bugün

bir mekanda rahatça oturmuş, çayınızı, kahvenizi yudumlarken ansızın ufukta peydah olurlar. hiperaktif, bir saniye yerinde duramayan çocuklu aile yan masanıza oturur, gerilim başlamıştır.

inşallah uslu durur, bana salça olmaz temennileri aklınızda belirir, fakat çocuk birtürlü rahat durmamaktadır. gerginliğiniz had safhaya çıkmıştır.

yanınızdaki insanla muhabbet edemez duruma gelmişsinizdir çocuğun son ses bağırmalarından dolayı. işte o anda çocuğun anne babasından medet umarsınız, fakat genellikle gürültücü çocuğun anne babası umursamazdır.

işte o anda insanın çıldırası geliyor gerçekten. şu çocuk denilen varlığa birtürlü alışamamışımdır. bulunduğum ortamlarda çocuk olmamasına özellikle dikkat ederim, biryere oturacağım vakit, yakınında çocuk olmamasına gerçekten dikkat etmek gerek.

ve bazen şu çocukları darp eden çocuk bakıcılarına fazlasıyla hak veriyorum. ne yaparsan yap birtürlü susmayan, avazı çıktığı kadar bağıran bir çocuğa karşı insanın sabrı nereye kadar dayanabilir.

en sonunda tokatla girişeceksindir elbet. çocuk dahada bağıracaktır. ama en sonunda dayağı yedikçe akıllanacak ve susacaktır.

biryerden sonra yapılacak başka birşey gerçekten olmuyor. sonra bu bebek bakıcıları neden çocuklara şiddet uyguluyor.
çocuksuz aile mi olur ki? ben çocuk yapmayı düşünmeyeceksem evlenmem. ciddiyim. zaten çocuk olduğu takdirde o aile adını alır. başlığa ise katılıyorum.
Kafa siken aptal veletler yüzünden sevimsiz olan ailedir.