bugün

insana tuhaf bir haz veren eylemdir, hoştur, güzeldir.
Aşk şiirleri için ağlamaksa bahsedilen boşa gözyaşı dökmektir. Ama törenlerde bi Çanakkale Şehitleri için okunan şiiri dinlerken ağlamak kelimelerin anlamsız kaldığı bir haldir.
Cemaat evlerinde yaşanan durum . izlenen cd'de arka planda çalan parça ve şiir sözleri insanı mest etmeye yeter de artıyor bile .
hele de bu şiiri (bkz: yilmaz erdogan)ya da (bkz: yusuf hayaloglu)ndan dinliyorsanız en anlaşılabilir hadisedir.

hepsi bu
yeni bir sayfadan sana bakmak
beyoğlundan dolmabahçe'ye
aşk hayatı pastırma yazı

hangi ayrılık
neylersin
vakit tamam
okunan şiiri kendine uyarlamaktır. belki şiirde bahsedilen şey öyle ağlanacak bir şey değildir, ama içinde geçen küçücük bir cümle size hayatınızdan bir şeyler hatırlatır, siz o hatırladığınız tek bir şeyle zincirleme olarak daha bir sürü şey hatırlarsınız kalbinizi okşayan.
oktay rifat'tan "ağıt"ı dinlemektir.
hele bu günlerde kalbiniz sürekli sıkışıyorsa, haberlerde ölüm haberleri sizi derin bir boşluğa bırakıyorsa bir kaç saniye boş bakarsınız ve kendinizi cahit zarifoğlunun sözleri arasında kaybolmuş olarak bulursunuz.

duyguları bu günlerde vücudundan saçılmakta olan herkezin yaşadığı duygu.

https://www.youtube.com/w...=6&list=RDzTWf3UGA3hQ
eğer şiiri rte okuyorsa herkes ağlar, bülent arınç okuyorsa sadece duygulanılır.
ağlak bir insan olduğunuza delalet değildir.

sadece o günlerde duyguları ağır yaşadığınızı gösterir.

ölümü hissediyorsanız daha da ağırdır.

şu an bunu okuyan yazarlar her an kalbiniz durabilir ve ölebilirsiniz.
Gereksizce bir tavırdır. şiir dinlemekten haz etmem, dinleyip ağlayana clint eastwood vari bakarım.
https://youtu.be/94gahPBPIqk

"Sen benim adını koyamadığım
Senin adın kavuşmak olsun"

insan böyle şiirler dinlememeli keşke çok uzun yea bu diye dinlemeseydim.