"sahilde sabahları cay iciyorum tek basımaymıs gibi aslında yanımda o susyormus gibi davrandıgım, bana hic durmadan sevgilisini anlatan kucuk bi kızla.kız kucuk de olsa dinlemem gereken seyler anlatıyor bi bakıma.onun yasadıgı ilisklerin hic birini yasamadım bu zamana kadar.denesem mi diyorum bazen ama insanogullarını denek olarak kullanmak gozlerimi sondurur diye korkuyorum, yersiz degil bu dusuncem.sahilde, o, benim hic zevk almadıgım iliskisini anlatırken yorumlar yapıp yol gostermeye calısıyorum, "ne yapim abi bana bisi soyle ya delircem artık ipleri iyice eline aldı ve ben sesimi cıkaramıyorum ya!" diyor her defasında.tanımadıgım aska akıl veriyorum sonra.diyorum ki "burda da deniz var.sahil var.cay bahecesi de var.insanlarla dolu.peki neden burada da yok martılar?neden sadece kuma vuran dalga sesi var?vapurlar icin cok mu gereksiz burası?havası neden kasvet kokmuyor buranın?ustelik burası 2de uyuyup 11de uyanıyor."

"sagol" diyor kız."dogru abi oyle yapmam gerek"

sonra "bak" diyorum. " ıraklarındasın kirli solukların.oyle kirlisin ki ustelik dayanamıyorsun bu havaya.mutlu insanlara.iyi insanlara, bozulmamıs deniz kıyılarına.." "napim" diyorum sonra yine."

istanbul, nerede kaldın?
kızılırmak grubuna ait güneşin olsun albümünde ilkay akkaya' nın seslendirdiği çok hoş bir şarkı.

gök aynı gök
dağlar başka dağlar
yürek aynı yürek
sevda başka sevda

siirt'in sis yolunda
sözüm kara yazıma
ağam dağlara vurmuş
yarım darağacında


ay düşer ışır yollar
ecel geceyi kollar
yavrum kaçağa gitmiş
yolunda karakollar


diyarbakır dört kapı
cezaevi dört duvar
yavruma kıyan eller
namazınız kim kılar


diyarbakır düzdedir
yarim kimle sözdedir
halkım aymaz uykuda
zulüm yerde göktedir

dört kız dört oğlan leyli yar
ellerinde mendil allar
çöker seker seker
dört kız dört oğlan
oynar güler leyii
ağlar oynar
devril davul oy
çatla zurna
dört kız dört oğlan leyli yar
gelse leylim dağlar dağlar
dört kız dört oğlan leyli
derdim dağlar
serdar keskin 'in ailesine adadığı 98 yapımı leziz bir albüm. işin sırrı debutta falan muhabbetini yapmayıp bir kasaba akşamı 'nın naifliğinden bahsetmek istedim. metropolden uzak doğayla haşır neşir. sade, duru, olduğu gibi...
öyle bir albümdür işte. hikayeleriyle güzeldir. dinlenmelidir sık sık.