bugün

el yazısı

ya iter ya çeker, ortası yoktur.

yazı karakterinin; kişinin kim, ne ve ne kadar olduğuyla pek ilintili olduğunu düşünürüm çocukluğumdan beri. dünyanın en tehlikeli ve beşer aczini niteleyen hissinin 'önyargı ve sanrı' olduğunu savunan ben, konu el yazısı olduğunda yenik düşüyorum kendime. bi çeşit takıntı diyelim ya da biz buna.