaplarının kat kat artırıldığına eminim..daha artsın allah böylelerine lanet etsin..zira böyleleri insanları allah yolundan alıkoymaya çalışıyor...böylelerinin iç yüzünü görmek için o nursuz suratlarına bakmanız kafi ve yeterlidir...
ilhan arsel çok cesur birisiydi.

toplumsal geriliklerimizin nedenlerini dinde sorguladı. günümüzün sözde laikleri gibi laikliği savunurken yobazlığı ve yobazı kışkırtmayayım diye düşünmedi.

bugün ülkemizin geldiği noktaya şöyle bir baktığımızda ilhan arsel ya da turan dursun gibi insanların ne kadar onurlu bir mücadele verdiğini görebiliyoruz.
turan dursun ile kıyaslanması bile cahillik olan kişidir. zira kendisi dinler felsefesi alanında tam bir cahildir. turan dursun'un öldürülüp onun sağ kalması sanırım bir soru işareti yakar.
http://yenisafak.com.tr/Y....03.2010&y=TahaKivanc

hayırla yaad edilmiş rahmetli.
dini eleştirebilme cesaretini gösterebilen ender insanlardan biriydi. laikliği savunmayı; dincilere de hoş görünmeye çalışarak yani bir anlamda sulandırarak yapmadı. müslüman toplumların ve elbette en başta ülkemizin bugün ve özellikle son 300 yıldır batıya karşı ezik, zavallı, içte medeniyetsiz, insan ve kadın hakları açısından ziyadesiyle çağdışı kalmalarının nedeninin dinin yanlış anlaşılması ve uygulanmasından dolayı değil tam tersine dinden kaynaklanan nedenlerden ileri geldiğini savundu.

batının bugün ulaştığı kültür seviyesinin, dini toplum yaşamından çıkarmaya başladıkları andan itibaren gelişmeye başladığını düşünürdü. dolayısıyla ilhan arsel; yalnızca kuran'ı değil, incil ve tevrat'ın da eleştirebilen insandı.

arsel düşmanlarının anlayamadığı hususların en başında geleni, arsel'in hiçbir yayınında, makalesinde ve sohbetinde tanrının varlığını-yokluğunu sorgulamadığı, ölümden sonra bir hayat olup-olmadığı gibi konulara girmediğidir. arsel direkt olarak dinde, insan aklına ve vicdanına ters düşen, tanrının adaleti ve eşitliği fikrine uymayan olguları sorgulayan bir aydındı. fakat dinci entellektüel bir seviye barındıran bu tür tartışmalara giremeyeceği için kolay olanı seçti ve arsel ve onun gibi düşünenleri tanrı düşmanı, ateist diye yaftaladı. turan dursun'da, ilhan arsel'de en gündemde oldukları dönemde yaptıkları eleştirilere entellektüel yanıtlar alamamışlardır.

arsel'in savunduğu milliyetçilik anlayışınında ırkçı olmayan bir türkçülük olduğunu da söyleyebiliriz. arap milliyetçiliği ve türkler kitabı her türk aydınının okuması gereken 20. yy. kültürel tarihimizin bence en önemli eserlerinden biridir. bu kitabında arsel, din kardeşi olarak gördüğümüz arapların tarihsel türk düşmanlığını belgeleriyle ispatlamış, bizzat muhammed'in hadislerinden türk ırkının kıyamet zamanı ortaya çıkacağına inanılan yecüc-mecüc kavmi olduğuna inanıldığını açıklamıştı.

denilebilir ki arsel toplumsal geriliklerimizin nedenlerini dinde gören ve dini eleştirmeden ilerleyemeyeceğimizi, dinin insanlığa savaş ve felaket getirdiğini, türk toplumu açısından milli hisleri gevşettiğini, bilinç dünyamızı sulandırdığını ve bizi kaderci-teslimiyetçi bir halk haline getirdiğini açıkça söyleyen ve yazan son insandı. 80'lerin sonları ve 90'ların başlarında aynı amaç uğrunda mücadele ettiği arkadaşlarından bazılarının katledilmesi, bazılarının ise dönüşüme uğraması sonucu artık bu tarz bir daha görülmemek üzere tarihin karanlığına saplandı. ancak elbette ki arsel ve onun fikirleri kitaplarında yaşamaya, alacakaranlığa bir kibrit gücünde dahi olsa ışık tutmaya devam edecektir.
7 şubat 2010 tarihinde florida da vefat etmiştir.

ilhan arsel hoca nın lafları islamiyet açısından gerçekten inciticidir.

gerçek müslümanların mutlak ki bu adamın kitaplarını, sözlerini okuyup karşı tez geliştirmeleri gerekmektedir; bu islamiyeti yüceltir.

hoca nın din de bulduğu açıklar gerçekten fazladır. zaman zaman saçmalamıştır, zaman zaman sırf saldırı olsun diye saldırmıştır; peygambere hakarete varan sözler söylemiştir; açık ve net bir kafirdir.

lakin kuran ı burada müslüman geçinen bir çok sözde müslüman dan daha çok incelemiş, daha çok okumuş, daha çok argüman üretmiştir.

en ilginç nokta ise; ilk kitabının ilahiyat fakültesi yayınlarından çıkmasıdır.

benim en üzüldüğüm nokta ise; islamiyetle arasına set çeken insanlardan olması ve atatürkçü olduğu iddiasıdır. ne biz kemalistlere, ne de müslümanlara yaranamamış; isyankar bir türk olarak vefat etmiştir.

atalarının, halkının dinini iyileştirmeye, uygulanan yanlışları düzeltmeye değil, yok etmeye kasmıştır.

bunu yaparken ki mantığı; "arap dini" olarak tanımladığı islamiyetin türk ahlakını ve onurunu zedelediği düşüncesidir. topyekün savaşı bu sebeptendir.

nihayetinde ve sonunda bu topraklarda doğmuş, içerisindeki millet sevgisi yadsınamaz bir profesördür.

türk milletinin değerlerine saldırsa da, bunu türk milletinin iyiliği için yaptığına inanmış bir adamdı.

nihayetinde diğer kafirlerden farkı; "kendi doğrularının peşinde hiç bir şeyden çekinmeden koşmuş" bir adamdı.

kimileri var, hocalarının peşinden ilhan arsel kadar kuran okumadan koşarak müslümancılık oynuyor. dini bile allah ın kitabı varken elalemden öğrenmeye çalışacak kadar aciz ve köpekleşmiş yaratıklar. ilhan arsel in islamiyete katkısı bu yavşaklardan kat be kat fazladır.

hoca; gerçeklerle başbaşa şimdi. allah gene de rahmet eylesin, affetsin. bilgili ve geliştirici bir düşmandı.
"ya varsa" diyerek tırsıp iman edenlerden değildi. aynı cesaretle ve bilgelik ile aynı şeyleri yazacak insanlarla boşluğunun doldurulmasını ümit ediyorum.
aydın sandıkları karanlıkları aydın olarak piyasaya itelemek için bok atılan aydın.

(bkz: #5466759)
1) hayır efendim, kuran meali okuyarak açıklama değil yorum yaptığı için zavallı ve eziktir. <*>kuranın mealinin okunması eğer yanlış ise o zaman zaten en başında dinin iman yapısı ile çelişki yaşanmaktadır. din ve iman inananlarına kitabın allah tarafından korunacağına ve kesinlikle değiştirilemeyeceğini iddia ederken, çeviri sırasında değiştirilebileceğini iddia etmek imandan çıkarır sizi yüce allah korusun. burası bir hile aslında, bilmediğin dilden oku ki çarpıklığı, çelişkiyi görme sayın dindar kişi demekte aslında dinci tayfa.<*>

2) adam sorguluyor ulan araştırıyor, okuyor, biliyor işte. (elbette sorgulayabilir ancak kuran'ın aslını okuyup sorgulamalıdır. öyle meal müsvettelerinden sorgulamayı embesiller de yapar! ayrıca her okumak bilmek demek değildir! doğru anlayana biliyor denilebilir!) <*>doğru anlamamak diye bir şey yoktur. din özelinde subjektiftir. subjektif olan herşey sizin anladığınız gibidir. okuyan anladığı itibari ile salaktır embesildir dersen o zaman ayırman gerekir akıllı ile salağı. kuranın farklı yorumları her zaman olmuştur en başında yezid muaviye ali osman ebu bekir hepsi anladıklarını anlattılar geçtiler gittiler. din en nihayetinde subjektif ve irrasyonel bir bilgidir. embesillik ise aynı şekilde görecelidir ve bu üçünü anı yerde kullanıp çıkarım yapmak anlamsızdır. yok eğer sadece dinsizler yanlış anlıyordersen haklı olursun ama o zaman da karşında kaya gibi, niçin onlarca farklı bölüşme/bölünme var dinde en basitinden mezhepler ne sorusu çıkar ki o zaman da inananların yaklaşık olarak 3/4 üne embesil demen gerekir.<*>

3) yapılması gerekeni yapıyor. (bu konuda mutabıkız. cibiliyetinin gereğini ortaya koyduğunda hemfikiriz zaten!) <*>ad hominem nedir öğrenilmeli. cibiliyetsiz birisinin cibiliyetsiz olması söylediklerinin doğru yanlış ya da tutarlılığına dair bize en küçük bir fikir vermez.<*>

4) (buyrun ön yargılara:) inançlı müslüman amcamız da akşam namazından çıksın, evine giderken karıları kızları gözüyle yesin.(nasıl, güzel değil mi! çok yakıştı bu konuya! keşke siz de okuyup bilseydiniz, her insanın kendinden sorumlu olduğunu!) <*>iki numaralı maddeye atıf yapalım ve aynı yazı içinde iki paragrafta bile nasıl çelişiyor ilgi ile izleyelim. her insan/inanan kendinden sorumludur ama din bireysel değildir. kendi anladığın gibi anlaman yanlıştır, sana anlatıldığı gibi anlaman doğrudur. çünkü bugünden 1400 ile 1100 yıl öncesi arasında yaşamış olan cep telefonu internet bilgisayar bilmeyen bedevi senden daha iyi anlamıştır ve sen kendin okumasan da olur. onun dedğini yap. <*>

5) nasılsa namaz kılıyor günahları affolunur değil mi.(islam da böyle bir kaide yok ki beyefendi, uydurmayınız!) <*>islamda her müslümanın cennete gideceği kaidesi var.<*>

6) kitap okumasın, beynini yormasın canım ne gerek var, (nereden biliyorsun okumadığını? bu önyargı ile nereye kadar gidebilirsin ki?) <*>önyargı çift taraflı burada zaten. hatta konu da o. kendi yüce allahını başkalarının anlattıklarından öğrendikten sonra ilhan arseli de başkalarından öğrenirsen bu oluyor. nereden bilyiorsun ilhan arselin arapçasından okumadığını. ben bilmiyorum mesela. ha çok öenmli de değil ama böyle işte.<*>

7)onun yerine bilmem kaç rekat teravih kılsın. (20 rekat efendim.)<*>smiley yasak di mi.<*>

8)ondan sonra da gelsin türkiyenin gerçek ilim adamlarına zavallı ve ezik desin!! (gerçek ilim adamı derken? hangi kitabında ki ilmi keşiflerine dayanarak bunu söyleyebiliyorsunuz? kitaplarının ve makalelerinin kaynaklarına bir bakın da öyle karar verin isterseniz!) <*>kitaplarının kaynağı, hadisler ve bizzat kuran. okuduğundan anlam çıkarığ yazıyor. bunun için 2-3nolu maddeler var yukarıda. peki ilim adamı diye ayrılan ne? mesela onların da yüce keşilerini bilmek isteriz ülkecek. kaynak hadisler. ama senin işine geldiğinde doğru işine gelmediğinde yalan olan hadisler. işine geldiğinde kullandığın, gelmediğinde 1400 yıl öncesinin şartlarına bakmak lazım o zamana göre değerlendirmek lazım dediğin hadisler. kıçını hala sol elinle yıkıyorsun. ama demiyorsun ki su yoktu adam sağ eli bolu iş yapmasın diye sol elini kullan demiş artık gerek yok demiyorsun. deli gibi misvak satılıyor lan ülkede. onları hala kullanıyorsun sevap diye sünnet diye de ilhan arsel onların arasından birinden bahsedince mi zamana göre yorumlamak lazım oluyor.<*>

9) sen nesin peki, ultra seviyede zeki ve yorumlarıyla ortamın kalitesini arttıran süper insan..( ay çok teşekkür ederim. teveccühünüz efendim. doğru söze ne denir ki?) <*>zeka din bunlar irrasyonel şeyler. yorum ise her zaman subjektif. en basitinden cennet anaların ayakları altındadır sözü. jetonunun büyüklüğüne göre bunu anneme iyi davranırsam cennete giderim diye anlarsın. daha büyükçene bir jeton da sana aynı cümle de aslında annenin cennet yolculuğu hakkında bir fikir vermediğini gösterir. yani annende cennette gidince göreceksin demiyor. ama ikinciyi çıkaramadın diye de kimse sana embesil diyemez. çünkü cümlenin amacı o değildir belki de. jeton olayı işte<*>
kur'an mealini ilhan arsel yorumlayınca zavallı bir adam olmuştur. cüppeli ahmed falan yorumlamalıydı tabi. veya fethullah gülen gibi bir aydın.

meal müsveddeleri diye bahsedilenler bildiğimiz diyanetin, elmalılı hamdinin, yaşar nurinin mealleri olsa gerektir. bu adamcağız da arapça bilmiyorsa ki bilmediğini sanıyorum, yorumlamak için meal kullanması gerekiyor öyle değil mi. hani bazıları diyor ya, kuran'ı türkçesinden yorumlayınca yanlış anlamalar oluyormuş. türkçesiyle arapçası aynı değil mi kardeşim bunun. çeviri yapılınca kitap değişmiyor ya.
aydın kategorisine montelenmeye çalışılan zavallı bir adam.

hele bu eziği savunanlar vardır ki, onlar kendi içlerinde çelişkiler içerisindedirler. eh klavuzu karga olanın burnun akıbeti hepimizin malumudur.

şöyle diyor savunuzumuz:

1) kuran'ı okuyup açıklamalar yaptığı için zavallı ve ezik adam oluvermiştir.(hayır efendim, kuran meali okuyarak açıklama değil yorum yaptığı için zavallı ve eziktir)

2) adam sorguluyor ulan araştırıyor, okuyor, biliyor işte. (elbette sorgulayabilir ancak kuran'ın aslını okuyup sorgulamalıdır. öyle meal müsvettelerinden sorgulamayı embesiller de yapar! ayrıca her okumak bilmek demek değildir! doğru anlayana biliyor denilebilir!)

3) yapılması gerekeni yapıyor. (bu konuda mutabıkız. cibiliyetinin gereğini ortaya koyduğunda hemfikiriz zaten!)

4) (buyrun ön yargılara:) inançlı müslüman amcamız da akşam namazından çıksın, evine giderken karıları kızları gözüyle yesin.(nasıl, güzel değil mi! çok yakıştı bu konuya! keşke siz de okuyup bilseydiniz, her insanın kendinden sorumlu olduğunu!)

5) nasılsa namaz kılıyor günahları affolunur değil mi.(islam da böyle bir kaide yok ki beyefendi, uydurmayınız!)

6) kitap okumasın, beynini yormasın canım ne gerek var, (nereden biliyorsun okumadığını? bu önyargı ile nereye kadar gidebilirsin ki?)

7)onun yerine bilmem kaç rekat teravih kılsın. (20 rekat efendim.)

8)ondan sonra da gelsin türkiyenin gerçek ilim adamlarına zavallı ve ezik desin!! (gerçek ilim adamı derken? hangi kitabında ki ilmi keşiflerine dayanarak bunu söyleyebiliyorsunuz? kitaplarının ve makalelerinin kaynaklarına bir bakın da öyle karar verin isterseniz!)

9) sen nesin peki, ultra seviyede zeki ve yorumlarıyla ortamın kalitesini arttıran süper insan..( ay çok teşekkür ederim. teveccühünüz efendim. doğru söze ne denir ki?)
aydın kategorisinde önde giden adamdır bu. islamcı örgütlerin hedefleri arasında olması kuvvetle muhtemeldir.

(bkz: turan dursun)
(bkz: necip hablemitoğlu)

kuran'ı okuyup açıklamalar yaptığı için zavallı ve ezik adam oluvermiştir. adam sorguluyor ulan araştırıyor, okuyor, biliyor işte. yapılması gerekeni yapıyor. inançlı müslüman amcamız da akşam namazından çıksın, evine giderken karıları kızları gözüyle yesin. nasılsa namaz kılıyor günahları affolunur değil mi. kitap okumasın, beynini yormasın canım ne gerek var, onun yerine bilmem kaç rekat teravih kılsın. ondan sonra da gelsin türkiyenin gerçek ilim adamlarına zavallı ve ezik desin!! sen nesin peki, ultra seviyede zeki ve yorumlarıyla ortamın kalitesini arttıran süper insan..
zavallı ve ezik bir adam.

o kadar zavallı ve ezik bir adam ki, az biraz şuurlu ve bilgili bir müslüman bu adamın yazdıklarını okurken yüzüne kusmamak için kendisini zor tutar.

zavallılığı ve ezikliği şurdan ileri gelmektedir ki yazdığı kitaplarda ve internet üzerinde yayınlanan makalelerinde:

1. Kuran meali kullanarak çarpıtmalarda bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili lütfen (bkz: kur an ı kerim den hüküm çıkarma) ayrıca buna da lütfen (bkz: kur an tercümeleri)

2. Müslümanlar Kur'an dışında değiştirilemeyecek bir kitap olmadığını iddia ederler! Yok sanki böyle denilmiyormuş gibi düzmece hadis kitaplarından yaptığı alıntılar üzerinden kendi kendini ve çevresinde toplanan bir avuç şuursuzu tatmin etmektedir!

Bu ve buna benzer tiplerin derdi ne Kur-an'la, ne Resulullah'la ne de islam'la. Onlarda biliyor islam'ın yeryüzünde bulunan en mükemmel sistem olduğunu ancak bu ve buna benzer tiplerin tek derdi Allah ile! Allah'ı ve icraatlarını beğenmiyorlar! Hz. Adem'in yaratıldığı ilk günden kuyruk acıları olduğu için böyle davranıyorlar!
ispanya'dan kovulan yahudileri kabul eden padişahın fatih sultan mehmet olduğunu sanan profüsür...