bugün

genel görüş ve genel sosyal yargıdan kaynaklanan zorunluluklardan biridir. bir kişinin çıkıp "şiir sevmem, şiir seveni de sevmem" demesi oldukça zordur. zira şiir sevmeyen bir kişinin duygusal zekasından şüphe duyulmaktadır.
(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
konu zevkler olunca kişisel tercihler ağır basar. kimisi kendisini düz yazıyla ifade ederken, kimisi şiirde bulur kendini. "herkes şunu sevecek" diye bir zorunluluk yoktur. şiir sevmeyen insan "duygusal zekası kıt" ya da "hayatı ıskalamış" olarak değerlendirilemez.
sevmek yapısı itibariyle bilmek, tanımak, anlamak şartları taşıdığından sevmesi oldukça zor bir sanattır. her şeyden önce kişi anadilinin bütün inceliklerine aşina olmalıdır. şiir'in bir kelimeye bir romanlık imge yükleyebilirliği de gözönüne alındığında imge, sembol bilmeyen, nesir eser okumaktan imtina eden kişilerin şiir sevmesi mümkün görünmemektedir. şiire okur olarak da katkısı olamayacağından okumaya bile mecbur edilmemelidir. (bir şiirsever abiden ayar yemiştim, paylaşayım istedim)
özellikle lise çağlarındaki bir dayatmadır.sahiplerine sanki şiiri sevmeyenler sanat düşmanıdır şeklinde bir fikir aşılar bu zorunluluk.