bugün

ülkemizde son 30-40 yıldır yapılan ve adeta bir adet haline gelen, özellikle anadolu'daki erkekler arasında, toplumsal bir dini yanlış yorumlama.

i̇nsanlar şöyle düşünüyor herhalde gençken: " ulan şimdi yiyebildiğim her haltı yiyeyim de yaşlanınca zaten bunları da yapamam, o zamana günahlarım da birikir, sonra af dilerim allah'da kabul eder.*"

böyle yapan i̇nsanlar genelde yaşlanınca, namazı bir görev gibi kılarlar. ibadetlerini zorunluluk gibi görürler. çünkü onlar allah'a ulaşmak için değil, o'nunla iletişim kurmak için değil, günahlarım affolsun diye namaz kılar.

ne kadarı kabul olur allah bilir.

ama din, kişilikleri üzerine, davranışları üzerine etki etmez. onlar yine küfür eder. yine sigara içer. yine alkol alır. yine küfür eder...

dini amacına uygun olarak kullanmazlar.

not: bir genelleme söz konusudur evet. ancak bütün anadolu erkekleri için değil. şahsen ben de bir anadolu çomarıyım.
ölüme yaklaşmanın korkusu ile hakka kavuşmanın heyecanının harmanıdır.

(bkz: ali amca 72 yaşında arkadaşları ona hacı diyor)

Gibi.
nahoş bir adettir.
ölümün getirdiği kaygı ve belirsizlikten kaçmak isteyen benliğin kendisini güvende hissedeceği ve sonsuza kadar varolacağına dair inancı gçlendirmek için ihtiyac duyduğu inanç sistemine bağlılığın artması gayet normal aslında. bu kaygılı dönem bu inançla daha rahat atlatılmaya çalışılmaktadır. hatta bu kaygı o kadar büyüktür ki, ateistler ile inançlıların ortalama yaşam süreleri arasında anlamlı bi fark bulunmuştur. inançlılar inançlı olmayanlara göre daha uzun yaşıyormuş. dipnot olarak yaşanılan hayatın kalitesi kafalardaki soru işareti.
tandır tava geldi hamur tükendi
akıl başa geldi ömür tükendi.
ölüm kapıda daha artık ibadet vaktin geldi düşüncesidir.