Ne Peygamber Efendimiz'in (a.s.m.) sünnetinde ne de islâm âlimlerinin uygulamasında "ölünün kırkıncı, elli ikinci gecesi" gibi bir âdet ve ibadet şekli söz konusu değildir.
Bu olsa olsa diğer batıl inançlardan Müslümanlar'ın arasına sokulmuş ve hiçbir anlamı olmayan asılsız bir âdettir
52. gecenin bu kadar yaygın olmasına gelince; kimin yazdığı, nerede basıldığı bilinmeyen bir kitapçıkta ölünün defninin 52. gecesinde kemikleriyle etlerinin birbirinden ayrılması ve ölünün bu esnada çok ağır azap çekmiş olması kaydına yer verilir. Ölünün bu azaptan kurtulması için 52. gecesinde dua okunmasının gerektiği bildirilir.
Bu bilgi hakikatmiş, dini bir dayanağı varmış gibi yayılmış, bazı kişiler tarafından dini bir merasime dönüştürülmüş ve yaygın hale gelmiştir.

Ölünün ardından 7 gün boyunca dua okunması, Kur'ân, bazen âyet ve sureler okunması gibi herhangi bir kaide ve kuraldan söz etmek mümkün değildir. Hiçbir dini kaynakta böyle bir bilgi yer almaz. Bu konuda rivayet edilen herhangi bir hadis de yoktur.
Sadece Peygamberimiz Hz. Cafer'in şehit ediliş haberi gelir gelmez, Hz. Cafer'in evine üç kadar yemek yapılıp götürülmesini tavsiye etmiş, cenaze sahiplerine bir destek verilmesi, acılarının paylaşılması istenmiştir.

( alıntı)