bugün

problemin yeni nesil türk kızlarında değil de değişen dünya düzeninde olduğunu düşünüyorum. dünyanın globalleşmesiyle beraber kültürlerin terk edilmesiyle insanların hangi kuralları uygulaması gerektiği noktasında, hayatlarını nasıl geçirecekleri konusunda kararsız olduklarını görüyorum. özellikle üretimin bu kadar artmasıyla beraber tüketim çılgınlığının insanları özgürleştireceği yerde daha da köleleştirmesiyle beraber kısa vadede hazcı uzun vadede umutsuz nesiller elde ediliyor.

iç güzellikten, emekten ziyade insanların emek harcamadan kazandıkları dış güzelliklerinin bu kadar konuşulması "şekilciliğimiz" ister istemez statü, dış güzellik gibi özellikler gençler üzerinde daha fazla etki yaratıyor. onlar da bir insan için önemli noktaların bu olduğunu düşünerekten kendilerine yatırımı sadece bu yönde yapıyorlar.

düşünün ki eğitim aldığı düşünen gençlerimizin kaçı gerçekten verilen emeği hak etti, derslerin projelerini birisine parasıyla yaptırmayıp kendi yaptı? kaçı okuduğu şeyi ne için okuduğunu biliyor? kaçı geleceğini planlayabiliyor?

hak, dürüstlük gibi kavramlar artık enayilik olarak görülüyor. tek derdimiz popülerlik.