bugün

sanma ki bu merak 8-10 yıl önce ünlülerden birinin evladına berke can ismini koymasıyla başladı. biz evlatlarına döndü, yosma gibi isimleri layık gören bir ırkın ahfadıyız netcede. bu mevzu açıldığında babamın verdiği bir örnek var ki tam ibretlik. ailenin soyadı bahçe. bahçe kelimesi her ne kadar soy isim olarak acayip kaçsa da bir yere kadar kabul edilebilir. lakin güzel evladım çocuğuna satılmış adını koymak da ne demek. git oğlum oldu diye sevin hopla zıpla helva dağıt ama satılmış adını koyma yaw. tabi burada nüfus memurunun da kulaklarını çınlatmadan geçemeyeceğim. ulan insan bir uyarır değil mi? hayvan.

ege bölgesinde çalışıyorum. buralarda sıkça kullanılan isimlerden biri de eşe. sanırım ayşe isminin yerel söylenişi bu şekilde. okunduğu gibi yazılsın diye de çocukların isimlerini eşe koyuyorlar. bu ismin de şöyle bir sakıncası var ki "k" harfiyle başlayan bir soyadıyla birlikte kullanıldığında atom bombası gibi bir etki yapıyor. bir müşterimiz vardı. eşe konur. bir gün kalabalık bir salonda kendisine seslenmem icap etti "eşeee..." diye başladım. sonunu getiremedim. sonuçta şöyle bir seslenme ortaya çıktı:"eşee...ıığğğ hanım" ulan yavşak ebeveyn sanki sırf bana ibnelik olsun diye isim seçmiş.

sonraları zannediyorum ki artizlerden birinin oğluna berke can gibi bir isim koymasıyla bizim milletin evladına sikimsonik isim koyma merakı da post modern dönemine girdi. başta marjinallik adına yapılan bu faaliyet ortalığın yarrak su, kürek can dolmasıyla marjinallerin elinde patladı. eheheh.

bir de değinmeden geçemeyeceğim, nasıl bir baba kız evladına okşan diye isim koyar lan? be şerefsiz hiç mi kızının psikolojisini düşünmezsin? yaşayacağı travmaları tahmin edemezsin? okşan ne lan? sanki pavyondaki konsomatrise müstear isim koyuyor. pezevenk.