bugün

sekssizliktir.
aynı odayı hiç tanımadığın insanlarla paylaşmak.
hele de benim gibi agresif bir insansanız sabahları, insanlara bağırmak kaçınılmaz oluyor.
ama en en kötüsü yemekler.
yastığın altından çıkan boyunsakallı arkadaşının beyaz donu. 7 yıl geçti hala unutamam o manzarayı.
halının aslında kırmızı beyaz olduğunu anladığınız an. 2 sene boyu bir halı grili bordolu sanılır mı ya? çıkan saçtan ikinci bir halı dokunurdu.
Yurtta kalanlar bilir, finalleri geçemeyip bütlere kalanlar, yürüyen valiz sesinden nefret ederler, çünkü sen odanda lanet dersine çalışırken, çalışkan gözlüklü çocuk valizini bütün yurtta gezdirerek çıkartır ve o iğrenç sesi sadece bütlere kalanlar duyabilir. Yürüyen valizler, büte kalanlar için hüzündür, bilinçaltında Yalnızlık senfonisi çalar.
Bir çok kişiyle aynı tuvalet ve banyoyu kullanmak zorunda kalmak.
Bir sürü insanın kullandığı çatal kaşıkla yemek yemek her ne kadar yıkansa da..
8 kişilik full dolu odada sadece bir tek prizin var olmasıdır. buna da şükür demiştim o ayrı.
Burada yazılanları gördükçe ciddi anlamda garipsenen, bazılarında gerçekten hayrete düşülen başlık.

internetin olmadığı, batak oynandığı için uyarı alınan, maşrapanın tuvalet olarak görüldüğü, giriş için belli bir saat olan yurtlardan falan bahsedilmiş. Ya ben iyi yere denk gelmişim, ya da suser arkadaşlar biraz abartmışlar.
uyuyamamak. kokulardan horlamalardan gece yarısı sevgilisiyle konuşanlardan dolayı uyuyamamaktır. yurtta kalmanın iyi yanı yoktur.
iyi yani yoktur dolayısıyla her yani iğrençliktir.
Uykusunda tıslayan, pıslayan, diş gıcırdatan tipler. Horlayanlar zaten bu dünyadaki günahlarınız karşılığında cezanız. Normal birini bile takıntılı yapar. sekiz yıl çektim, öyle ki şimdi yeri geliyor saatin tiktakları bile uyutmuyor.
en iğrenç yanlarından biri banyolarıdır.
yemek sırası!
sabaha kadar kapanmayan ışıklar!
yurtta kalmak bütünüyle iğrenç ötesidir! (hele de kaldığınız yurt kyk yurduysa )
en açık ve net biçimde ortak tuvalet varsa sıçmaktır. Sıçamamak daha doğrusu.
herkesle aynı çamaşır makinesini, buzdolabını, tuvaletleri geçtim de tuvalet terliklerini kullanmak çok mide bulandırıcı.
Anlatılan korku hikayeleri sonucu uyuyamamak, ve her an cin şakası yapabilecek bir oda arkadaşının olması olabilir.
- Oda arkadaşınız varsa, özel alana sahip olamamak
- Koridordan gece gündüz demeden gelen gürültüler
- Odanıza her an, davetsiz bir şekilde gelebilecek olan arkadaşlar, hatta bazen senin değil oda arkadaşının arkadaşları.
- Belli bir saatte yurda dönme zorunluluğu.
yatarken, oda arkadaşı ve onun arkadaşlarının aptal muhabbetlerine kulak misafiri olmak zorunda kalmak. uyuyamamak.
herkesin özpatinaj çektiği yerde yıkanmak.
Gece aç kalmak. Bazı yurtlarda sigaranın yasak olması. Değişik değişik kurallar. Cins cins herifleri sürekli görmek zorunda olma.
Gece yarısı enstürman çalabilme özelliğine sahip insanlar ve çamaşır makinesi kapmanın hayati önem taşıdığı günler. Neyse ki kurtuldum
iğrenç yanı çoktur, farkını ise şu şekilde söylemek isterim: Kendi evinizde ki odanız ile kaldığınız yurdu kıyaslayın.
her gün onlarca kişinin kullandığı tuvaleti ve banyoyu kullanmak zorunda kalmak. bazen tuvalete girdiğimde yan taraflardan sadece peçete koparma sesi geliyor. ne bir ıkınma sesi, ne bir sifon sesi, ne bir işeme sesi. hiçbiri yok sadece peçete koparma sesi. hayır sonra çıkıp demezler mi yok benim fuck buddyim var, yok efendim bu güne kadar şu kadar kızla birlikte oldum. ulan şerefsiz sağ elin nasır tutmuş imana gelmiş sen hala bilmem kaç tane kızla beraber oldum diyon. söylesene nerde? rüyalarında mı?
hiçbir rahatlığa sahip olamamasi ozeliniz olmaması hele 8 kişi iseniz . daha zor be kardeş . tabi ders çalışma problemi de yaşarsiniz.
Yurtta kalmaktır en başta.
Bir de elbette hiçbir özelinizin olmaması, 50 kişiyle aynı tuvaleti banyoyu kullanmak, giriş saati, hiçbir arkadaşınızı davet edememek.
Yurtta bir yıl kalmak iyidir, güzel anılar bırakır, lakin fazlası kimi insanları karaktersizleştirir, hissizleştirir.