bugün

her yazı elle yazıldığı için ve bu laf çıktığında, bilgisayar değil de daktilo olabilir ancak, o yüzden daktilo gibi düz değil, biraz yamrı yumru yazılması beklenip ismi konulmuş olabilen yazı.
defterleri var bunların. bir de büyük harfleri küçük harflerle birleştirmeyin derler, yalan, yok öyle bir kural.
her insanin retina, dil izi, parmak izinin farkli olmasi gibi el yazisininda farkli oldugu kanitlanmistir...
herkezin el yazisida okunakli degildir, beceremeyen yazmasin...

(bkz: doktor yazisi)
guzel sanatlar fakultelerinin resim-is egitimi bolumlerinde okutulan* 2 kredilik derstir. disardan gorundugu gibi kolay olmamakla birlikte ogrenildiginde isinize yarayacagi kesindir.
kişiye ozel bir yetenek bir imza, belirtec olarak yazının kullanımıdır.
(bkz: alın yazısı)
insanın karakterini ortaya döker. misal, tutarlı bir insanın el yazısında karakterler belli bir düzen ve ritim içerisindeyken, strese bulanmış bir kişinin el yazısı eciş bücüştür ve harfler düzensizdir.
herkes için işkence gibi görüen ama elinizi hiç kaldırmadığınız için (zaman kaybı olmaması nedeniyle) daha kıvrak olan yazıdır.
ağırlığından kimim yazdığı bulunan yazı çeşidi.
elle yazılan yazıyı tanımlıyomuş gibi görükse de* o anlamda kullanılmamaktadır... zira her yazı* el yazısıdır... ilkokulda güzel yazı dersi adı altında beyinlerimize çakılmıştır...
noktaları sonra koyarım diyenler, bir noktanın nelere mal olduğunu yaşayarak öğrenirler.

(bkz: bitişik eğik el yazısı)
ya iter ya çeker, ortası yoktur.

yazı karakterinin; kişinin kim, ne ve ne kadar olduğuyla pek ilintili olduğunu düşünürüm çocukluğumdan beri. dünyanın en tehlikeli ve beşer aczini niteleyen hissinin 'önyargı ve sanrı' olduğunu savunan ben, konu el yazısı olduğunda yenik düşüyorum kendime. bi çeşit takıntı diyelim ya da biz buna.
ilkokul da çocukların çoğunun okula küsmesini sağlayan hayatları boyunca kullanmayacakları sözde düzgün yazmaya yarayan aparatımsı şey.
sanattır.
yazmak da,
iyi yazılmış bir metni okumakta harika bir duygudur, zevktir.
http://yfrog.com/z/kfd0p4j
hüseyin çelik saçmalığyla başa bela olan şey.
ilkokulda ağlayarak okuldan kaçmalarımın sebebi olmuştur.divit midir nedir hiç beceremedim kullanmayı,hokkayı devirdim mürekkebi yere döktüm falan...
hep aklıma takılmıştır bu dersin bize zamanında neden verilmeye çalışıldığı.bizim yazdığımızda el yazısı değilmi,ayağımızla mı yazıyoruz biz?
başrollerinde cansu dere ve sarp akkaya'nın oynadığı, 23 mart'ta vizyona girecek olan sinema filmi.

"mütevazi bir Anadolu kasabasında, rüzgarın kasabaya getirdiği değişime kulak vererek, yıllardır aynı çarkta dönen düzenden çıkmak isteyen Ragıp, Ahmet ve Zeynep'in hikayesi" imiş. merakla bekliyoruz.

http://www.elyazisifilm.com/

resmi twitter adreslerinden de "Saat 16.00’da başlatacağımız yarışmaya katılın ipad2 kazanma şansını yakalayın!" diye bir duyuru yapmışlar; https://twitter.com/#!/El...status/180625201573281793
Eski zamanlardan kalma gibi ise,çok estetik durur .

italik şeklinde olduğu için el yazım ,sanki ne yazsam anlamlı gorunuyor,olmasa bile bazen.
Bugün itibarıyla vizyona girmiş olan yönetmenliğini Ali Vatensever'in yaptığı romantik-dram türünde hoş bir 95 dk vaad eden film.
bolu'nun şirin bir ilçesi olan göynük'te çekilen film.
yazmayı kolaylaştıran ama aynı oranda okumayı zorlaştıran yazı biçimi. türkiye'de bilen ve kullananı azdır.
kişinin kişiliği ve iş hayatındaki profesyonelliği hakkında bilgi sağlarmış.

http://www.mudefin.com/ya...ofesyonelliginizi-anlatir
bi halta yaramayan film.
sarp akkaya'nın cazibesine,jehan barbur'un film müziğine dayanamayıp izlediğim filmdir.bana sorarsanız çok kötü değildi,sormazsanız da çok kötü değildi.
http://www.youtube.com/watch?v=phXtABEUJUQ (bkz: )
sırf jehan barburun müzikleri için izlenmiş filmdir.