--spoiler--
Vezirler huzura çıkmışlar:

- "Padişahım, hazinede para kalmadı.Yeni vergilere ihtiyacımız var", diyerekten.. .
- Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- "Eeee! Ne vergisi koyalım?", demiş...

-" Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar!"

Padişah,

- "Tamam" demiş.

Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:

- "Tepki var mı?"

- "Hiç bir tepki yok!"

- "iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın!"

Aradan bir süre geçmiş, Padişah:
- "Var mı şikayet?"
- "Yok!"

Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
- "Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin!"

Aradan birkaç gün geçmiş, hala bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
- "Köyün birine gidelim. Halkı dinleyelim hele bir" demiş.

Gitmişler köye,
Padişah sormuş:
- "Var mı şikayet?"

Ses yok.

Padişah:
- "Var mı şikayet?
Konuşun yoksa, taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmayacağım", diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:

- "Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!.."
-" Eeee!", demiş Padişah bir umutla...
- "Akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, bir adam daha koysanız... "
--spoiler--
şimdi oy verenlerin bile ileride adını ağzına almaktan çekinecekleri parti. şöyle ki akp şu an demokrasinin yılmaz savunucusudur. peki ama demokrasiyi uygulamakta nasıl davranıyorlardır. bazı şeyleri paylaşmakta yarar vardır. bilindiği gibi 90 lı yıllar mafyaların cirit attığı bir ülke idi türkiye, her gün işlenen faili meçhul cinayetler rant hesaplaşmaları artık içinden çıkılmaz bir hal almıştı. halkın yeni bir yönetime ihtiyacı vardı çünkü bu mafya köpeklerinden halk bıkmıştı. ne oldu başbakanımız aydınlık türkiye dedi ve iş başına geldi. ne mi oldu evet mafya gitti. ama yerine badem bıyıklılar geldi. bu arkadaşlar mafya değildi hatta hepsi nur yüzlü pırlanta diye tabir ettiğimiz insanlardı. her kurumda (su idaresi, tapu, tedaş, telekom, ispark vb sayısız kurum ve kuruluş) yer aldılar. bizler sevindik tabi ne de olsa kurtulmuştuk zorbalardan. ama ne oldu biliyor musunuz? bu arkadaşlar önce kendi görüşlerinden olmayanlara karşı uzaklaştılar sonra selamı da kestiler sonra da dinlerine çok bağlılar ya bir de küçümsediler. hak, hukuk tanımadılar. ya onlardandın ya da değil. başka yaşama şansın yoktu. ekonominin arkasına sığındılar tabi bunu medyayı arkalarına alarak yaptılar nasıl mı? interneti kullanmayı bilen ve azıcık ingilizce bilen herkes akp iktidarı döneminde tüm dünyanın büyüme gösterdiğini bilir. yani bu başarılar akp nin değil global ekonominin başarılarıdır. yani akp nin aslında hiç bir başarısı yoktur iktidarda uzun süre kalmak dışında. bir de tabi halk kandırma politikaları vardır ki dillere destandır. bunlara çocuk inanmaz diyecem ama ne yazık ki iki kişiden biri çocuk demektir. ergenekon diye bir şey varmış aman da aman bunlar o kadar güçlüymüş ki darbe yapacaklarmış suikast düzenleyeceklermiş. ulan darbe kolay mı bu ergenekon zımbırtısında aldığınız adamlar hayatları boyunca iki koyunu güdememiş adamlar değilmi idi. ama siz dediniz ya doğrudur yalan nedir bilmezsiniz. ha bir de bunların dizileri vardır akicraatlar diye bir adres varmış. ne gerek var her hafta perşembe vadimidir nedir bir zımbırtı var işte size örtülü propaganda. samanyolu tv, atv... gibi kanalları izleyin hiç bir tane eleştirel haber varmıdır. ulan adamlar mükemmel mi hiç mi hata yapmazlar. utanın utanın hadi halkı kandırdınız allahı da mı kandıracaksınız. tabi ki hayır bu olmayacak bunu sizde biliyorsunuz. yalnız bundan daha üzücü bir şey vardır. hatta utanç verici bir durumdur milletimiz için. bunların yerine gelecek kimse yoktur. işte buna ağlanılır.
emperyalist ellerin ülkemizde yaktığı tasarruf ampulüdür akp. güneşi bulmamızdan korkan güçler geçmişten bu yana bizi hep ampül ışığına mahküm etmişlerdir. geçmişte bu görevi başarıyla icra edip köşelerine çekilenlerin yerini bu gün adalet ve kalkınma partisi almıştır.

bugün adalet ve kalkınma partisi' nin ampulü kararmıştır ve artık yanmak üzeredir. bu ülkenin ihtiyacı yeni bir ampül değil, güneştir.

bizleri ampül ışığına mahküm edenler gün gelecek bu ampülleri de söndürecekler, bizleri sonsuz karanlığa bırakacaklardır. etrafımızda ki çemberin sıklaştığı ve güneş ışığının çok uzak olduğu bu günlerde bile umutsuzluğa düşmemek gereklidir. bu ülke kurulmadan önce de hainlik yapanlar hep olmuştur kurulduktan sonrada. bu topraklar damat ferit paşa hükümetini tarihin tozlu sayfalarına gömmüştür, recep tayyip erdoğan hükümetini de gömer.

tarih tekerrürden ibarettir. geçmişte ingiliz, amerikan hayranı mandacı padişahlar, paşalar, bugün avrupa ve amerikaya teslim olmuş başbakanlar, cumhurbaşkanları.

hatırlamaları gereken, özgürlük ve bağımsızlık olmadan, ne adaletin, ne de kalkınmanın olmayacağıdır. bu toprakların üzerinde asırlardır şerefleriyle yaşayan ve bundan sonrada öyle yaşamak isteyen insanlar bunu akp' ye hatırlatacaklardır. ve ihanet edenlerin isimleri tarih kitapların da yazacaktır.

( kimbilir belki o zaman oğlunun gemiciğiyle yunanistan ' a kaçanları bile yazar kitaplar. )
universiteye basladigim zaman hocalardan birine sormustum. hocam bu sag sol isi nedir diye. adam da oyle guzel açiklamisti ki 15 senedir kulaklarimdan gitmez sozleri. aynen aktariyorum:
tataya uzunca bir çizgi çizip tam ortasini isaretlemisti. bu isaretin sagina ve soluna birer isaret daha koymustu. birer isarette en uçlara koymustu. bak oglum dedi, burasi tam orta. bunun solunda sol partiler var. chp dsp gibi. birde bu solun en ucu var ip tkp gibi. donelim tekrar ortaya. hemen sagina bakalim. anap ve dyp gibi partiler var. sagin en ucunda ise once turkluk diyen mhp ile once din diyen refah partisi gibi.

bugun baktigim zaman akp yi bu çizgi uzerinde bir yere koyamiyorum. çunku oyle bir hal aldilar ki bu çizginin tamamen disinda ve bu çizgi uzerindeki herkesi potansiyel tehlike olarak gorup kokten yok etmeye yonelik çalisiyorlar. yani yeni bir çizgi yarattilar ve bir tarafa kendilerini diger tarafa kendileri haricindeki herkesi koydular. iktidara geldikleri gunden dunku operasyonda gozaltina alinanlara kadar baktiginiz zaman, once uzanlari bitirdiler simdide mhp yi temsilen sinan aygun u, sol kesimi temsilen add ve cumhuriyet gazetesi yoneticileri, askeri kanadi temsilen pasalari sindirmeye çalisiyorlarmis gibi bir goruntudeler. bunun sonucunda kendilerinin ve uzak yakin butun çevresindekilerin kupu dolar. olan yine herzamanki gibi garibana olur. ya bu yuzsuzlerin doldurmasiyla hic ugruna birbirlerine duserler yada tikanan ekonomi, balon haberler ile çizilen pembe tablolar bir yerde patlar develuasyon-enflasyon ikilisinin altinda kalirlar.
"devletin malı deniz yemeyen domuz" ideojisinin uygulayıcılarından olan son yılların en haşin liderine sahip, tuzu kuru olan sempatizanlarını ihaleler ile ödüllendiren, memleketin, meclisin, halkın (pardon "millet" olacak burda o kelime yerine) tek sahibi, iktidara sahip olduğu ülkeyi babasına şikayet edermiş gibi "AB"ye şikayet eden, yasama ve yürütmeyi harika yürüttüğü kadar, yargıya da son derece yardımcı olan parti.
kendisine karşı olan sağcı, solcu, ulusalcı, liberal, siyaset ile ilgilenmeyen, ilgilenip görüşünü bile belli etmeyen kişileri "darbe girişiminde bulunup bizi iktidardan düşürecekler" saçmalığı ile kendi kafalarından uydurdukları bir örgüte üye oldukları gerekçesi ile gözaltına aldıran türkiye'ninkara lekesi olan karanlık partidir.
(bkz: adaleti kaldırma partisi)
elektriğe %21 zam bardağı taşıran son damla olmuştur zannımca.

bunun dışında, kesinlikle kapanacağına, bazı zatların siyasetten men edileceğine ve her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum.

(bkz: ampulü içimde hissediyorum)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat tarafından cici bir parti olarak tanımlanan parti.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9440125.asp?m=1
birçok il, ilçe, belde örgütü başkanlarının bile yaptığı icraatlardan bihaber olduğu aşikar olan parti.

konu antalya'ya elektriğin yetmemesidir,

ben: abi oymapınar hidroelektrik santrali'nden 1 kw/s elektrik gelmiyor antalya'ya, peşkeş çekildi şimdi senin benim vergimle yeni santral yapılması için uğraşıyorlar. istediğin her yer sorabilirsin bunu.
akp yerleşim birimi başkanı: hadi ya? harbi mi abim. ben vallahi bunun böyle olduğunu bilmiyordum.
Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanı olduğu, ılımlı islam adı altında anti-laik hareketler sergileyen, kapatılması muhtemel olan, tüm bu kapatma davasına karşılık son kozunu 'ergenekon' davası adı altında, kendini takdir etmeyen insanları gözaltına almak şeklinde kullanan siyasi parti.
bir satır arasından öğrendiğimize göre: Türkiye tarihinde eşcinsel hakları ile ilgili konferansa delege gönderen ilk parti.

http://www.milliyet.com.t...ate=20.07.2008&ver=95
kapatılmak yerine özelleştirilip yabancılara satılması gereken parti. en çok onların işine yaradılar ne de olsa...
anavatan partisi'nin kısaltması bildiğiniz üzere anap'tır. oysa bu düz mantıkla gidecek olursak partinin kısaltmasının anavap olması lazım gelir değil mi? ama parti anap kısaltmasını kullanmayı yeğlemiş. iş böyle dolu örnek varken adalet ve kalkınma partisi'ne böyle ucuz ve şekilci yollardan saldırmak biraz tuhaf. adamların yaptıklarını/yapmadıklarını eleştirin.

edit: bazı arkadaşlar anlayamamış entrymi. işine gelmeyeni anlamamak bu olsa gerek.
kalkınan hep bir taraf aslında. adalet' e gelince demek' ki adalet o kadar'da adil birşey değil.
konu : demokrasi, demokratikleşme ve akp

başlık: yök

adalet ve kalkınma partisi iktidara geldiğinde ilk el attığı işlerden biri de yök olmuştu. akp o günlerde yök' ün demokratikleşmesinden bahsediyordu.

peki bugun nerde bu demokratikleşme lafı bile geçmiyor.

ele geçirmek için mi demokrasi , demokratikleşme ?

yök artık sizin. yusuf ziya o koltuğa oturunca, siz yök' ü ele geçirince ne gerek var demokratikleşmeye.

alın size demokrasi .

devam edecek ...
adını oluşturan her iki kelimeyle de * uzaktan yakından alakası olmayan siyasi partidir.
amerika'nın kendi çıkarları için başımıza getirdiği kukla iktidar.
amerikanın oluşturdugu, derin katil yapıyı tasfiye etmeyi kendisine amaç edinmiş ve onun dilegi dogrulutusunda kapatılmak üzere olan partidir.

not: ugur mumcuyu ve birand ı öldürmek üzere ülkeye giriş yaptıgı tespit edilen israil timi, mumcuyu öldürkten sonra birandı da öldürmek için beklemkte israil elçiliginde saklanmaktadırlar. (ergenekon iddianamesinden, baykal ın avukatı oldugu terör örgütü iddianamesinden)
türkiye'yi en acı ve ağır darbeye doğru sürükleyen parti..
hayır toplumun büyük bir çoğunluğunun oyunu alıyorlar ama o büyük çoğunluğun hiç bir dertlerine deva olamadılar..8 ay türban tartışması,5 ay özelleştirmeler,2 ay imam hatipler derken sağolsun muhalefetin de etkisiyle 6 senedir başımızdalar ama ne oldu derseniz bir ab ye girişi sürecenin hızlanması(tabi o da bir türlü açılamayan başlıklar,bizden 4 sene sonra birliğe girme talebinde bulunupta bizi çoktan geçen ülkeleride göz önüne alırsak, o da fos..), Bir de kısa süreliğine istikrar(tabi o da zenginleri güldürdü,o %46 ıyı değil) ı sayabiliriz..Hani emekçinin, çalışanın, çabalayanın cebine ne girdi diye sorucak olursanız..Koca bir hiçlik..2008 yılında halen daha bu kadar güzel, başarı olabilme potansiyeli çok yüksek bir ülke olupta bir arpa boyu yol alamamak inanın çok acı.istiyoruz ki başa gelenler çalışsın ceplerine daha fazla dolar katmaya çalışmasın.Ama bu mantaliteyle benim torunum bile göremez öyle bir ülke..
amerika'nın oluşturduğu ekonomik olarak amerikaya bağlı türkiye'yi, tüm hatları ile amerika'ya bağlamayı kendine amaç edinmiş, bu dileği doğrultusunda türkiyenin ekonomik ve siyasal düzenini çökertmeye giderken, kapatılma tehditi ile yüzleşen parti.
hazine yardımından mahrum bırakılmasına karar verilen partidir.
hilafeti getirmek, kürtlere özerk yönetim vermek vb. gibi işlere kalkana kadar rahatça ülkeyi satmaya devam edeceği garanti olan iktidar.
recep tayyip ve müritleri tarafından kurulup yönetilen partidir. 13 katlı binalarında oturup kadrolaşmaya ve şeriat getirmek için çabaladıkları, gün gibi ortadadır. şimdi efendim %47 diye diye gezinenler bu partinin sempatizanları. ama herkesin bildiği bir şey var ki bu yüzde %47 nin kaçta kaçı "kömür, altın ve kurana el bastırma" karşılığında satılan kişilerden oluşuyor.

evet demokratik bir ülke için acı olabilecek "parti kapatma" bizim için heyecan verici oldu nedeni ise kapatılmayan bir akp ve kapatılmayan bir parti lideri olarak recep tayyip edoğan her zaman olduğundan iki katı fazla tehlikeli hal aldı.

turgut özal tarafından anayasa mahkemesine atanan haşim kılıç, yılların kadrolaşmanın meyvesini vererek, red oyunu kullandı.

tebrikler kadrolaşma konusunda ilahi bir güç sergileyen guruh, tebrikler bu ülkeden maaş alıp bu ülkenin demokrasi çıtasını yükseltip çağdaşlık çıtasını kesenler. tebrikler sana, tebrikler size... canı gönülden tebrikler hepinize...
en yüksek mahkemenin * başkanını alan ve artık devletin tüm kurumlarında kadrolaştıklarını bize ispatlayan parti.