bugün

konuşmayı da sökerse vay halinize. kirli donları, çorapları tıkıyoruz ağzına çok pis küfreder.
hatta bundan sonraki adım makinaların dünyayı ele geçirmesidir.
Benjamin button misali yaşlandıkça küçülen, dolayısıyla yürümeyi geç öğrenen makinenin, korkunç gürültüler eşliğinde gerçekleştirdiği; aile fotoğraf albümünde yerini alması gereken eylemdir.
- dün gene bizimkini evden kaçarken yakaladım son anda.
+ ay evet bizimi de iki gündür beni kapıda karşılıyo.
- zinire mi vursakki?
+ yok kız yazık.
- o zaman eskiciye verelim. yenisini alırız!
+ olabilir belki tutmasak kendi kaçack eskiciye?

(bkz: yanlış anlaşılan diyaloglar)
aynı camasır makınesının, zıpladıgı da gorulmustur..
eski aeg çamaşır makinalarıdır.
-kazım koş makine yürümeye başladı.
+vay be, bu günleri de görecektik ha? breh maşallah, öğretmişler gibi hey koçum.
-servisi aramamak için elinden geleni yapsan da ben yemem.
+tamam be. kaçtı numarası?
kendisi ile beraber cebinizden yakında bir 500-600 lira da yürüyeceğine delalet eder.
yerleşimi yanlıştır, dengesiz yükleme vardır vesaire.
bir de bunların yürürken hortumundan su akıtanı vardır ki ev sahibini düşünür o fayanslar çizilmesin diye. düşünceli makina.
çok kızınca yaptığı bir olaydır.
* merdaneli çamaşır makinası efsanelerini küçükken bolca dinlemiş kişiler için hiç hayret uyandırmaz.

öyleki; saçını kaptırıp kafaderisini yüzdürenler mi, elini kaptırıp hastane hastane merdanelerle dolaşanların hikayesini mi duymak istersiniz, hepsi kulağımıza gelirdi tırsardık çamaşır makinasi denen şeyden. ulan zaten ufak ufak veletleriz neden anlatırsınız böyle şeyler. neyse sonra çamaşır makinaları merdanesizleşti falan, çocuk gözüyle daha az korkunç bi hal aldı. yada biz öyle sanmıştık.

merdaneli makinaya kıyasla daha sempatik ve tehlikesiz gibi gözüken bu yeni makinalar gözümüzün önünde gün geçtikçe bir caniye dönüşmeye başladılar. ev sahibi yokken su basan evler, kırılmış fayanslar, köşelerden bir yere konulmuşsa inanılmaz bir gürültüyle yaşanan deprem sanrıları vs. daha neler neler bildiğin evde canavar besliyoduk lan. bir yürümesi eksikti, ama hakkını yememek lazım zıplamaya başlamıştı artık eger yenisi gelmeseydi yürümeye başlamak bir tarafa bizi bile kovalardı bunlar.
tamburun dönüş frekansı ile, makinenin doğal frekansının aynı olması sonucu rezonansa girmesinin ardından oluşan titreşimler sebebiyle meydana gelen hareketlenme.
artık büyüdüğünün işaretidir.
+20 yıllık her makinede oluşabilecek olağan bir durum.
arasına para sıkışmıştır. çıkarın düzelir.
gözünüz gibi bakıp, hayırlı bir beyaz eşya olması için yetiştirdiğiniz çamaşır makinasının, sağa sola tutunup destek almadan ilk adımlarını attığı anla birlikte başlayan, insanı duygusallaştıran, dramatik bir süreçtir. yakında konuşmaya da başlayacak inşallah. o anı iple çekmekteyiz.
emekleme aşamasını bitirdiğinin en büyük kanıtıdır ve yeter ulan değiştirin diye haykırmasıdır.
canının sıkıldığına ve dolaşma ihtiyacına delalet eder.
(bkz: götüm götüm ilerlemek)
(bkz: vestel reklamları)
bir ara bir reklam vardı: makine hiç halim kalmadı diyor, gidiyordu emektar..
büyük ihtimalle sıkma evresinde karşılaşılacak durumdur.
eski kurutmalı çamaşır makinalarının kuruturken yaptığı hareket. üzerine bir kahve fincanı su yada kahve koyun geçer.
ölümsüzleştirilmesi gereken andır. çok sevimlidir. böyle paytak paytak yürür. bazen düşer bazen kalkar. ileride mürüvvetini de görmek nasip olur inşallah.*
yaşlandığının kanıtıdır.
güncel Önemli Başlıklar