bugün

sokakta ağlamayı kolaylaştırmak için yapılacek en güzel eylemdir... yağmur yağar... siz ağlar sınız... yağmur yağar... ateş harlanır.. yağmur yağar..siz akar gidersiniz... her damla ile bambaşka bir yere... yağmur yağar... üzerinizi örten çimenlerin üzerine...
"bulut gecti gozyaslari kaldi cimende... "

(bkz: kimse bilmez)
su sıkıntısının tavan yaptığı şu günlerde duş olayını aradan çıkartma çabasıdır.
şeker olmadığını ispat etmeye çalışmak.*
su sikintisinda ya da cok sicaklarda istenebilcek durum.
(bkz: yagdir mevlam su)
biraz melankoli merakı olan her insanın yapmak istediği eylemdir. böyle yağmur yağsın, ama kar tanesi gibi ince ince... sonra tek başına dolaşmak ister caddelerde sokaklarda hiçbir amacı olmadan. ama hava soğuk olmasın, ıslandıktan sonra hasta olmasın da ister. çoğu zaman da ne istediğini bilmeyecek kadar çok şey ister.
ama güzeldir yağmurda sırılsıklam ıslanmak. sanki yağmurun doğayı yıkayıcı, temizleyici etkisi size de bulaşır ucundan, huzur dolarsınız.
en bi' duygusal dipnot: aslında yağmur, sevgiliyle ıslanıldığında güzeldir.
(#1369739)
her insanın hayatında sadece bir kez gerçekten istediği, diğer tüm istemlerin bir yanılsama olduğu durumdur..
hasta olmaya davetiye beklemek.
yanında sevdiceğinde olmasıyla tadından yenmeyecek olan durum.
aşık olmaktır.
"ancak varsa bir aşığı
ya da aşığım
varsa bir faydası" diyecek kişinin işidir.

(bkz: yağmurda ıslanan kedi yavrusu)
-Vicdanındaki acıları sıkıntıları bu sekilde yıkanip temizleneceğini hissetmektir.
-Sevgilisiyle arası bozulan kişinin,sevgilisin kapısının önünde acınası bir hale düşmek için dilediği bir hava olayıdır.
-Romantik olmak için sevgilisin elinden tutup sokakta deli gibi koşturmaktır.klasik romantik olma yöntemi de diyebiliriz.
-Hastalığın umursanmadığı bir durumdur.
-Deli olmak yada aşık olmaktır.
-dikkat edilecek durum ise: toprak yolda değil asfalt yolda ıslanmak isteğidir. bir de çamurla uğraşma durumu cıkmaması için.
yeniden doğmak gibi..tertemiz yağmur damlalarının tüm vücudunuzda gezinmesini istemek.size ait olmayan, yapay olan herşeyi ıslatıp akıtmasını istemek..ama belki de yağmurun altında gözyaşlarına boğulup yağmuru kıskandırmak istemek..
yağmur yağar... koparıp attığınız hayat karışır çamur rengi sulara...
yağmur yağar... iltica vakti gelmiştir ayazla çoğalan çiğ damlalarına, başka bir isimle başka bir yağmur sonrasına başka bir gökkuşağının moruna bulanma zamanı gelmiştir... gidilmelidir, yağan yağmurla, sırılsıklam, kıvranarak, yanarak, el sallanmalıdır, arkada bırakılamayanlara...
- hadi aşkım, çıkıp yağmurda ıslanalım mı?
- sebep?
- yağmur suyuyla ıslanmış dudaklarımı ezmeni, sömürmeni istiyorum.
- neriman seksenimizi geçtik biz, kendine gel.
- iyi valla, mini etek de giymeyelim o zaman bundan sonra.
bir bahar gecesinden beklenebilecek herşey vardı bu gece. ne soğuktu hava ne sıcak.
rüzgar sadece okşamakta yanaklarımı saçlarımı, yağmur ise bayram havasında sanki dans ede ede, hani şu ifade ile çisil çisil yavaşça dökülmekte gök kubbeden.
lambaların aydınlattığı kimi yer loş, kimi yer karanlık, uzun, ıssız, sessiz bir sokakta, rüzgarla oynaşıp yağmurla konuşarak, ne düşüneceğimi bilemeden, içimde büyüyen garip bir neşe ile yürüyorum.
acelem yok. her adımımı hesaplayarak, hissederek, sindirerek ıslana ıslana atıyorum.
o kadar huzurluyum ki ana rahmindeki cenin kadar günahsız, duru, el deymemiş toprak gibi, keşfedilmemiş kıta gibi, kirlenmemiş insan gibi hissediyorum.
ve bir sigara...
paketinden çıkartıp dudaklarımla birleştirerek yakıyor, çektiğim ilk nefeste nikotinin azımdan ciğerlerime, ciğerlerimden kan yolu ile hücrelerime geçtiğini anlıyorum. parmaklarımdaki hafif uyuşmuşluk sayesinde.
bir bahar gecesinden beklenebilecek herşey var bu gece...
ne hissettiğimi bilmiyorum ne düşüneceğimide.
biraz neşe, biraz hüzün, biraz pişmanlık, biraz huzur.
ve evin kapısı...
girdiğim anda değişen dünyam...
tuhaf. yağmurla ilgili tek romantizmim pencerenin dibine tünemek, ıslananları seyretmek olabilir. lanet duygudur, ıslanmak. yapış yapış olursun, makyajın akar, yürümen zorlaşır, şemsiyen kırılır, rüzgar da varsa tamamdır o günü yok sayıyorum. şimdi bu şairane istek, gerçeklerle yüzleşince ne yazık ki ortaya hoş şeyler çıkmıyor. zaten daha güzeli var; evde soba yansın, üstünde kestane olsun hafif bir müzik, dışarda yağmur, üstümüzde kazak... oy hayalimi sevdim. bu klimalar, doğalgaz, modern hayat çok sıkıcı. ahaha (bkz: bağlayamamak)
Singing in the rain. Mutluluk veren eylemdir, kucuklugumuzu animsatip, nostaljik anlar yasatir bize.
Sonu başında sirkeli suda bekletilmiş bi bez ve sıcak çorbayla bitebilir dikkat edilir önlem alınmalıdır.