bugün

evet arkadaşlar bazılarınızın ''oha amk! nasıl geçindin?'', ''olur mu lan öyle şey'', ''ya bi siktir git'' dediğinizi duyar gibi oluyorum ancak ben üniversitenin ilk 5 ayı 400 tl ile geçindim.

kaldığım yurt 200 tl istiyordu ve bunun yanı sıra bize yemek fişi veriyordu. bu fişlerle bir aylık akşam yemeği beleşe geliyordu.

aynı zamanda okulda ucuza öğle yemeği de yiyorduk orada yemek fişi 1.5 tl idi.

ve tabi ki kahvaltı. kahvaltıyı da geçiştirdiğimiz bir öğündü. genellikle sabah dersimiz yoksa öğlene kadar acıkmamak için uyurdum. eğer sabah dersim varsa da bir poaça ve çay ile öğlene kadar beklerdim. yola para vermezdim her gün en az 1 km yürürdüm. hafta içi toplam masrafım şu şekilde olurdu.

+ sabah kahvaltısı: 1 tl
+ öğle yemeği: 1.5 tl
+ akşam yemeği : beleş
+ yol: yok ama bazen yorgun olurdum dolmuşa para verirdim. ( 1 tl)
+ sigara : otlatçılık.
+ kahve: yancılık.
+ kafeler: genellikle kızlara hesap ödetirdim.

hafta sonları öğlene kadar uyurdum. öğle yemeğinde bir çorba içerdim.

+ öğle yemeği çorba : 2.5 tl ( yanında 1.5 ekmek falan yerdim, geç acıkmak için) *
ıvır zıvır şeyleri saymazsak düz hesap haftalık 25 tl falan harcardım. bu da aylık 100 tl ye denk gelirdi. 100 tl yi geçmez ama düşük olurdu. geri kalan parayı da bankaya atar birikim yapardım.
bir üniversite öğrencisinin muhasebe içeren ifadesi, tutumlu bir bireyin aylık harcama tutarı.
"ayda 400 üniversitede tl ile geçiniyordum" hezeyanlarının bir yansımadır. neymiş efendim tercihte yazdığı her üniversite tutmuş da başka üniversiteler de teklif etmiş de hiçbirini kıramamış hepsine gitmiş para yetiştirememiş bilmem ne.
eğer gerçekse, kemer sıkma politikası uygulayan krizde ki yunanistana maliye bakanı olarak göreve getirilmesi gereken kişidir. ayrıca helal olsun inşallah üniversite bitince bu katlanılan katlandığımız zorlukların mükafatı da büyük olur.
tutumluluk ya da iyi hesap yönetimi göstergesi değil bildiğiniz hastalıktır. tabi başka parası olmayanlar için söylemiyorum. parası olup da insanlardan bu kadar geçindiği halde kenara atıp birikim yaptığını belirttiği için söylüyorum.

hani siz çağırınca param yok diyip akşama facebooka viskili sigaralı fotoğraf atan tipler gibi. e o adamların biriktirmeye hakkı yok mu. parasını yediğin kızlar, arkadaşlar öğrenci değil mi. başkasını mağdur ederek yaptığın tutumluluğu(cimriliği) matah bi bokmuş gibi anlatmaya gerek yok bence. 400 değil de 500 harcayın da gururlu ve sevilen biri olun.

edit: ayrıca boğazdan kısmak nedir lan. ölümüne kısmak.
"büyük masraf ediyormuşsun" şeklinde cevap verilebilecek bir söylem.

şu şekilde geçirdiğim günleri bilirim üniversite hayatında;

kahvaltı: kyk'nın verdiği fişler.
akşam yemeği: 1 tl (okulun yemekhanesi)
yol: 1 tl
toplam: 2 tl

not: 2. öğretim olduğum için sabah kahvaltısı öğleden sonraya kalırdı ve öğle yemeğine para vermezdim.
yasanmis hikayedir. fakat daha kotusu 200tl katki kredisiyle gecinen ogrencidir. oda arkadasimdi kendisi. babasi olacak insan evladi kendisine durumu oldugu halde yardim etmedigi icin arkadasim yalnizca krediyle bir ay umuttepede yasiyordu.