bugün

lise matematik, kimya ve fizik sınavlarında bol bol başıma gelmiş olaydır. aynı soruyu yirmi kez, otuz kez okusanız da pervasız davranıp hiç çalışmadığınız için, soru sizde hiçbir çağrışım yapmaz. etrafa bakayım deseniz, kopya arayışıyla suçlanacağınız için, başınızı ellerinizin arasına alıp düşünüyormuş, alternatif çözüm yollarından hangisini seçeceğinize bir türlü karar veremiyormuş gibi davranarak, hocanın gözüne batmamak en mantıklısıdır.
(bkz: düşünüyorum öyleyse zıçtım)
lisede fizik sınavlarında çokça gerçekleştirdiğim eylemdi kendisi. ama benim için düşünmek amaç değil araçtı. kopya çekme aracı. başkasının kağıdına odaklanırsınız, kafayı kaldırdığınızda hocayla göz göze gelirsiniz. ve akabinde gelen düşünme pozu.*
el alnın üzerine koyulup, bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'nin bahçesindeki düşünen adam heykeli pozisyonu alınır. böylece o en altta kalan parmağın altından öndekinin kağıdı kesilebilir. hem düşünüyormuş gibi bir havaya bürünüp cool olmak hem de "ulan madem çalışmadık kaybedecek ne var" düşüncesinden hareketle kopya çekmek mümkündür.
soruyu çözmekten daha zor iştir. yetenek işidir. hoca dahil herkes senin o kağıda mal mal baktığnı bilir çünkü. birşeyler karalanır sonra silinir bu sınav boyunca devam eder. sonra da boş kağıt verirsiniz.
sadece sınav süresince,sanki çok çalışmış da zor bir problemin altından kalkmaya çalışıyor gibi görünüp,bilgili öğrenci izlenimi vermek.
yazılı kağıdına hiç bir artı kazandırmayan eylem.

bu eylemi yapan kişi ne kendisini ne de öğretmeni kandıramaz zira önünde yazılı kağıdı bomboş yatmaktadır.bu yüzden alternatif yöntemler bularak en azından zamanı değerlendirmek daha doğrudur;

(bkz: çalışılmayan yazılıda uyumak)
kopya çekme öncesi yapılan eylemdir. böylelikle hoca kişinin çalıştığını düşünür,ve rahat bırakır. rahat rahat kopya çekilir.
"hoca hoca çok biliyorum ben, o yüzden ne yazacağıma karar veremiyorum" mesajı verilmeye çalışılan durumdur.
kopya cekmenin alt yapisidir bu eylem. hocanin kagitlari dagitmasiyla sorulardan hic birini yapamayacagin gercegiyle karsi karsiya gelirsin. sinavin ilk dakikalarinda hocada suphe uyandirmamak adina hic bisey bilmedigin halde dusunuyormus, sorulari cozuyormus gibi yaparsin. kagida biseyler karalarsin, tekrar silersin. musait pozisyonda kopya kaynaklarini degerlendirirsin. aferin kocuma!
kopya çekmek gerektiğini anlatır.bir nevi hazırlık yapılır ama öyle durup düşünmekte dikkat çeker.bunun yerine(sayısal sınavlarda) birşeyler karalamak daha iyidir.hem hocayı işkillendirmez hem de sınav kağıdı okunurken işlem yapmış izlenimi vereceğinden olası kopya şüphelerini akıldan siler.
elini alnına yapıştırıp gözleri perdeleyip allahım çok zor çalıştım fakat aklıma gelmiyor izlenimi vermek için kaşların çatılarak düşünüyorum süsü verilip,yandakinin kağıda bakılması işlemidir..
aslinda gercekten dusunulur.
- basbakanlik bursum da kesilecek simdi sictik.
- aslinda sorular da zor degilmis.
- neden calismadiysam.
- zekiyim ama calismiyorum.
- allah askina 3 le koz mu cekilirdi !
Son dusunce her seyi aciklamaktadir.
hocanın ilgisini üzerinize çekmekten başka bir işe yaramayan harekettir.
böyle yapmak yerine, hocaya hitaben, 'bu sorular çocuk oyuncağı, siz benimle alay mı ediyorsunuz kuzum!' deyip, boş cevap kağıdını hışımla yırttıktan sonra, sınıftan çıkıp sanayi dolmuşuna binmek, kızlar üzerinde çok daha etkili bir davranış olacaktır.