bugün

idealizm ile ilgili bir şeyler okurken kafama takılan, aradığım delil

idealizmde her şey zihinde. bir eşyanın yansımalarını, kopyalarını görüyoruz. eşyanın hakikatini, mahiyetini ise bilemeyiz. algımız, duyu organlarımızla fenomenleri zihinimizde canlandırıyoruz. falan fıstık.

rüyada olmadığımızın kanıtı uyanmak diyor biri. adama sorarlar, bu şüpheyle hayat mı yaşanır? onu bırakın, ya rüya içinde rüyadaysan? insception misali. bu halde, uyanman uyanık olduğunu göstermez.

mistikler işin kolayını bulmuş. delili yok diyorlar. rüyada ya da gerçekte olduğumuzu bilemezmişiz. o zaman, gerçeğin var olduğunu nasıl biliyorsun arkadaş? gerçeklik yoksa, sen de yoksun.

biri diyor, algılarımızdaki tutarlılıktan. iyi de rüyadayken bir tutarsızlık yok, uyanınca bu tutarsızlığı görüyoruz. mesela şuan rüyada olsam ve uyansam, arkadaş gecenin 3'ünde idealizm okuyorsun, oturup kafa yoruyorsun, bir de işin gücün, uykun yokmuş gibi bunu sözlüğe giriyorsun, bir de entry yazayım diyorsun. aha bu tutarsızlık değil de ne?
bir de rüyayı tamamen hatırlamıyoruz ki, onu tutarsızlık olarak görelim. kesik kesik hatırlıyoruz, bu da tutarsızlık oluyor. peh.

başka biri diyor ki, rüyada ölmeyiz; fakat gerçek hayatta ölürüz. farklı bir bakış açısı, saygı duydum. ama sonra sordum, peki hiç öldün mü?

teki tuttu sen matrix'i seyret filan. orada bulursun cevabı. matrix'e cevap olarak da dedim, sen de git cennetin rengini seyret.

geçen bir yerde çay içerken liseli bir çocuğa denk geldim ve sorum, kardeş dedim, bak sana güzel bir sorum var. dedim, (ayrıntıları atlıyorum tabi, yoksa tutarsızlık yok, tamamen gerçek(!).) şuanda rüyada olmadığını bana ispatlayabilir misin? haydeee, dedi. yok abi, rüyada felan değiliz, saçma saçma konuşma, dedi. tamam da nereden biliyorsun dedim, devreler yanmaya başladı. tamam, dedim, sen bak işine.

idealizmin sınırlarında rüyada olmayışımızın delillerini bulamadım açıkçası. idealizmin sınırlarını taciz etmeye başlayınca, bir takım cevaplar da geldi. tabi materyalizme kaymadan. mesele, insanı tanımak. idealizm de materyalizm de insanı bilmiyor, tanımıyor.
koltuk altınız umduğunuz lavantalı çiçek bahçesi gibi kokmuyorsa, rüyada değilsiniz.