bugün

apaçık gerçektir.

iki vasat insan, iki çirkin birbirlerine seni seviyorum diyorsa ortada derin bir insanlık trajedisi vardır. bir kere her ikisinin de hayalinde güzel ama erişemedikleri bir insan vardır. en kötü, çevresinde, daha derinden bakarsak hiyerarşik olarak çok az insan en güzeldir. insan doğası gereği en güzele yönelir ama erişemeyeceği için ondan vazgeçer. şimdi iki çirkin insan birbirine seni seviyorum diyorsa bu ne kadar saçma ve acınasıdır. neden beni seviyorsun? çok güzelsin.. hasss siktirrr.. buna kim inanır? neden ben? mesela neden brad pitt değil? ben daha mı yakışıklıyım ya da daha mı çekiciyim?..

bütün zırvalar, edebiyatlar, şiirler vs. hep bu trajikomik durumu örtmek için bir maskedir. aşk üstüne yapılan sanat sadece insan türünün devamını sağlamak gibi temel bir görevi yerine getirdiği için değil daha ziyade bunun içindir.

ben söyleyeyim ikiniz de birbirinizi sevmiyorsunuz. çünkü ikiniz de boktansınız. ikinizde evrimin hatası ya da tanrı nın işgüzarlığısınız.( bunu kendim mi yazdım bir yerden mi çağrıştı bilmiyorum. çağrışım yakalayanlar özele gelsin.) ikinizinde hayalinde aşık olduğunuz ama erişemediğiniz birileri var kimi zaman adına hayranlık koyduğunuz ya da umutsuz olduğunuz.. sadece güzel,doğurgan bir kadın vs. bulamadığın için o kızla birliktesin. artık doğanın sana yüklediği misyonu yerine getirip, sevişecek bir çocuk büyütecek ve lanet dünyadan siktir olup gideceksin...( pek güzel olmadı ama acelem var.)

not: seyrek olarak schopenhauer dan ilham var. kendisine teşekkür ediyorum..
tamamen egoistçe bir önermedir. ya da şöyle diyelim, burnu arşına deyip de tipiyle sevgili bulamayanın son çığlıklarıdır.

gel gör ki cinsellik odaklı psikolojik önermelerin adamı olan freud bile tam tersini savunur.

(bkz: acıdım lan)