bugün

hani bazen gözünüz üstünüzdeki t-shirtünüze takılır.. çok yakından inceleyince illa ki bir leke görürsünüz.. belki 5 senedir orada duran lekeyi (ne pis adammışım lan) şu ana kadar hiç farketmemiş olsanız bile, artık o t-shirtü gördüğünüz anda gözünüz o lekeye gider ya.. işte yorum başlıklarındaki kırılma noktaları da öyle bir şeydir, bir kere çözdünüz mü, anında bulursunuz..

şimdi insan yalnızlıktan hoşlanan bir yaratık değil.. sürü psikolojisine ziyadesiyle yatkın, kendimi de katarak söylüyorum.. valla.. kadıköy meydanında birden 1000 kişi nedensizce denize atlayıp deve güreşi yapmaya başlasınlar, ben ''baba ben en altta olayım, boy uzun ya..'' diyen adam olarak bulurum kendimi bir anda..
e gerçek hayatta işlev gösteren psikoloji neden sözlükte de yer almasın?

başlık şey olsun mesela; kandemir konduk un cannes da hakkının yenmesi

bak dikkat edin, ilk entry hangi görüşü savunuyorsa, bir müddet yazılan yazılar benzer seyirdedir..

1) kandemir konduk ustaya yapılan büyük ayıptır.. emperyalist oyunudur..

2) duyunca gözlerime inanamadığım (nasıl şaşırdıysa artık algıları karışmış denyonun) olay.. buradan cannes jürisini kınıyorum..

3) iste ibne fransizlardan da tam bu beklenirdi.. utanin.. (coulibaly değil bu, sadece fm oynadığı için türkçe karakter kullanamıyor)

aha işte 4. entryde bir cengaver çıkar ortaya:

4) lan olm mal mısınız? kandemir konduk nere, kuzey sinemasının altın çocuğu lars von trier nere? isabet olmuş..

bir zaman sessizleşir ortalık.. insanlar bu yeni bakış açısını sindirirler.. ve sonra rüzgar tam tersinden esmeye başlar..

5) kandemir konduk gitsin de mahallenin muhtarları'nın hesabını versin, bir jenerasyon onun yüzünden espri yapamıyor..

6) sözlükte ne kadar hayalperest olduğunu bize gösteren başlıktır..

7) kandemir konduk mına konduk hehaha..

***
falan filan..

hukuki not: kimse kandemir konduk'un hiçbir yerine konmamıştır, konmayı teşebbüs bile etmemiştir.. allah muhafaza şaka falan yapar..

koduk'a, cannes'da başarılar..