bugün

başlığın aslı "yapı kredi yayınları editörü bir uludağ sözlük yazarına kitap çıkartmak istiyormuş geyiği" olacaktı.

efenim, dün sözlükten birkaç yazarla oturmuş bir şeyler içiyoruz, hararetli bir şekilde de sözlükteki bazı tiplerden konuşuyoruz. tanınmış bir yazardan konu açılıyor. masadaki bir yazar şu cümleyi sarfediyor:
- yapı kredi yayınları editörü sözlükten x yazarın entry'lerini okuyomuş, "bu entry'lerin kitabını basarım!" demiş.

bu lafı eden arkadaş zerre alınmasın, belli ki o da birinden duymuş ve inanmış.
akla takılanlar;
ulan kooooskoca yapı kredi yayınları, hani şu yaşar kemal'in, georges perec'in, shakespeare'in kitaplarını basan yayınevi! bu yayınevi burda sikiş anıları yazan birine mi kaldı ulan?! bu kadar düştü mü yayınevleri? o zaman hepimiz yazalım siktiğimiz amcıkları, sıçarken yaşadığımız komik olayları, bize de kitap bassınlar.
elin umberto eco'su boşu boşuna yıllarca araştırma yapıyor. umberto dayı bıraksın bu işleri. yazsın siktiği signorina'ları, araya da 2-3 klişe espri, al sana kitap.

ha, aynı kişinin evinin kuytu köşelerinde sakladığı edebi metinler olabilir, bilemem. benim aldığım duyum, sadece sözlükteki yazılarıyla ilgiliydi.

yky bu kadar basitleştiyse, en başta fırat budacı'ya kitap basardı, onu bilin.