bugün

aldığı maaşı haketmeyen, bu ülkeye yakışmayan aşağılık öğretmendir.
önyargısız okunursa âlâ.
ha, var mı dayağı hakeden ? elbette var sözüm ona değil.
yazacaklarım bilinçaltından gelmektedir ve genelleme değildir.
ahlaksızlık yapıp, hocasına küfreden öğrenciler elbette cezayı hakdeder.
lakin benim durumum öyle değil. neyse,
din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenim vardı 4. ya da 5. sınıfta..
hayal meyal hatırlarım o yılları. ama o dersi asla!
alıngan bir yapım vardır. içime kapanık büyüdüm. neşeliyim fakat dozumu kaçırmam.
her neyse. ders din. hoca(!) erkek. geldi derse.

-eveet çocuklar minarelerin ezan okunan bölümlerine şerefe denir.
mallık bende ya,
+şerefe çocuklar.*
aklım sıra komiklik yapacaktım.
ulan topu yükü 11 yaşlarındayım kutsal nedir nerden bileyim. annem deniz gezmiş'in yanında 4 yıl görev yapmış sürgün yemiş. açık bi aileden geliyorum. ekmeği yere atma taş olursun laflarını hiç duymadım ki!

-abkg gel çocuğum.
aman allahım. korku topuklarımdan saçıma kadar hissettirmişti kendisini.
cetveli vardı hoca(!)'nın. (matematik dersi veriyo ya ondan)
-kapa parmaklarını.
annemden bir tane tokat yemeyen ben sadece haftada 1 kere derse giren adını bile öğrenmediğim saçma sapan bi insandan dayak yemiştim. asla ama asla şerefe'nin ne olduğunu unutmadım bu zamana kadar. peki ya o travma ? yaşananlar ? öğretmenlik kutsal birşeydir hocam, senin yerin burası değil.

öğretmenleri şimdilerde çok seviyorum. tanıştığım birisinin öğretmen olduğunda boynuna yapışıyorum desem yeridir. ama asla o hoca(!)yı unutmama neden olmayacaktır.

öğretmenlik kutsaldır..
bizim paramızla bizim çocuğumuzu döven asalaktır.
Bokunu çıkarmadan kulak çekme ve tokata karşı değilim hocam. Şimdiki çocukların şımarıklığı hep bundan.
empati yapamayan* eğitim verdiğini zannerek psikoloji bozan öğretmen bozuntusudur.
yaptığı işi "ciddiye" alan öğretmenlerin "eğitim" anlayışıdır.
öğretmeni tarafından döverek öğretilmiş öğretmendir. öğretmen demeye bin şahit az gelir. bu öğrenci vasfında bile olamayacak karakter gücünü kullanarak öğretebileceğini düşünen zekasız karaktersiz, yükselme planı olmayan ve görevinde ki saygı duyulacak karizmaya saygı duymayan yaratıktır.
dövülmesi gereken öğretmendir. bir tarafı kırılmalıdır ki anlasın bir daha dövemesin yavrucakları.

not: şiddet yanlısı değilim fakat şiddet yanlısı olanları pek güzel pataklama kabiliyetim vardır.
ilkokulda sahip olduğum öğretmen. kaldımı lan hala böyle tipler.
günümüzde çok çok zor olan durum. zira en küçük şeyde bile öğrenci haklı bulunmaktadır artık. öyle şımarık öğrenciler var ki acınması gerekenler öğretmenler.
pedagojiyi bir uzay bilimi sanan öğretmendir.
kesin öğrenmenin sırına ermiş öğretmendir. eğitim sistemimizin lokomotifidir.
gücün o yaştaki çocuğa mı yetiyor denmesi gereken öğretmendir. Ne oldu dövünce o çocuk düzeldi mi ? Sana göre evet. Aldığın paradan flan bahsetmeyeceğim sana sadece aldığın eğitime yazık. O kadar okumuşsun ama anlayamamışsın döverek çocuğun eğitilemeyeceğini. Çocuk lan bu dağdaki terörist değil.
türkiye'de sayısı çoğunlukta olan öğretmenlerdir. defalarca rastladım böyle öğretmenlere efendim ama en beteri ilkokulda ki öğretmenimdi. 1.sınıftan 5.sınıfa kadar öğretmenliğimi yapan bir bayan öğretmenim vardı ki allah düşmanıma öyle öğretmen vermesin. zaten öğretmende değildi almanya'dan gelmişti almanca biliyor diye sınıf öğretmeni olmuş nasıl bir zihniyetse almanca biliyorsa almanca öğretmeni yap gelip sınıf öğretmenliği yapıyor. neyse babalar bu öyle böyle dövmezdi bir sopası vardı kalındı baya da ağzımıza sıçardı onunla. bir keresinde burnunu patlattı bi bebenin tokatla. ölüm vuruşu gibi bir şeydi. biz de salak gibi yediğimiz dayağı eve gidip ailemize söylemezdik. defalarca sebepsiz yere dayak yemekle geçti ilkokul yıllarım kızlar ödev yapmazdı hoppa sıra dayağı hırt benim suçum ne? sopayla elimizi dağıtırdı yanan avuç içlerimin acısını dindirmek için sıranın demirini tutardım görünce çek ellerini demirden derdi vicdansız. yolda görsem 1 yudum su istese vermiyecek durumdayım şu an ona karşı. yine aynı okulda dev gibi bir müdür yardımcısı vardı ki su borusuyla döverdi öğrencileri. ortaokulda da aynı okuldaydım ve 6.7.8. sınıfta da resim öğretmeninin attığı dayaklar damga vurmuştu. ve sadece ben yemezdim bu dayağı bütün erkek öğrencilere atardı. bando sopasıyla döverdi öğrencileri. lisede bir dil anlatım öğretmeni vardı ki tam erkek düşmanı onun da dayağını yemedik değil ama neyse ki pek hırpalamadı. yani ustalar ilköğretim ve ortaöğretim hayatım şiddetle geçti ki ben başarılı bir öğrenciydim benden çok daha fazla dayak yiyenler de oldu. bize de sokayım böyle eğitim öğretime demek düştü.
alışınca garip gelmiyo demek ki. ilkokuldayken cetvel yiyerek büyüdükte gıkımız çıkmadı.