bugün

Osmanlı imparatorluğu döneminde,padişahın,''devletin bekası için''kisvesi altında idam ettirdiği taht adaylarıdır.her nekadar devlet için denilse bile,taht hırsı adına işlenen cinayetler olduğu su götürmez bir gerçektir.tarih boyunca onlarca şehzade,yaş ayrımı gözetilmeden katledilmiştir.bunlar arasında daha süt emme çağında olan bebekler bile vardır.
Bununla birlikte,saray işlerine karıştığı ve dedikodu yaptığı gerekçesiyle,sarayburnu'ndan ayağına taş bağlanıp denize atılan cariyeler bu kategoriye girmemektedir.Ayrıca bu cariyelerin çocuklarıda idam edilmiştir.
tarihe canilik ve katledilme olarak girmesi gereken ama belkide o dönemlerde olması gereken bir olaydır..
ülkemizdeki aşırı milliyetçi güruhun, padişahın öpüşmesini, sevişmesini yadırgarken, görmezden geldikleri asıl yadırganacak olaydır. tek geçerli sebepleri de devletin bekası için zorunlu bir eylem olduğu yönündedir. müslümanız diyorlar, padişah her cariyeyle yatmaz diyorlar, padişah dudaktan öpüşmezdi diyorlar, halife lan bu diyorlar, tüm bunları günah olarak addediyorlar ama o kadar kellenin gitmesini mübah sayıyorlar. bu ne perhiz derler herhalde.
katli osmanlı nın duraklama dönemindeki en önemli şehzadedir. padişah olacak çocuktu ama önünü kestiler.

edit: lisedeyken bilmediğim sorulara yaptığım sallamalar geldi aklıma şimdi. hüzünlendim.
devlet yararına vacip olan.

(bkz: katli vacip)
genellikle taht kavgalarini engellemek için yapılan oldurulme.
osmanlı'da vacip olmuş durum.
osmanlı hayranlarının pek övdüğü korkunç ve islam'a aykırı eylemdir. malum kesim şehzadeler katledilmese osmanlı'nın dağılacağını söylerler. doğrudur.

doğrudur doğru olmasına ama iki sorun var:

birincisi, isyan etmemiş çocuk yaştaki şehzadelerin, bebeklerin boğulması islam'a uygun mudur? lafı uzatmamak için şimdilik üzerinde durmayacağım.

ikincisi, batıda neden böyle bir uygulama yoktur? 3. richard'ın yeğenlerini el altından (yani osmanlı'da olduğu gibi göstere göstere değil) öldürmesi gibi bir kaç istisnai hadise sayılmazsa, onca krallığa, bırakalım krallıkları çok sayıda derebeyliğine bölünmüş olan batı'da böyle bir rezillik yaşanmamıştır. hele ki yapılanın dinen makul bulunmasının örneği bile yoktur.

demek ki ortaçağda bile devletlerin yaşaması için illa diğer varislerin öldürülmesi şart değilmiş. iyi ama batı da bir sorun olmuyorken, varislerin hayatta tutulması neden doğuda sorun oluyordu?

bu soru batılı ve doğulu devletlerin kurumsal alt yapıları arasında önemli bir fark olduğunu gösterir. yani doğulu devletlerde bir zafiyet vardı. bu zafiyet sadece tahta çıkışla ilgili sınırlı sayıda kişiyi etkiliyor olsa üzerinde durmasak da olabilirdi. fakat maalesef durum öyle değil...

bakalım farkın ne olduğunu bilen çıkacak mı, yoksa her zamanki gibi sayıp sövmekle mi yetinilecek?

ipucu: yanıt "cengiz yasası" değil. o kadar basit değil...

son olarak şunu söylemek isterim: osmanlı'nın sonunu getiren etmenlerden biri, çoğu zaman haklı olsalar da, sürekli övündükleri için, kendi zayıflıklarını görememesiydi. abartma, eleştirellikten uzak durma hastalığı doğu toplumlarının ortak hastalığıdır. hala aynı hastalıktan muzdaribiz.
O zamanin sartlarini,simdiki bakis acisi ile degerlendirmeye calisanlarin subjektif yorumlara yoneldigi mevzudur. Tarihte bu mevzu ile ilgili bircok olumsuz olay mevcuttur. O zamanin padisahlari elbette ogullarini cok seviyordu.ancak elbette padisahlarin evlatlarina duydugu sevgi, devletin parcalanmasi veya dagilmasindan daha az onem arz etmek zorundadir.sonucta yuzbinlerce kisinin hayati bir kisinin hayatindan daha onemli idi.sehzadeler diger devletler tarafindan alinip cok rahat bir sekilde dis siyaset malzemesi olarak kullanilabilmekte idi. Bunun en bariz ornegi cem sultan olayidir. Osmanli devleti cem sultani geri alabilmek icin cok fazla para odemistir. O zamanlarda devlet sevgisi,evlat sevgisinden daha agir basmaktaydi. Bence dogru olan da budur.
"o zamanın şartları" ile açıklanamayacağını, o zamanın batılı devletlerini örnek göstererek izah ettiğim halde, hala "o zamanın şartları" diye savunulmaya çalışılan eylemdir.

belki "o zamanın doğulu devletlerinin şartları" ifadesi kullanılsa doğru olurdu. tabi o zaman "aradaki fark ne?" sorusu gündeme gelirdi. öyle bir halkız ki bu soruyu geçmişte sormadığımız gibi, işte osmanlı yıkıldı gitti, hala sormaktan imtina ediyoruz. bu kadar korkaklık niye?

diğer taraftan olayın bir de islami yönü var ki, o hiç "o zamanın şartları" denilerek geçiştirilemez. öyle denirse islam'ın kurallarından, zamana göre, kuran'da ve sünnette belirtilmemiş sebeplerle istisna yapılabileceği sonucu çıkar. bana göre hava hoş ama çoğu kişiye uymaz sanırım.
Savunulacak bir yanı olmayan önerme, şehzade mustafa öldürülmekle kalmayıp oğluda öldürüldü ki oğlu 7 yaşındaydı. Şehzade bayezidde öldürülmekle kalmayıp oğluda boğduruldu süleyman tarafından. Kimse kusura bakmasın ama padişahların çoğu katildir. Haksız yere genç insanları genç şehzadeleri öldürmüşlerdir.
devletin "bekasını" gavur amı uğruna hiçe sayan padişahları görünce "ama devletin bekası" diye söze başlayanlara kafa uçmak geliyor insanın içinden.
şan şöhret için.. fetva denen şeyin arkasına sığınan zavallı padişahların yaptırdığı katliam.. çoğu zaman haketmiş şehzadeler olsa da kundakta ağlıyan bebe şehzadeler.. ona keza babası asi diye çocukların da öldürülmesi gerektiğini savunan bir zihniyetin doğurduğu katliam...

ulan madem böyle bir şeyden korkuyordunuz. neden birsürü şehzade yaptınız deste deste.. ayrıca padişah iken oğullar sancağa gönderiliyor ve onlarda orada çoluk çocuğa karışıyor. sonra padişah öldüğünde çocukların hepsi telef. madem çıkacak bir isyandan korkarsınız neden çocuk yapma yasağı getirilmez veya bir çocukla yetinme ? hiç değilse sayı belli olur. katliamın sayısı az olurdu.

birinci murad'ın oğlu yakup çelebi düşmanı var gücüyle kovalarken.. padişah bir sırplı tarafından şehit düşmüştü.. düşmanı kovalayan yakup çelebi geri döndüğünde çadıra girdi ve bir anda neye uğradığını anlamadan 20-30 kişinin saldırısına maruz kaldı. ne için saltanat hırsı için.. peki bu adamın suçu neydi ?

tabi...aman haaaa belli mi olur isyan falan ederdi.
(bkz: osmanlı devleti nin uzun sürmesinin kritiği)
okudukça baya güldüğüm entry ler içeren başlık. biri yazmış padişahlar katildir,barbardır, savunulacak tarafı yoktur vs. vs. öyle bir milletiz ki okumadan araştırmadan kulaktan dolma bilgilerle yorum yapmayı çok seviyoruz. çabuk gaza geliyoruz. sizin o katil dediğiniz padişahlar kibirden,gururdan arınmak için kazandıkları savaşlardan sonra mezar kazdırıp, otağda uyumak yerine mezarın içinde uyuyan evliya niteliğinde insanlardı. bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle yorum yapmak bana çok doğru gelmiyor. şimdi bu insanların devletin dirliği ve bekası için aldığı önlemleri elbette eleştirebilirsiniz. ama padişahların şan ve şöhret peşinde koşan zavallı insanlar olduğunu düşünen insanlar olduğunu görmek ister istemez beni düşündürüyor. kardeşim sevmeyebilirsiniz. yaptıkları şeyler size ters olabilir,bunu söyleyin ama zavallı demeyin, komik duruma düşersiniz.
2. Murat la başlayan tahta geçmek için şehzadenin diğer kardeşlerini öldürerek tahta geçtiği yöntem. Fatih döneminde kanunname i ali osman ile yasallık kazanmıştır. Ancak 1. Ahmetin tahta geçmesiyle ekber ve ersed sistemini getirerek bu canice uygulamaya son vermiştir. Ancak kafes usulünü getirerek osmanlının fitilini ateşleyen padişah olmuştur.
Devlet kanunudur, gerekli olandır.

Örnek vermek gerekirse, cem sultan olayı ve fetret devri döneminde ki devlet idaresi bunu gerektirmiştir.