bugün

Kur-an'ı Kerim'i herhangi bir beşerî eserle karıştıran insanın çok ciddi yanılgıya düşeceği durumdur.

Şöyle ki:

Biraz olsun beyin fakültelerini çalıştırmayı bilen insan, Kur'an-ı bir bütün olarak ele alır.

Birbiri ile içerik ve anlam benzeşmesi olan ayetleri bir bütün olarak değerlendirir.

Böylece, Kur-an'ın kendi kendisini açıklayan bir yönünün olduğunu farkeder.

Ayrıca, Allah Resulü'nün, Kur-an'ı Kerim'in ilk müfessiri olduğunu unutmaz!

Hz. Muhammed'in yaşayan bir Kur'an olduğunu düşünür ve Allah Resulü'nün Kur-an'î yaşamını da gözden geçirir.

"Kur-an'sız da olur diyen, insan'ı tanımamaktadır! Muhammed'siz de olur diyen, Kur-an'ı tanımamaktadır!"

Kur-an'ı Kerim'de bir tek ayet ele alınıp, o ayet dayanak gösterilerek hüküm çıkarılmamalıdır! Böyle bir hata, çok ciddi yanılgılara neden olacaktır.

Kur-an'ı Kerim'e saldırmayı vazife edinmiş insanların çokca uyguladıkları kasıtlı ya da kasıtsız yöntemdir maalesef.

Ve bu şekilde davranarak yalnızca kendilerini kandırmaktadırlar.

Çünkü, şuurlu bir müslümanın Kur-an'a bakış açısı, yukarıda sıraladığımız şekildedir.

Kur'an 23 senede indirilmiş ve böylece insanların O'nu tam olarak hazmetmeleri sağlanmıştır.

islam'ın profesörleri sayılan âlimler yaptıkları tetkik ve analizleri her daim "gerekçeleriyle" beraber ortaya koymuşlardır.

Çakma âlimler ise, kulaktan dolma bilgileri, felsefî yanılgıları ve kelime oyunlarını insanlara Kur-an'mış gibi taktim etmektedirler.

(bkz: kur an tercümeleri)
herkesin haddi olmadığı kesin olan hadise.