bugün

kafa karıştırıcı notlardır. siz şimdi okumazsınızda, üşengeç laleler.

Yaşananları birbirinden bağımsız olarak izleyenler "gerçekliğin" yalın izdüşümünden mahrum kalacaklardır...

(1) Yapılacak olan toplantı için Türk Subayları odaya girdiğinde ABD'li rütbeliler masanın çevresinde çoktan yerlerini almışlardı. Odanın içine bir kaç adım daha attıklarında duvarda bir harita gördüler. Haritanın üstünde "Büyük Ortadoğu Projesi" yazıyordu. Haritada, bölgenin petrol zenginliklerini ve diğer dinamiklerini yönetebilmek için kukla bir Kürt Devleti kurulmuş, hem Irak'tan, hem Suriye'den ve hem de Türkiye'den bir kısım toprak bu sanal Kürt Devleti'nin topraklarına dahil edilmişti...

(2) ABD'de düzenlenecek bir gece... Onur konuğu ve baş davetli dönemin istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan... Toplantı hafta içine denk geldiği için ABD'de faal kimi STK'lar özür mesajıyla birlikte toplantıya yoğun programları ve düzenlenen toplantının takvimi dolayısıyla katılamayacaklarını belirtirler. Sanılandan ve teamüllerden çok farklı bir şey yaşanır ve ABD'nin ilgili kurumları, Türk STK'larına bir davetiye daha yollar; ilgili toplantı takvimler uysun diye hafta sonuna alınmıştır. Mevzu bahis toplantının ev sahipliğini CIA Ortadoğu sorumlusu yapmaktadır ve bir STK başkanının "bu önem nedir? Recep Bey en nihayetinde bir şehrimizin belediye başkanıdır?" sorusuna şu tarihi cevabı vererek sürecin sinyallerini yakmıştır: "Öyle demeyin; biz geleceğin Türkiye başbakanını hazırlıyoruz!"

(3) ABD, Türk Ordusu'nun etkinliği ve yapılanmasından rahatsızdır. Başa geçirilen çuvallardan sonra da giderek tırmanan sürtüşme ile süreç hızlandırılmış ve dönemin hükumeti, AKP'ye mesaj NATO kamuflajı altında verilmiştir. "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin personel sayısını azaltınız". Toplumun bu ilk başta anlamadığı mesaj daha sonra karşımıza TSK içindeki "vatansever" ve iş bilir, başarılı, donanımlı kadroların "Ergenekon", "Balyoz", "Casusluk Davası" gibi davalarla tasviye edilip, zindanlara atılması olarak çıkacaktı.

(4) TSK içi darbe gerçekleşmiş, gerekli görülen "darbe" yapılmış ve TSK'nın aktif gücü de kadrosu da eritilmiştir.

(5) Birinci maddedeki "Kürt Devleti'nin" bekası için Kaddafi'nin, Saddam'ın ve Esad'ın düşmesi gerekmekteydi. ilk adımı bizzat hava ve karar operasyonlarıyla gerçekleştiren ABD ordusu Irak'ta bataklığa saplanınca ordusunu kademeli olarak çekmiş ve ABD'li senatör ile sıcak görüntüler veren IŞiD lideri önderliğinde bir terör ve vahşet örgütü peydah olmuştur (IŞiD). Örgüt en başından beri sürdürdüğü insanlık dışı yayılmasını palazlar yine de kimsenin umrunda olmazken ve hatta bizzat Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti tarafından silahlandırılırken, yaralıları Türk hastanelerinde tedavi ettirilirken IŞiD yanlış düğmeye dokunmuş ve ABD'nin biricik aşkı, petrol ticaretinin yeni prensi çarıklı Barzani ile sınır komşusu haline gelmiş ve Barzani için tehdit oluşturmuştur. O andan itibaren IŞiD, ABD ve Türkiye tarafından terörist ilan edilmiş ve operasyonlar başlamıştır.

(6) Herşey "tampon Kürt Devleti'nin" kurulması ve bölgedeki petrol zenginliklerinin sömürülmesi için uzun zamandır tasarlanın planın küçük parçalarıydı.

(7) Bu esnada Türkiye'de "Kürt Açılımı" adında saçma sapan ama tamamen stratejik ve külliyen yalan bir süreç başlatılmış ve bu süreçte ülke sınırlarını terk edeceklerini taahhüt eden PKK Terör Örgütü mensupları, terk etmek şöyle dursun; silahlan(dırıl)mış ve motive edilmişti.

(8) Ülkedeki "sivil darbe" konusunda "senin mi olacak, benim mi olacak" kavgasında, düne kadar kol kola ilerlenen cemaat ile yollar ters düşmüş ve "sivil darbeyi" RTE tek başına yürütmek istemişti. Dün "savcısı" olduğu davaları çabuk unutmuş, dün "yoldaşı" olanların kelleleri için ava çıkmıştı. Türkiye'nin yönetim şeklini ve tüm dinamiklerini yok etmek, "devirmek" isteyen RTE ve avanesi Haziran seçimlerinde beklediklerinin dışında gelişen hadiseler sonrasında "bizi seçmezseniz ülkede kaos olur; evlatlarınız can verir, dolar yükselir, ekonomi zedelenir" mesajını vermek için kartlarını kanlı masaya atmışlardı.
Sonuç: Güçsüzleştirilen, beceriksizleştirilen TSK'nın '90'larda PKK'yı düşürdüğü acz uzakta değil, dün gibidir. Eşref Bitlis Paşa'nın ve diğer yetenekli, bölgeye hakim komutanların inlerinde avladığı PKK bugün beceriksiz yapılanmanın karşısında TSK ile adeta oyun oynamaktadır. Dilediği noktaya, dilediği kadar şehit verdirmek için, dilediği gibi saldırmaktadır. Bunda TSK'nın yeni yapılanmasının beceriksizliği kadar, devletin "vur emri" vermemesi ve olayları projenin bekası doğrultusunda şekillendirmesinin de payı vardır.

Sözün özü;

Şehit haberleri birbirinden bağımsız değildir. Herşey işleyen bir planın uzun zamandır süre gelen basamaklarıdır. Bu planın adı dünden bugüne hep aynıdır: Büyük Ortadoğu Projesi... Bu projenin piyonları da hiç değişmemiştir... "Ben Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıyım" diyen RTE'de adı geçenlerden bir tanesidir.