bugün

Aleksios Komnenos’un Peçenekler ile uğraştığı zamanda fırsattan yararlanan Çaka Bey, izmir’i ele geçirmiştir. izmir’e yerleşince ilk iş donanma yaptırmak oldu. Gemi yapabilecek yerli Rum ustalarını kullanılarak kırk parçalık bir donanma yaptırılmıştır. Bu donanmanın oluşması ile birlikte ilk açık deniz Türk donanması kurulmuş ve Çaka Bey ilk Türk denizcisi olmuştur. izmir’in fethinden sonra Peçenek – Bizans mücadelesinin devam etmesinden yararlanarak donanma ile Ege adalarını ele geçirmeye başladı.

Çaka Bey, izmir’i ele geçirdiği sıralarda Orta ve Doğu Anadolu diğer Türk Beyleri tarafından işgal edilmişti. Bu nedenle Çaka Bey hala tıpkı Osmanlı gibi Bizans elinde bulunan topraklara yöneldi ve izmir’e yakın sahil şehirlerini ve adaları ele fethetmek ile işe başladı. ilk olarak Klazomenai’yı aldı ve Foça üzerine gitti. Burası ilk saldırıda ele geçirildi. Daha sonra Çaka Bey’in adaları zapt ettiği görülmektedir. ilk başta Midilli üzerine gidilmiştir ve adanın valisi olan Alopus’a ültimatom vererek Midilli’nin kendine terkini istedi; aksi takdirde vaziyetin çok vahim olacağını bildirdi ve bunu baştan haber vermek ile Alopus’a iyilik yaptığını ekledi. Bu tehdit üzerine Alopus, güçlü bir donanmaya ve orduya sahip olan izmir Beyi’ne karşı duramayacağını anlayarak gece vakti bir gemiye binerek istanbul’a gitti ve Çaka Bey ilk hücumda Midilli’yi ele geçirdi. Midilli’nin fethinden sonra adanın ikinci bir ucundaki Methyma şehri kuşatılmış fakat güçlü surları ve coğrafi konumu savunmaya elverişli olduğu için ele geçirilememiştir. Bu şehri alamayan Türk donanması Sakız’a giderek Bizans gemilerinin birçoğunu batırmak ve ele geçirmek suretiyle burasını fethetti. Tarihi bilinmeyen bu deniz savaşı Türklerin denizde Bizans’a karşı elde ettikleri ilk zaferdir.

Adaların ele geçirilmeye başlanmasından Bizans imparatoru Aleksios Komnenos bu ada ve şehirlerin geri alınması için Sakız Adası üzerine Anna’nın başında olduğu bir donanma gönderdi. Bizans donanması kaleyi kuşattı. Bizans komutanı Kostantin Dalassenos iki hisar arasında bir delik açabildi. Bunun üzerine kale müdafileri vakit kazanmak için Bizans kumandanı ile müzakereye başladılar. Askerler kaleye girip ganimet elde etmek için can atmakta idi fakat kumandanlar Çaka Bey’in bitirmiş olduğu ganimeti yağma ettirmek niyetinde olmadıkları için askerlerinin kaleye girmesini mani oldular. Kuşatmayı haber alan Çaka Bey izmir’den donanması ile yola çıktı ve karadan da 8000 Türkmen sahil boyunca Çaka Bey’i takip ederek ilerlemekteydi.

Çaka Bey’in geldiğini haber alan Konstantin Dalassenos, donanmanın önemli bir kısmını gönderdi ve Türk donanmasına nerede denk gelirlerse savaşmalarını emretti. Çaka Bey, sahilden Sakız’a doğru açıldığı sırada Bizans donanması ile karşılaştı fakat Türk donanmasının yeni bir tarzda savaş düzeni alması, gemilerin kaçmamaları ve savaş düzenini bozmamaları için birbirlerine zincirlenmiş olması, Bizans donanmasının çekinmesine neden oldu ve donanma yönünü Sakız Adası’na çevirerek geriye gitti. Çaka Bey bir kez daha zafer elde etmiş oldu. Önce Bizans donanması Sakız limanına ve sonra Türk donanması kale dibine gelerek demir attı.

Ertesi günü Çaka Bey, tüm askerini adaya çıkarttı ve hendek kazdırıp, siper aldırdı. Bizans kumandanı ilk hamleyi Türk tarafından beklemiştir ve Çaka Bey’de şövalyeleri savaşması için yerlerinden çıkarmak amacı ile atlı kuvvetlerini göndermiştir. Bunun üzerine Flanderli atlı şövalyeler hücuma geçmiştir. Bu esnada Türk okçuları Flanderlilerin atlarını hedef alarak ok yağmuruna tutmuş, atsız kalan Flanderliler ağır zırhlarından dolayı serbestçe hareket edememişlerdir. Bu durum karşısında Türkler birçoğunu kılıçtan geçirmiştir.

Bizans ordusu şövalyelerin arkasına bakmaksızın kaçtığını görünce yerlerini bırakarak donanmaya yakın bir mevkii işgal ettiler. Bu fırsattan yararlanan Türkler, Bizans gemilerinin bir kaçını ele geçirdiler. Bunun üzerine Bizans gemileri halatlarını çözüp, demirleri boş bırakarak ne yapacaklarına dair olan emri beklemeye başladı. Konstantin Dalassenos, Bolisson şehirciğine gitmeye karar vermiş ve donanmasına bu doğrultuda emir vermiştir. Anna Komnena’ya göre Bizans ordusunda bulunan “Skitler” (Peçenek ve Uzlar), Çaka Bey’e durumu haberdar ederek ırkdaşlarına işini kolaylaştıracak bir yardımda bulunmuşlardır.

Çaka Bey ile Bizans kumandanı iki tarafın kuvvetleri arasındaki bir mevkide buluştular. Anna Komnena’ya göre mülakatta galip taraf olan Çaka Bey söze başlamıştır. Çaka Bey sözlerine Aleksios Komnenos’a olan düşmanlığını izah ederek başlar ve Anadolu fethi sırasında tecrübesizliğinden nasıl esir düştüğünden dönemin Bizans imparatoru Nikeforos Botaneiates’e gönderildiğinden ve imparatorun kendine verdiği “protonobellissimos” unvanından ve hediyelerden bahseder ve bu şekilde onun tabiiyetini kabul ettiğini söyler.

Ardından bunları imparatora anlatmasını ve düşmanlığa son vermek istiyorsa imtiyaz ve rütbelerini geri vermesini söyler. Çaka Bey sözlerinin yerine getirilmesi halinde adaların iade edileceğini söyler fakat izmir ve sahil kesimindeki şehirler hakkında en ufak bir söz bile geçmez. Akşam vaktinin yaklaşması üzerine Çaka Bey Dalassenosa hitaben Homeros’un “Artık gece yaklaştı geceye tabi olmak iyidir” beyitini söyleyerek görüşmeye son verir ve yarın Rumlara erzak göndereceği sözü ile ayrılıp gider.

Ertesi gün Çaka Bey verdiği sözde durmamış ve Rumlara erzak yollamamıştır. Gece olunca da yeni kuvvetler toplayıp Sakız’a nakletmek için izmir’e gitmiştir. Dalassenosa’da gemilerini tamir ettirip tekrar kaleye yönelmiş ve şehrin surlarını yıkmak suretiyle Sakız’ı ele geçirmiştir. izmir’den yeni kuvvetlerle dönen Çaka Bey Sakız adasını almıştır.