bugün

Hayatımdan bir şeylerin eksilmesiyle başladım. Her eksiklikte, paketten çıkarıp bir tane yaktım.
Paketten her bir sigara eksilişinde, döngüye girdiğimi anladım. Eksildi, ve ben yenisini yaktım. Eksildi ve yerine bir hiç kaldı. Devam ettim, aldım, ve tekrar yaktım. Bitmemeliydi. Diğer tüm eksikliklerin yerini doldurmak için sürekli yaktım. Biraz da kendimi kandırdım. Eksikliklerin asla geri gelmeyeceğini anladığımda gördüğüm tek şey , bitmiş bir paket ve ondan geriye kalan bir avuç kül dü.
En büyük bağımlılıklar zarar verir derlerdi. En büyük zararı ben kendime verdim o gün. Asıl zarar sigara değildi. Battığım bu bok çukurunda en büyük zararı bana, birer birer eksilenler verdi aslında...
ilkokuldaydım. sene 1994 yanlış hatırlamıyorsam. 12 yaşındayım. Arkadaş aldı beni götürdü bir ağacın dibine. Bir adet sigara verdi.(sigara da birinci sigarası. filtresiz olanlardan * O da ilkokul öğrencisi. Sonra ne bileyim 20 sene olmuştur. Bir daha sigara içmedim. O sigarayı da içmezdim ya. Arkadaş zorla içirmiştir. Hatta ağzıma fazla sokmadım. elimde tuttum çoğu zaman.

Bugünden bakınca düşünüyorum da sebebi dedemin ölümü olabilir. Onu da 1 sene önce sigaraya bağlı rahatsızlıktan kaybetmiştik. Ona da böyle arkadaşları alıştırmış. "Kadınlar bile içiyor... kadınlar bile içiyor" diye diye onu da içirmeye başlamışlar. Sonunda çok da geç denilemeyecek bir yaşta (annesinden 1-2 sene sonra) vefat etti. Son hali oldukça acıklıydı benim için. Konuşamıyordu. Acı çektiği yüzünden belli idi. yüzü sapsarı idi..
11

bizim sınıftaki piçin biri 1 paket getirmişti. tuvalette paketi teslim aldım ve çantama attım.

o zamanlar dağın başındaki bir lojmanda kalıyorduk. bina 3 katlıydı ama bizim dairemiz hariç tüm daireler boştu.

eve gelir gelmez paketten bir dal aldım ve cebime attım. evde kimse sigara icmiyordu. küçük çakmak yoktu yani. mutfak çakmaklarından birini yeleğimin icine sakladım ve anneme bahçeye cıkacağıma söyledim. kapıyı ardımdan çeker çekmez üst kata çıktım. solumdaki kapısı aralik daireye girdim.

daha birçok pisliğime tanık olan o dairenin numarasi hâla aklımda:7

evin içinde birkaç kırık dökük mobilya vardı. korkmuştum. lojman olduğu için bütün dairelerin planı aynıydı. yani ben o an kendi evimi terkedilmiş ve harap bir halde görüyordum.

duvarlara elimi sürterek odama(!) gittim. pencereleri sonuna kadar açtım ve derin bir nefes aldım. çok tedirgindim. sigaranın ne kadar zararlı olduğunu biliyordum ama denemem lazımdı. denedim de.

elimi cebime attım ve sigarayı aldım. dudaklarim arasına sigarayı koydum ve mutfak çakmağıyla zar zor yaktım. yakar yakmaz içime çekmeye karar verdim. bu hayatımda verdiğim en güzel kararlardandi.

küçücük ciğerlerime ağır gelen dumanı öksürerek atmaya çabaladım. gözlerim yaşarmıştı ve hiç tat alamamıştım. sigarayı yere atıp üstüne bastım ve eve döndüm.

annem kaybolan çakmağı fark etmişti. kağıt yaktığımı söyledim. biraz kızdı. ertesi gün paketi lojmanın önünde nöbet tutan aladdin isimli askere verdim. o da "bak ben hem sigara içiyorum hem hap atıyorum. güzel bişey mi değil! bir hata yaptım başladım sen sakin yapma" dedi.

sanırım o 2 gün içinde yaşayacak 10 sene daha kazandım.
(bkz: olm 12 5 falandım ben)
Hiç içmedik bundan sonra da içmeyi düşünmüyorum sebebi zehir falan da değil oğlum baya para yok.
Hiç içmedik bundan sonra da içmeyi düşünmüyorum sebebi zehir falan da değil oğlum baya para yok.
Küçüktüm içime çekmeye çalışmış becerememiş öksürüklere boğulmuştum. O günden beri de içiyorum.
çok bi numarası yoktur.15 16 yaşlarındayken annemin paketinden aldığım sigaralarla baslayıp ara ara bıraksamda suan seviyeli bi ilişkim var kendisiyle.özellikle yemekten sonra dısarda birini beklerken evde okulda ders arasında ders calısırken çayın yanında vb zamanlarda beni asla yalnız bırakmaz.