şehirlerarası otobüste tanışılan ve arkadaşlığınızın pek uzun sürmeyeceğine emin olabileceğiniz insan.

evet, bu yaşlı bir teyzeyse paçayı kurtarırsınız. zira o klasik sorulardan sonra konuşacak ortak hiçbir şeyiniz kalmaz. ama bu, sizden bir kaç yaş büyük, konuşkan biriyse sıçtınız efendim.

evet, bunun gibi bir tanesine "merhaba" dedim. demez olaydım. herifle tanıştık falan neyse, geçiyor yolculuk. herif bir sallamaya başladı... sabaha kadar. yok efendim, kendisi müzisyenmiş de, besteciymiş de, hadise'yle yemeğe çıkmışmış da, askerde komutanı tokatlamışmış da... evet, sabaha kadar sallayıp durdu. ama yetenek de yok değildi, güzel yazıyordu, hakkını yemeyelim.

otobüsten inmeden önce suskunluğumu bozmak istedim uzun süre sonra. "en sevdiğin müzisyen kim kardeşim?" dedim, bir durakladı, şaşırdı, düşündü. sonra kısık sesle "serdar ortaç" dedi. işte o an, benim bittiğim andı.

bu da böyle bir anımdı sözlük. parçamızın ana fikrini anladın sen. hadi bakalım.
sana yol boyunca o mp3 çaları dinletmeyecek olan insandır, en başından hiç yokmuş gibi davranmamak en iyisidir. yol boyunca bişey yer, hele o yediği 1 gün önce haşlanmış yumurtaysa ilk dağ başı lokantasında kendini unut hocam.
genellikle yaşlı bir teyzedir. yol boyunca sorar da sorar, uyku numarası yaparak kulaklıktan müzik dinlemek sizi kurtaracaktır.
genellikle otobüsten inilip valiz sırası başladığı an yabancıya dönüşen insandır.