ülkücülerdeki kültür ve birikim

türklüğün ve vatanın yegane teminatı ülkücü kandaşlarımın beni hayretlere düşüren vasfıdır bu.

hepsi örgütlenmenin değerini biliyor azizim. çoğu üniversite de okuyor zaten biliyorsunuzdur. işte üniversiteye gittiklerinde hemen birbirlerini bulurlar. tabi ana babalar emanet gönderiyor evlatlarını okumak için. bu kardeşlerim de bunun farkındalar. birbirlerini kolluyorlar. en ufak bir ihtiyaç ve sorunlarında hepsi seferber oluyorlar. bizzat gözlerimle şahit oldum.

ayrıca hepsinin elinde kitap. hiç görmedim ben kitap okumayan ülkücü. zaten biri okuduktan hemen sonra paylaşıyorlar bunu. takas yapıyorlar. istiyorlar ki kendi öğrendiğni diğer soydaş ı da öğrensin. sık sık doğu daki kürt kardeşlerine kitap yardımında bulunuyorlar. vermek istemeyenlere de güzelce durumu izah edip ikna ediyorlar.

kadınlara olan tutumlarını ise fransız erkeklerin karakterinden ayırt edemedim. ha zarif fransız erkeği ha bizim topraktan ülkücü.görseniz bir nasıl bir nezaket içinde bu dostlarım bayanlara karşı.

işte buradan geliyor ülkücü kandaşlarımın entelektüel duruşları. çevreme bakıyorum aydınların hepsi ülkücü zati. topluma yön veren insanlar. tebrik etmek lazım. bıyıkları da çok yakışıyor. hepsinin gözlerinden öpüyorum!

sadece kendi düşüncelerine ait kültürümsü birikimler yapan gomonostlara karsı,sadece kendi görüşünü değil neye karşı olduğunu bilmek ve öğrenmek içinde das kapital,toplu yazılar,sosyalizmin alfabesi gibi kitapları okuyan,dialektik materyalizm saçmalığını dahi öğrenen ve bunlara niçin karşı olduğunuda bilen kişilerdir.

(bkz: emo ile ulkucu arasindaki benzerlikler)

alt metinde, birilerinin kültür ve birikim seviyesiyle karşılaştırılan durum. içlerinde bir çok kültür yoksunu barındırmasına rağmen; okumuş, bilgili, donanımlıları da mevcuttur. nasıl ki; darağacında üç fidan, komünist parti manifestosu okuyup, ya da sağdan soldan "eşitlik, özgürlük" gibi şeyler duyup komünist olanlar gayet fazlaysa; başbuğ, tamam reis okuyup, yine sağdan soldan, üstün türk birliği, dünya türk olsun gibi şeyler duyup ülkücü olanlar da gayet fazladır. bu iki grup arasındaki tek fark; ülkücülerin hem liselerde, hem de üniversitelerde oldukça gruplaşmış olması, diğerinin ise sadece üniversitelerde etkinlik gösterebilmesidir.

ha bir de bölücü grup vardır, onlar bir şey okumazlar. beyinleri yıkanır.

efendim bunlar faşizme karşı yemin ederler. fakat bunlara faşist diyene bunlar derler ki: "çoğu insan faşizmi bilmiyor faşizm italyan ırkçılarına denir" derler. bu durumda karşısındakini bilgi ve birikimiyle alt ettiğini düşünürler fakat "italyan ırkçılığına karşı niye yemin ediyorum lan" demezler. komiktir ülkücüler kuranın ve allahın üstüne yemin ederler mesela. kuranı kabul ediyorsan zaten allahı, allahı kabul ediyorsan zaten kuranı kabul etmiş oluyosun ikisinin üstüne birden yemin etmek nedir yani. faşizme karşı yemin edip ya sev ya terk et diyen bir güruhtur bunlar. bunlardaki kültür ve birikimi biraz daha irdelesek gülmekten altımıza sıçabiliriz gerek yok onun için.

ayrıca; (bkz: #3141779)

"Vur bozkurtum tilkiye, vur kurtulsun Türkiye!" gibi olağanüstü beyitler dokturebilcek, meali için de "Yani çalışarak vur!" diyebilecek kapasitede adamlardır ülkücüler. bayağı birikmiştir.

Yoktur. Kısa ve net.

ülkücüysen kültüre ne gerek var, kültürlüysen ülkücülüğün ne alemi var dedirtir.

At gözlüğünü sevdiğim solculardan daha az değildir. Bu amınakoduklarıma bak ya kendileri che'nin birkaç sözünden ve john lennon'dan başka bi bok bilmezler havalara bak. Sorsan Çoğu lennon'ı tanımaz belki ama hepsinin ağzında aynı klişe cümleler.

Yazın koyu renk parka giyen adamdan ne beklersin ki akoyim.

orospu çocuğu bölücü hdpkkcı, pkkcı götveren komunistlere dert olan kültür ve birikimdir vesselam.

yazın ortasında yeşil parka giyip isilik olan cihangir solcularından ve tatlı su komünistlerinden fazla olduğu kesindir.

en sevdikleri sosyo kültürel aktivite de şehit cenazelerinde el sallayıp bağırmak. sedat pekerin kitabınıda ellerinden düşürmezler. aklı olan adam kalıba girmez,kalıbını kendi yapar.