bugün

entry'ler (16)

solcular böyle yalan haber yapmayı nerden öğrendi

(bkz: bizans kılıklı odtülünün polis çıkması)

biraz beyin jimnastiği...

o işçiler için bu kaza normal hatta müstehaktır

önce yeni şafak haberini gördüm aynı bu kelimelerle...sonra ekşide bir sürü kişi nefret kusmuş onları okudum, dedim herhalde gerçek bu haber. yılmaz özdil bu sonuçta diyebilir, diye düşündüm.
sonra eve geldim konuşmayı izledim.
bunu diyenler ya troll ya rüzgarla savrulanlar ya da yılmaz özdil'i her türlü sevmediğinden sırasını bulup giydirenler. şu an yılmaz özdil'i savunuyor olduğuma da inanamıyorum ya neyse.

13 mayıs 2014 soma maden ocağı kazası

cinayettir. cinayete kader denmez.

unutulmasın;

(bkz: 22 temmuz 2004 hızlı tren faciası)

somadaki gerçek ölü sayısı

2014’ün ilk üç ayında 276 işçimizi iş kazalarında kaybetmişiz. ilk üç ayda iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybeden 276 işçiden 3’ü 18 yaş altındaki çocuklar imiş.(resmi rakamlar - kayıt dışı olanları siz düşünün)

soma kazası çok korkunç.evet. ama yan binanızdaki inşaat işçisinin çalışma koşullarını bir gözlemleyin... ölüyoruz. sayısız. sessiz. sedasız.
Olay bilmem ne kadar insanın ölmesi değil. neden öldükleri. bazen 500 kişi bir yerde bazen ayrı gayrı ama hep ölüyoruz anlatabiliyor muyum?

yılmaz özdil

Soma üzerine son söyledikleri yeni şafak yavşaklığıyla eleştirilen yazar. adam 'öldüler ve bunu hak ettiler' demiyor. Adam bu yaşadığımız acıları halk olarak hak ettiğimizden bahsediyor.

Soma'da yaşananlara çok şaşıranlar, ne zamandır taşeron taşeron diye haykırmıyor muyuz? eğitim,sağlık,adalet her alana el atmadı mı bu hükümet? kısacası iktidarda bunlar olduğu sürece buna izin vermeye devam ettiğimiz sürece olanlardan ve olacaklardan sorumluyuz. sayılar değişir, olaylar çeşitlilik gösterebilir fakat bu ilk değil son da olmayacak...

insancık

'Güneşin Olsun' albümünden bir Kızılırmak şarkısı. Küçültme eki ancak bu kadar küçültebilir, dedirtir.

yolda çırpınan bir kedi görsen bir çocuk elinde
tutarsın çocuğun elini yapma dersin
kanadı kırık bir kuş görsen peşinde bir kedi
kovalarsın kediyi sararsın kuş kanadını

peki ya insan insan insan
görsen bir insan elleri arkadan bağlı
başına bir kurşun dayalı
çevirirsin başını
yok olmaz olmaz olmaz

çocuğun elinde bir kalem, duvarı kirletirse
tutarsın elini yapma dersin
bir adam kocaman ağzıyla sokağa tükürürse
kaşını kaldırıp zonta dersin
bir deli aşık bahçenden bir gül koparırsa
çiçek dalında güzel bırak dersin

peki ya dünya dünya dünya
görsen dünyayı koca ordulu koca bacalı
koca sakallı koca sevgisiz adamlar
ka ka ka kalıyor
çevirirsin başını
yok olmaz olmaz olmaz

der ki kitap komşun açken sen tok olamazsın
ama insanlar var aç açıkta
bütün bir ömür çalışıp aç kalan bunca insanı
görme çünkü sen insan insan... insancık

böyle mi bitsin bu şarkı
umutsuz insansız sevgisiz
yok olmaz olmaz olmaz
yok olmaz olmaz

söz/müzik: Tuncay Akdoğan

kar tanesi

Kızılırmak'ın 'Güneşin Olsun' albümünde bir şarkı.

bir araba geliyor salını salını
içinde birkaç kişi kurulmuş da oturur
bir araba geliyor salını salını

kar tanesi iniyor süzüle süzüle
kar tanesi iniyor arabanın üstüne
kar tanesi eriyip su damlası oluyor
atıyor silecekler yolun üstüne

bir sürü kar tanesi tek tek denedi şansını
araba aldırmadı devam etti yoluna
yenemez arabayı bir kar tanesi
kar tanesi inatçı ama araba güçlü
yenemez arabayı bir kar tanesi

kar taneleri toplandı karşı ki tepede
bir çığ olup tepeden
düştü arabanın üstüne
yenilmişti araba kar tanesine

söz/müzik: Doğan Ertener

güneşin olsun

1993 tarihli Kızılırmak'ın 5.albümü, aynı zamanda albümün de son şarkısıdır.

Bir de şöyle yazmışlardır*:

''Dünyayı inanç, sevgi, paylaşım ve dirençleriyle dönüştüreceklere...
Yitirme sakın cesaretini, güneşin olsun gönlünde ve herşey iyi olacak...''

cervantes

(bkz: instituto cervantes estambul)

ingilizce dersinin asıl amacı

öğretmenin para kazanmasıdır. Türkiye'de böyle en azından.*

ilkokul ve orta okul öğrenimim boyunca ingilizce adına hiçbir şey öğrenemedim ki çok iyi bir okulda okudum. Hocamız kimi günler kendi kendine tahtada bir şeyler çiziktirir sınıfla ilgisi olmazdı. bazı günler de terör estirirdi; gözüne kestirdiği bir öğrenciyi saniyeler içinde anakinden darth vader'a dönüşerek dövdüğünü ve kitabını parçaladığını hatırlıyorum. okul bittikten seneler sonra başka bir öğretmenin kızı olan arkadaşımdan öğrendim ki psikolojik sorunları varmış, ilacını unuttuğu zamanlar dönüşüm geçiriyormuş*. kimlerin elinde okuyor geleceğin büyükleri...neyse sonra lisede 1 sene hazırlık okudum ve mükemmel bir hocaya denk geldim. ha bunun olma olasılığı devlette okuyan bir öğrenci için kaç binde birdir bilmiyorum tüik hesaplasın.

ve o adam hala öğretmen.

che

* Guarani dilinden gelen bir kelime ve günümüzde seslenme biçimi olarak kullanılıyor. tanımadığınız birine 'hey, che' diye hitap edebilirsiniz; 'hey, adamım' gibi. Arjantin, uruguay ve paraguay'da sık kullanılan ve latin amerika'nın her yerinde duyabileceğiniz bir ifade(imiş). Portekizcede de 'tsche'. işin ilginci orjinal dilinde 'ben','benim' demekmiş anladığım kadarıyla.

che guevara da bu kelimeyi çok kullanıyormuş, tabi küba'da kullanılmıyor. Ona bu lakabı takmışlar. Bir de 'Arjantinli' anlamında da kullanılıyormuş.

dünya devrim şarkıları

1 hafta önce elime geçen kalan müzik 1997 ve 1998 yapım iki albümlük seri. Şarkı listesi ise şöyle:* *
--dünya devrim şarkıları -- *
1- la ballade de hocimin / mc coll, gansel, grosz. Paix - comitato vietnam / vietnam
2- bella ciao / pianura padana(orjinal ve partizan versiyonu)/ italya
3- si me quieres escribir, la internacional / juan ignacio / ispanya
4- namibia inkadna vetu / swapo /güney afrika
5- melnistscha sa ziment / bulgaristan
6- partisans songs / houria aichi / cezayir
7- a desalambrar / victor jara / şili-küba
8- donna donna / joan baez / yahudi halk şarkısı
9- venceremos / quilapayun / şili
10- the east is red / kominist parti korosu / çin
11- les partisans / t. atourov - s. alimov / rusya (fransızca)
12- behmen / halkın fedaileri grubu / iran
13- himno zapatista / meksika
14- god save the ireland / tony malone and the rapparees / irlanda
15- le chant des marais / fransa
16- ay carmela! / ispanya
17- dersim'de doğan güneş(gerilla versiyonu) / türkiye
18- dersim'de doğan güneş / grup yorum / türkiye
19- freedom / amerika
20- mussolinis ende / italya
21- watani laysa hakiba / filistin öğrenci korosu / filistin
22- no pasaran / carlos mejiya godoy / nikaragua
23- che guevara / quilapayun / küba

--dünya devrim şarkıları II-- *
1- Lungo la Strada / italya
2- Hasta Siempre / küba
3- Bella Cıao / italya**
4- Andonis / yunanistan
5- We Shall Overcome / amerika
6- Le Beirut / lübnan
7- El Pueblo Unido Jamas Sera Vencido / şili
8- Grev Şarkısı / yunanistan
9- La Liberation (Le Chart Des Partisans)/ fransa
10- Askerin Dönüşü / rusya
11- L"internationale / fransa
12- Todavia Cantamos / arjantin*
13- Darkness Descended Upon Ourlanda / Bulgaristan
14- This Town Is Not Your Own / irlanda
15- De Madrugada / ispanya
16- 1 Mayıs / Türkiye
17- Hasta Siempre (Che Guavera)(Enstrumental)

şahsi fikrim '1 mayıs'ın konsept itibariyle 2.albüme uymadığı. ilkay akkaya olabilirmiş mesela yerine ya da 1.albüme koyabilirlermiş. albümü ilk elinize aldığınızda şarkı sözlerinin olmadığını (hatta 2.albümde müzisyenlerin isimlerinin bile olmadığını) ve bir çok imla hatasının olduğunu görüp hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz*
yine de şarkılar birbirinden güzel keşke 3ü 4ü de olsa dedirtiyor ki daha bir sürü harika şarkı var yer bulamamamış. bulgarca, yunanca ve ispanyolca olanlar favorim.**
giriş yazısı da şöyle:*
dünya savaşım müziği

dünyanın bir çok kesiminde insanlar, ayrımcılığa, kötü çalışma koşullarına, siyasal baskıya ve sosyal adaletsizliğe karşı savaşımlarının önemli bir parçası ve özlemlerinin temel bir anlatımı olan müziği besteleyip seslendirmekteler. Afrika'da Latin Amerika'da, Ortadoğu'da, Avrupa'da, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve öteki yerlerde türkü yazarları ve müzisyenler, dinleyicilerine zamanın sert gerçeklerini ve farklı bir geleceğin gizil gücünü sunuyorlar.
Dünyanın her yerinden savaşım müzikleri genellikle güçlü ve etkileyicidir. Ancak Türkiye'de pek dinlenilmemektedir. Bu yapıt size dünya savaşım müziğini tattıracaktır. Bu kayıtta dinlediğiniz müzisyenlerin bazıları yerel eylemcilerdir, bazıları ise sürgünde yaşamaktadırlar. Hepsi de günümüzün önemli toplumsal savaşımlarında yükümlülük üstlenmiş katılımcılardır.

savaşımlarda niçin müzikten yararlanılmalı?

müzik, toplumsal ve siyasal savaşımlarda güçlü bir kültürel kaynak olmasa bu denli geniş ölçüde sansüre uğramaz, denetlenmez ve kısıtlamalarla karşılaşmazdı. Dünyanın her yerinde müzik öyle başarılı bir biçimde bağlılık yaratır ve karşıtlığı körükler ki bazen müzik daha geniş konuların bir belirtimi olmaktan çıkıp savaşımın bir nesnesi durumuna gelir.
müzik gürültüden öte bir şey olduğu için aykırıdır. Müzik önemli seslerin özel bir türüdür. 18.yy'da Rousseau'nun belirttiği gibi, müziğin etkileri, insan kalbinde büyük bir etkiye sahip olan ''adet, yansıtma ve bin tane koşuldan'' kaynaklanır. melodilere, ritimlere ve tınılara anla kazandıran ''bin tane koşul'', özgül ve tarihseldir.
müzik, yapılandırılmış seslerden oluşur - melodiler oluşturmak üzere birleşmiş perdeler, ritimler oluşturmak üzere birleşmiş atımlar ve müzisyenlerin tını diye adlandırdığı ses rengini oluşturmak üzere birleşmiş ses örgütlerinden oluşur. Sesin nitelikleri, belirli çalgı türleri ile doğrudan bağlantılıdır ve bazı sesler çalgıların bölgesel kökenleri ya da toplumsal tarihleri ile ilişkilidir. isviçre boruları, Peru pandüdükleri, Norveç kemanları, amerikan bançoları, karayip çelik davulları, iskoç tulum düdükleri, afrika saltanat davulları, türk sazlarının tümü bir yöre ile, bir yaşam tarzı ile ve bir tür müzikle çağrışımlar içerir. Bu çalgı seslerinin çok azı bile bir çok başka çağrışım taşıyabilir.
türkü, müzikle dilin bileşimidir. Müziğe söz eklenmesi, çalgısal müzik yoluyla gönderilen ve yorumlanan üstü kapalı mesajlara retorik güç ve semantik karmaşıklık katar. türkü sözleri bir çok değişik yolla bilgi iletebilir ve müzikal özelliklerden bile daha kolay bir biçimde duruma uyacak tarzda değiştirilebilir. çoğu türkü sözleri günlük konuşma ile karşılaştırıldığında görece sabittir. türkü sözlerinin belirli ezgilerle birlikteliği hem belleğe hem de ironiye hizmet edebilir. Bilinen bir ezginin sözlerini değiştirmek, müziğin anlamını esaslı biçimde değiştirmenin en yalın yöntemlerinden birisidir.
müziğin mesaj iletmekten başka işlevleri de vardır. seslendiriciler bir dinleyici kitlesini etkileyip eyleme geçirebilirler. bir kalabalığı bir topluluğa dönüştürmenin bir yolu insanların birlikte türkü söyleyip birlikte hareket etmelerini sağlamaktır.(Nikaragua ve iran örneklerinde olduğu gibi). Türkiye'de yurttaşlığı, dini ve popüler türküleri içeren bir çok kalıtımsal türkü söyleme gelenekleri vardır. insanlar müziği biliyorlarsa buna genellikle katılacaklardır. birçok şarkı yazarının eski melodileri alıp onlara yeni sözler katmalarının nedeni işte budur.
insanlar devrim şarkılarını, birlik ve direniş türkülerini ve türkiye'de insan hakları hareketi içinde kullanılanlar gibi düzenlenmiş türküleri ''özgün'' ve ''tipik'' protest şarkılar olarak düşünüyorlarsa da hiçbir tek müziksel biçim ya da türkü biçimi ''savaşım müziği'' diye soyutlanamaz. katılımcılar ve karşıtları tarafından seslendiricilere verilen anlama bağlı olarak, hemen hemen her türlü sesten yararlanılabilir. bir çalgısal düzenleme bir türkü sözü kadar güçlü olabilir ya da bir ritim, bir deyim kadar anlatımcı olabilir. Bazen değiştirilmemiş eski bir halk türküsü, yeni bir kompozisyon kadar güçlüdür. Rousseau tarafından değinilenn ve ancak bir hayli iredelemeden sonra tamamıyla anlaşabilen ''bin tane koşul'' olarak belirttiği gibi, müziksel bir seslendirmenin anlamı , büyük ölçüde, içinde yer aldığı özgül bağlama bağımlıdır.

müziğin etkisi ve önemi

insanları bir amaca doğru hareketlendirmek için, konuyu açık seçik bir duruma getirmeniz, insanların bir konum üzerinde uzlaşmalarını sağlamanız ve onları eyleme kışkırtmanız gerekir. müzik bunları oldukça etkin bir biçimde başarabilir. türküler dikkatleri adaletsizlikler üzerine odaklayabilir ve onlar hakkında ifade biçimlendirebilirler. müzik sesleri, fikirler için destek toplamakta kullanılabilirler. türkü sözleri, insanların suçlayıcı kanıtları okumasını, yazmasını ya da alıkoymasını gerektirmeksizin standartlaştırılıp aktarılabilirler. müzik dayanışma duyguları yaratabilir, belirli bir davayı savunabilir, destekçileri cesaretlendirebilir ve karşıt görüştekileri korkutabilir. yeni ve farklı bir geleceği yaratmaya yardım ederken şimdi ile geçmiş arasında bağlar yaratabilir.
özellikle belirli bir savaşım için yazılmış protest türküleri çok sayıda farklı yaklaşımlar içerebilirler. yalın bir biçimde ''biz buradayız ve biz kalıcıyız'' diyebilirler. grup duygusunun ortak kimliğini vurgulayabilirler. bilgi aktarıp yeni haberler yayabilirler. savaşımı örnekleyen geçmiş olayları hatırlatabilirler(kitle kıyımları ya da zafer öyküleri). ya da hareketin kahramanlarını ve hatta bazen başka şarkı yazarlarını ölümsüzleştirmek üzere anabilirler. gergin bir durumu mizah ya da olayla anlatarak, ya da karşıt görüşteki güçlü kişilerle dalga geçerek duygular yaratabilir ve etik değerlere değinebilirler. geçmişi anarak ve kahramanlarla ilgili şeyler söyleyerek türküler, yerel bir savaşımı daha geniş bir toplumsal harekete ilintilendirebilirler. bu arada yerel olaylara daha geniş bir tarihsel önem kazandırırlar. öte yandan, görece daha geniş bir hareket, konuları yerel olaylara göndermeler yapılarak örneklendirdiğinde daha iyi ifade edebilir.
müzik seslendirmeleri bir çok farklı yollarla toplumsal hareketlerin bir parçası olabilir. günümüzün müzik seslendirmeleri, belirgin sessizlikten, eski müzik biçimlerinin yeniden canlandırılması yoluyla yeni türlerin kompozisyonuna, topluluk duygularını belirtmeyi ve yaratmayı, ilgi odaklarını ve özlemleri tanımlamayı, küçük topluluklar arasında bağlar kurmayı ve mesajları geniş uluslararası kitlelere iletmeyi sürdürmektedirler. sansüre rağmen kullanılış biçimlerinin çeşitliliği yüzünden müzik, toplumsal hareketler için etkin bir kaynak olabilir. müzik, savaşımın sıcaklığı içinde çarpıtılsa, dönüştürülse hatta terk edilse bile sesler ve simgeler ağının önemli bir parçasıdır.

Feza Tansuğ,
Etnomüzikolojist

müjdat gezen in gezmemesi

Kemal okuyan'ın çürüttüğü tespit. *
lakin aydemir güler bunu doğrulayabilir.

baba profilinin en iyi oturduğu ünlü

(bkz: jon bon jovi)* * başlığı okur okumaz zihnimde beliren fotoğraf http://img2.timeinc.net/p..._jovi_j_b_b_gr_12_cbb.jpg

bu kız bana bakmaz denilen kızın bakması

şundandır ki; öz güven çok karışık bir durum hele aşk. fazlasıyla subjektif. çok yakışıklı/güzel olup kendini beğenmeyenlerden tut bir boka benzemeyip ve bir boka yaramayıp öz güven sıçan insanlar var. en iyisi yargıda bulunmayıp yürümek*

kürt düğünlerinden artık gına gelmesi

Baharın gelişiyle başlayan evlilik sezonunun apartman aralarındaki düğün salonlarından gelen gürültülü müzikleriyle, gelin alma sırasında çalınan davul zurnayla ve düğün konvoylarının bitmeyen kornalarıyla kafa mikme durumu. kendisinden başkasının haklarını önemsemeyen yurdum insanın yarattığı milyonlarca problemden biri. Bunu etnisiteye bağlamak ise art niyetli bir davranış. 'taşınacam buradan' demiş. buyur kardeş misal git arnavutlarla yaşa. bunu onların da yaptığını görebilirsin*