bugün

entry'ler (198)

her gece 1 bira içmek

1 bira içmekten daha iyi bir şey varsa o da çay içmektir. Ulan 1 bira nedir mk. Hafiften çakır olmayacaksan git çay iç daha iyi. En az 4 bira.

gecenin şiiri

Yıldızlar süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

(bkz: william shakespeare)

duygulandıran videolar

Bu açılış kısmında ''açılıp, açılmayacağı'' düşüncesiyle beklerken, bu bekleyişin yüksek dozda gerilim filmine dönüşmesi... Ps2 oynayan nesil bilir.

http://www.youtube.com/watch?v=ZMVJqWN7Q80

yazarların anime tavsiyeleri

Death Note ile anime dünyasına giriş yapabilirsin. Hemen hemen herkesin yaptığı gibi.

gecenin şarkısı

Evgeny Grinko - Faulkner's Sleep

https://www.youtube.com/watch?v=hgtnjknRHGg

gecenin sözü

“Şeytan diye bir şey olmadığını bilmiyor musunuz, o yalnızca Tanrı’nın sarhoş hali.”

- (bkz: Tom Waits)

klavye sesinden rahatsız olmak

Bide sabahın köründe uykunun ortasında ve gecenin ilerleyen saatlerinde tam uyuyacakken lol oynayan oda arkadaşının mouse sesi vardır. Uyku moduna giren en sakin insanın bile cinnetine sebep olabilir.

gecenin sözü

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Her gün aynı yolları yürüyenler.

- (bkz: Pablo Neruda)

gecenin şarkısı

Mircan Kaya - Fincanın Etrafı Yeşil

https://www.youtube.com/watch?v=itufZWFQTFI

günün sözü

“insan ancak kendi kadar özgür insanların arasında özgürdür.”

(bkz: Mihail Bakunin)

bayram tatili yapan yüzsüz ateistler

görsel

Ramazan pidesinden de bol bol yemiştim, bayram şekerlerinden de götürüyorum, bayram tatilini de yapıyorum. Ulan mutlu olmanız için daha ne yapayım? Ne istediyseniz yaptık.

şeyh pir

Türkiye sınırları içerisinde Hamlet'in de Hamit olduğu söylentileri geziyor.

yazarların dertleri

(bkz: opel corsa ben her turlu) - çay yok bok için.

https://www.youtube.com/watch?v=y2jZ9Mf5CIs

çalmak etik midir sorunsalı

Etik mi, değil mi diye yaklaşmaktan yana değilim. Ahlaki yönüyle hiçbir zaman yaklaşmam olaylara. Ama adidas, nike vb. gibi insanları sömüren, 50-60 liralık malzemeyi 500 liraya satan kurumsal şirketlere para verilmesindense çalınmasını tercih ederim. Ya da Avmlerden çalınan hiçbir şeye de karşı değilim. Gücünüz yetiyorsa kökten avm'yi çalabilirsiniz. Milyon dolarları çalanlar sokakta yaşayıp, bir parça baklava çalan çocuk ya da acıktığı için ekmek çalan insanlar hapse çarptırıldığından beri çalmaya karşı değilim... Bu milyon dolarları çalan zenginler üstüne üstlük bir de bu zenginliğin verdiği avantajlarla yasalar çıkartır ve hayatlarımızı da bizden çalarlar. Bunlardan çaldığınız her şey, sizden çalınan her şeyi geri almaya teşebbüstür.

gecenin şiiri

Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler
Bir tek günümüz geçmiyor ahsız ofsuz
Bir tek günümüz geçmiyor borçsuz harçsız
Bir tek günümüz be yahu, bir tek günümüz oh diyesi
Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler
Yahu kimin bu topraklar
Yahu kimin bu denizler
Bu ormanlar bu trenler bu gemiler uçaklar
Bu madenler kimin yahu?
Kıydılar alımıza morumuza bu pezevenkler
Kıydılar yazımıza baharımıza
işimiz gücümüz mayın taramak
işimiz gücümüz ölü taşımak
işimiz gücümüz umuda yatmak
Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler

(bkz: Hasan Hüseyin Korkmazgil)

gecenin sözü

''Masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte bir bayrak yoktur.''

(bkz: Howard Zinn)

gecenin sözü

"Şurada bir sandalyenin üzerinde, gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömülmüş oturuyor ve hiçbir şeye inanmıyorum."

(bkz: Jean Paul Sartre)

popüler kültür

Büyük oranı medya sayesinde temellendirilen ve tüketim toplumuyla, hatta gösteri toplumuyla senkronize bir şekilde devam eden sistemdir. Ortaklıkları büyük oranda aynıdır. Popüler kültür sana ihtiyacın olmayan bir şeyi üretir(bir üst model telefon diyelim) ve tüketim toplumu da ihtiyacın olmayan bu şeyi satın alır. Gösteri toplumu da kendin gibi olmayıp satın aldığın telefonun gibi olmaya çalışmanı sağlayarak gösteri yapma imkanı verir sana. Tuşlu telefon kullanman ile akıllı telefon kullanman arasındaki farkın sadece gösteri yapabilme imkanının artması ve 2 program fazla olması. Amaç yine aynı amaç... Biraz daha allayıp pullayıp sana mucizevi bir şeymiş gibi sunarlar ama son model telefon kullansan bile Grahambell ne diye kullandıysa sende ondan kullanıyorsun dostum. Boşuna bir üst modelini bekleme... işin bir diğer yönü youtuberlere, ünlülere, şarkıcılara gelirsek onların videolarını belki beleşe izliyorum sanıyorsun ama yok. Senin her izlemen yukarıdaki telefon örneği ile aynıdır. O kişiler popülerliğini korumak için sürekli gündemde olması lazım, bahsettiğim medya aracılığıyla. Tüketim toplumu olarak sen izliyorsun ve her izlenme senin üstünden para kazanmaktır. Yani yine o video için para vermiş oluyorsun ve tüketim topluluğuna katkın devam ediyor. Gösteri toplumu olarak da günlük yaşamından bu kişilerin popülerliğinin muhabbetini yaparak gündemde aktif gibi bir gösteriş örneği göstermen rayına oturtuyor konuyu... Bunlar sadece konunun basit iki örneği. Bütün hayatımızda karşımıza çıkıyorlar ve bizi çevrelemeye devam ediyorlar. Ya herkesin yaptığını yapmayıp karşı duracaksın ya da en son şeyleri sırf yeni diye kullanıp herkesle aynı olacaksın...

gecenin kitap alıntısı

Kazmacılar çoktan işe koyulmuştu. Terleri fazla soğumasın diye, çoğu kez pek kısa tutuyorlardı yemek molasını ve gün ışığından uzakta, sessiz bir açgözlülükle yenen bu ekmek kurşun gibi çöküyordu midelerine. Yine yan yatıyor, gittikçe artan bir hırsla kazma sallıyorlardı, birkaç vagon daha doldurmaktan başka bir şey düşünmüyorlardı. Bu amansız yarışta insanlıkla ilgili her şey ortadan siliniyordu. Tavandan sızan ve her yanlarını şişiren suyu, iki büklüm çalışmanın doğurduğu damar sertleşmelerini, içinde bodruma atılmış bitkiler gibi sararıp soldukları boğucu karanlığı, kısacası her şeyi unutuyor, ha bire kazma sallıyorlardı. Oysa saatler ilerledikçe madendeki hava, lambaların dumanı, ciğerlerden çıkan vebalı soluklarla ve grizuyla hem ısınıyor, hem zehirleniyor, örümcek ağına benzer bir perde çekiyordu gözlerinin önüne; ancak bütün bir gece süren havalandırma çekip götürebiliyordu bu zehri. Ve onlar bu köstebek yuvasında, toprağın yüzlerce metre altında, ciğerleri havasızlıktan yanıp tutuşa tutuşa, durmadan kazma sallıyorlardı.

(bkz: Emile Zola) - (bkz: Germinal)

itlik peşinde koşmak

Bilinçaltıma nasıl yerleşmişse artık 'itlik' kelimesinin hemen arkasından akla ''Şerif Amca'' geliyor.

(bkz: Kardeş Payı)