bugün

entry'ler (89)

cem adrian şarkılarından en etkileyeni

buna verilecek çok cevap var. ama benim için bu sorunun cevabı derinlerde şarkısı olur. canımın yandığı, kalbimin acıdığı bir an var. ve bu şarkıyı her dinlediğimde o ana gidiyorum. acıyı de sever mi insan derdim önceden, eğer en özlediğini hatırlatıyorsa severmiş.
https://www.youtube.com/watch?v=BAlG6zmNi2w

bir gece ansızın hatırlamak

hiç alakasız bir anda, umursamadığın bir zamanda olur. rutin bir işini yapıyorsundur, akşam yemeği sofrasını topluyorsundur mesela. ya da arkadaşlarınla kahve içerken bir yandan da sohbet ediyorsunuzdur. belli belirsiz yüzü gelir önce aklına. aylardır görmediğin yüzünü gözünde canlandırmaya çalışırsın. sesini düşünürsün sonra. kızarken, mutluyken, seni sevdiğini söylerken nasıldı sesi diye anımsamaya çalışırsın. o an dışarıdaki tüm sesler susmuş gibidir. sanki sadece sen ve zihnindeki düşünceler vardır.
işte bir gece, hiçte aklında yokken bir gece ansızın hatırlamak böyledir. kalbindeki kabuk tutan yarayı ufak bir sızlatır. sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edersin.

onu sevmeyi bırakamadığını fark ettiğin an

bir daha hiç kimsenin kalbinde o hissi uyandıramayacağını da fark etmektedir...

yolların hep çıktığı kişi

kavuşulur mu kavuşulmaz mı bilinmez. ancak bilinen bir gerçek vardır ki asla unutulamayacağıdır. her günün gecesinde kendini onu düşünürken bulur, her gecenin sabahında onun hasretiyle gözlerini açarsın. belki hayatına biri girer ama kalbin her zaman tek kişiye aittir...

onu unutamadığını fark ettiğin gece

uykusuz kaldığın, özleme hissi ile kalbinin acıdığı gecedir. o geceden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyorsundur.

ağlamamak

''ağlayamamak'' en kötüsüdür...

şu an için bir şarkı

gel, anla dikenimden
güllerim uyansın bahçelerimde...

https://www.youtube.com/watch?v=ME1WaoCudmw

sesini özlemek

özlemlerin en zorudur. çünkü bir insanın kaşını, gözünü unutmazsın. bu yüzden her özlediğinde gözünün önünde belirebilir resmi. istesen de silemezsin hafızandan. ama ses farklıdır. yavaş yavaş tonunu silmeye başlar zihnin. mesela güldüğünde sesi nasıl çıkıyordu, üzgünken nasıldı? sadece ses tonundan bile nasıl hissedebildiğini anladığın birinin sesini unutmak, o sese hasret kalmak çok zordur.

duygularını anlatan bir şarkı bırak

seni severdim ve sana rağmen...
https://www.youtube.com/watch?v=XbIj-EuUHtQ

düşün ki o bunu okuyor

seni çok özlüyorum.

iz bırakan kitap cümleleri

“ içimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı. ”

perdenin ardındakilerden bir şarkı

uzaklara savrulalım...
https://www.youtube.com/watch?v=KT-sC46xWYM

düşün ki o bunu okuyor

yapamadık, başaramadık. birbirimize yenildik. ikimizde kaybettik.

hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek

mavi grinin şarkısında söylediği gibi ömrümün en güzel yıllarında bir kara sevdaya tutulup orada aylarca hatta yıllarca kaldıktan sonra hissettiğim duygudur.
geçecek mi acaba bir gün ?

aşk hep bir yolunu bulur mu

''duy beni duy ne olur
dön bana dön ne olur
aşk dediğin elbet bir yol bulur...''
diyor bir şarkıda.

gerçekten doğru mu ?
aşk hep yolunu bulup kavuşturuyor mu yoksa tam tersi kavuşamayınca mı adı ''aşk'' oluyor ?

aşk hep bir yolunu bulur mu

''duy beni duy ne olur
dön bana dön ne olur
aşk dediğin elbet bir yol bulur...''
diyor bir şarkıda.

gerçekten doğru mu ?
aşk hep yolunu bulup kavuşturuyor mu yoksa tam tersi kavuşamayınca mı adı ''aşk'' oluyor ?

anlam aramak

eskiden çok yapardım. sonra aslında hatayı bana bunu arattıracak insanları hayatımda tutmak ile yaptığımı fark ettim...doğru insanlarla karşılaşınca anlam arama gayesine girmeye hiç gerek yokmuş zaten varlıkları bile hayatımızda büyük bir anlammış...

ne olursa olsun aklından çıkmayan o kişi

tüm karışıklıklarda yanında olmak istediğin, tüm gürültüleri sesiyle yatıştırmak, ruhunu ve tüm benliğini dinlendirmek istediğin kişidir...

sever miyiz yeniden

birini çok sevmenin bedeli bir daha kimseyi sevememekmiş diye bir söz okumuştum yıllar önce. o zaman anlamsız gelmişti. şimdiyse ne kadar anlamlı olduğunu anlıyorum... ama yine de umut etmekten vazgeçemiyor insan.

yeniden sever miyiz sizce?

bu saatte uyumayan yazarların derdi

gecelerin güzelliğini biliyordur .tüm gün kalabalıkta, koşuşturmada kaybettiği ruhunu geceleri buluyordur. kendini yeniden keşfediyor, karanlıkta kimsenin kalbindeki yaraları görmeyeceğini bildiğinden doya doya acısını yaşayabiliyordur... gündüz gülüşlerine gizlediği gözyaşlarından hafifçe yanaklarından süzülmesine izin verebiliyordur...