bugün

gün itibariyle televizyon izlerken * kılıçdaroğlu'nun, ''onun şifresini çözdüm, kimyasını bozdum'' şekliyle ifadesine sunduğu laf öbeğidir.
şifresini çözdüm demekle heyecan yaratmıştır. acaba ne bulmuştu yine eline tutuşturulan? elbet yazıp veriyorlardır bunları. kuvvetle muhtemel doğaçlama olarak kullandığı ''kimyasını bozdum'' lafı pek ciddiye alınmadı elbette. abartılarak cıvıklaştırılmış ve gayri ciddi şekilde son noktayı koyan bir doğaçlama olduğu ayan beyan ortadaydı.

ardından şöyle bir muhabbet döndü.
Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin taşıdığı ''Bizim hiç şifremiz olmadı anne. Şifreli hayat oh ne rahat'' dövizini okuyunca alkış aldı. ''Bu ülkede binlerce çocuğun yatağa aç girdiğini'' falan diyerek bizi ağlattı. sonra devam etti; "iktidar olduğumuzda bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek. Bunları yapmak için parayı nerden bulacaksın diyorlar. Ben hesap uzmanıyım" diye astı, kesti ve biçti.

ben ise o sırada tefavuken Alper Gencer'in, elinin nuruyla yazdığı şiiri okuyarak her satırda onunla bu konuyu konuşuyordum.

devletin bekasından bana ne anne
şaka yaptım üzülme zaten bombam da yok
bombam yok ama bu şiir infilak edebilir
ben elimde bir pimle dünyaya geldim
ve itiraf ediyorum şimdi burada
zalime atılan her bombada pimim var
benim evde aslında pim koleksiyonum var
hiç bombam olmadı hiç silah kullanmadım
ama mazlumlara atılan her mermiyle vuruldum
evet, tamam doğrudur dünyanın en iyi
filarmoni orkestrası belki israil'dedir
ama toplasan bütün o notaları sesleri
bir Hatayi yahut bir Veysel eder midir!?
bizi yalnız sevgi alt edebilir
şimdi mesela yani Peygamber
yağmurun altında kim bilir ne güzeldir
Peygamber yağmurda ıslanırken ne güzeldir
Peygamber ıslanırken yağmur ne güzeldir
Peygamber çay içerken keşke görebilseydim
Peygamber oturup çay içebilseydim
Peygamber birlikte zeytin yiyebilseydim
Peygamber oturup kalkmak ne güzeldir
Peygamber oturup kalkmak en güzeldir.

Alper Gencer

edit: bu entrye çok özendim.