bugün

mutfağın ışığını kapattıktan sonraki an, hiç bir yerde ışık bulunmadığı için en yakın lambanın düğmesine doğru koşma eylemi.
lavabodan timsah çıkma ihtimali göz önüne alınırdı. *
küçüklükten beri anne-baba şehirlerarası gittiğinde tek kalmış, korkusuz bir çocuk olmama rağmen bazen bugün bile karanlıktan mutfaktan gelen seslerden borulardan gelen seslerden tırsıyorum sözlük. *
ordan yusuf yusuf kaçtıktan sonra salonun kapısına gelindiğinde içeridekilere korktuğunu belli etmemek için aniden durup içeri girilir, kalp ağızda hissedilir.
not: ebeveynlerin gözünden bu telaşlı haliniz kaçmaz, kaçamaz.
her insanın küçükken yaptığı hareket.
korku filmlerinin ya da büyüklerin korkutmak amacıyla yaptığı şakaların sonucu psikolojinin olumsuz yönde bozulmasıyla ortaya çıkan kendini görünmeyen varlıklardan koruma refleksidir.
anne babanın suçudur. pısırık yetiştirmeyin ulan artık yeni nesilleri.
korku filmi izledikten sonra tuvalete gidememek gibi bilinçaltında fredy nin aranmasını gerektiren korkaklık.
bi de ışığı yaktıktan sonra yanana kadar odanın sonuna koşmaya çalışmak var. o daha bambaşka bi şey; (#10434062)
hala yaptığım eylem. Neden bilmiyorum ama ışık kapanınca karanlıkta sanki diğer odaya itekleniyormuşum gibi geliyor.
hatta öyle hızlı kaçardım ki ışığı kapatamadığım zamanlar bile olurdu. sonra "oğlum git o ışığı kapat" sesi yürekleri ağza getirirdi.
72 yaşındayım, hala mutfağın ışığını kapattıktan sonra arkamdan biri geliyormuş gibi hissederim. insanın bunadığının belirtisidir belkide.
Ben sadece bende olan bir olay zannediyordum. içim çok rahatladı.
karanlık fobisi olan çocuğun yaptığıdır. doğaldır.
çoğu yetişkinin de gerçekleştirdiği eylemdir. evet ulan yüzüme vurma.
bunu yapan çocuk büyüyünce de o ışığı kapattıktan sonra koşmasa da koşar adımla kaçar. *
(bkz: insan yedisinde neyse yetmişinde de odur)
Dört nala koşarken salona yaklaştıkça yavaşlayıp normal adımlara başlayıp ailenin korktuğunu anlamaması sağlanır.
o ne güzel çocukluktu öyle ya diye düşünmeme sebep olan yüzüme de kocaman gülümseme bırakan eylemdir. ne güzel ve amaçsızca geçirilen günlerdi be.
boyunuz kısaysa yaşayamayacağınız heyecandır. hep yapmak istedim ama parmaklarımın ucun da da yükselsem yetişemiyordum lambanın düğmesine. annem kapatıyordu ve sonra el ele beraber kaçıyorduk. o zaman da heyecanlı oluyordu ama annem yanımda olduğu için canavar gelse bile bir şey yapamayacağını bildiğimden heyecanım azalıyordu.
Gecenin bir yarisi su icmeye kalktiktan sonra hala gerceklestirdigim eylem.
bir de bunun banyonun kapisini hizlica kapatip cikmak versiyonu vardir. mutfak, banyo, salon farketmez. aradaki tek fark; kucukken bir öcünün gelip sizi yiyecegini düsünürsünüz, buyudugunuzde ise cinlerin size saldiracagini.
arkandan birinin geldiğini sanmaktır. böyle olaylar çocukların yaşlarını aşan korku filimleri izlemesiyle ortaya çıkarak en kötü ihtimalle kişilik bozukluklarının belirlendiği gözlemlenmiştir.
kaçarken o ayaklar yere basmaz uçar çocuk resmen.
usain bolt tan hızlı koşardık.
sırf bu yüzden akülü araba alan adam tanıyorum.
ışığı kapattıktan sonra bağıra bağıra veya şarkı söyleye söyleye oturulan odaya depar atma eylemidir. heyy gidi günler heyy