ölünce sadece ölmek

ölüme başka anlamlar yüklememektir sadece ölürsün, doğmadan önce nasılsan öyle olursun.

dinin vadettiği "ölümden sonra hayat" saçmalığının yalnızca bir saçmalıktan ibaret olduğunu kavramış, din safsatalarının insanların uydurması, insanları uyutmak, gütmek amacıyla yapıldığını anlamış kişilerin haberdar olduğu ölüm gerçeğidir. öldüğün zaman yalnızca ölüyosun işte, ötesi yok bunun. hem kadere inanıp, hem cennet/cehenneme inanıp, taptığın tanrının seni kendi elleriyle cehennemine attığı gerçeğini kavrayamayacak kadar gaz kafalı kişilerin de algılayamayacağı "sadece ölmektir" bu çünkü. dünyada yaşamayıp da şimdi içinden kurtçuklar, böcekler geçen ölülerin bir dili olsaydı da konuşsaydı keşke: "olum öbür dünya yok, valla yok bak öldük gittik işte. allah korkusundan yapamadığım her şey içimde kaldı onu da fareler kemiriyo şimdi! dünyada ne yapmak istiyosan yap, ne söylemek istiyosan söyle, sonra benim gibi bomboş bi hayatın olur, tek kaydın da nüfus kaydın olur, bi boka yaramadan geberir gidersin işte böyle. herkes eşit doğup, eşit yaşamıyo ki bunun iyi/kötü diye bi kıstası olsun anasını satiyim, hayatını yaşa! haya-tı-nı ya--şa! h-a-y-a-t-ı..."

(bkz: ölümün ölen için son olması)