bugün
- true bir martı olsa olacaklar9
- diamond tema35
- ups boobss nickli yazar22
- thusneldaa12
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira8
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi10
- saraca silsüpüroğlu15
- özge özacar'ın memeleri12
- anın görüntüsü18
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba11
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler8
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
ingiliz ve amerikalıların girişimciliği ile alman ve japonların disiplin ve çalışkanlıkları hemen hemen herkesin bildiği gerçekler. biz de genelde karşıdan bakıp bakıp 'gâvur yapıyo be abi' der dururuz. aman neden? 'bizim altyapımız yok ve zaten dış güçler bizim gelişmemizi istemiyorlar' demeyin çünkü burada ağır sanayiden vs. değil, girişimcilik, çalışkanlık ve disiplinden bahsediyorum.
şimdilik disiplin ve çalışkanlık mevzularını eleyip sadece girişimcilik konusunu ele alalım ve şu soruyu soralım; türkler girişimci midir? bir Amerikalı ya da bir ingiliz kadar olamadığımız aşikar. sebep? başlıktan da anlaşılabileceği üzere üstün çamur atma sanatımız yüzünden. çünkü türkün bir iş ile uğraşırken ya da uğraşayım mı acaba diye kara kara düşünürken aklında daima tek bir soru vardır; 'acaba başkaları ne der?' evet, yanlış okumadınız. koskoca bir toplumun kendi yeteneklerinin farkına varamamasının nedenini tamamen bu cümleye bağlıyorum. 'acaba ne derler?'. bunun en basit ve en güzel örneklerinden birini okul ya da üniversitede dersteyken görebilirsiniz. mesela çok parlak (parlak olmasa da olur) bir fikri olan bir öğrenci parmak kaldırıp o fikrini beyan etmekten kaçınır. çünkü sınıf arkadaşlarının, görüşünü saçma bulmalarından ve dolayısıyla rezil olmaktan korkar.
aslında bu ve benzeri çekinceler temelsiz de değildir. ağzınızla kuş tutsanız dahi, çamur atmak için yanıp tutuşan bir sürü kişi fırlayacaktır. tabii, burada yapıcı eleştirileri kastetmiyorum. ulaşamadığı ciğere mundar diyen kedilerden bahsediyorum. bir bakıma dünya çapında çok da kayda değer markalarımızın olmamasını bu elzem duruma bağlıyorum. hani bir fıkra vardır ya cehennemde sadece türklerin başına bekçi konulmaz çünkü zaten birbirlerinin kaçmalarına izin vermezler diye, aynen öyle. herhalde konuyu bir başka açıdan en güzel özetleyen cümle ise şu çin atasözü (inşallah gerçekten böyle bir atasözü vardır yoksa sözlükte bir tarafından atasözü uyduran kişi olarak geçmek istemem) olsa gerek; bir türk dünyaya bedeldir ama iki türk bir çinli etmez.
şimdilik disiplin ve çalışkanlık mevzularını eleyip sadece girişimcilik konusunu ele alalım ve şu soruyu soralım; türkler girişimci midir? bir Amerikalı ya da bir ingiliz kadar olamadığımız aşikar. sebep? başlıktan da anlaşılabileceği üzere üstün çamur atma sanatımız yüzünden. çünkü türkün bir iş ile uğraşırken ya da uğraşayım mı acaba diye kara kara düşünürken aklında daima tek bir soru vardır; 'acaba başkaları ne der?' evet, yanlış okumadınız. koskoca bir toplumun kendi yeteneklerinin farkına varamamasının nedenini tamamen bu cümleye bağlıyorum. 'acaba ne derler?'. bunun en basit ve en güzel örneklerinden birini okul ya da üniversitede dersteyken görebilirsiniz. mesela çok parlak (parlak olmasa da olur) bir fikri olan bir öğrenci parmak kaldırıp o fikrini beyan etmekten kaçınır. çünkü sınıf arkadaşlarının, görüşünü saçma bulmalarından ve dolayısıyla rezil olmaktan korkar.
aslında bu ve benzeri çekinceler temelsiz de değildir. ağzınızla kuş tutsanız dahi, çamur atmak için yanıp tutuşan bir sürü kişi fırlayacaktır. tabii, burada yapıcı eleştirileri kastetmiyorum. ulaşamadığı ciğere mundar diyen kedilerden bahsediyorum. bir bakıma dünya çapında çok da kayda değer markalarımızın olmamasını bu elzem duruma bağlıyorum. hani bir fıkra vardır ya cehennemde sadece türklerin başına bekçi konulmaz çünkü zaten birbirlerinin kaçmalarına izin vermezler diye, aynen öyle. herhalde konuyu bir başka açıdan en güzel özetleyen cümle ise şu çin atasözü (inşallah gerçekten böyle bir atasözü vardır yoksa sözlükte bir tarafından atasözü uyduran kişi olarak geçmek istemem) olsa gerek; bir türk dünyaya bedeldir ama iki türk bir çinli etmez.
türkiye'de içinden büyük kişiler çıkarmış sanattır. bu sanatın bütün detaylarını öyle fazla bilmeye gerek yok, çemkirmek yeterli.
güncel Önemli Başlıklar