bugün
- diamond tema33
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd11
- true bir martı olsa olacaklar8
- anın görüntüsü15
- saraca silsüpüroğlu9
- ülkesi savaştayken başka ülkede keyif süren kansız9
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var23
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi9
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba12
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması22
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek10
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- thusneldaa10
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj25
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları12
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar19
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler10
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
Her kafası karışık insanın yaptığı iki yolculuk vardır; gitmediğin yolları keşif ve yüzündeki nemsiz arazileri ıslatma ilerleyişleri...
Yorulmuştur kadın, yolun kenarında durup karşıdan gelen ilk adamı durdurur tam önünde. Ayaklarının uçları birbirine değecek kadar yaklaşır adamın suretine, konuşacak hiçbir şeyi yoktur. Söyleyecek hiçbir kelime kalmamıştır, her iki yolculuğunu da yarılamıştır ancak. Kaşif bilginliği ve ağlamanın verdiği dinginlikle sığınmıştır işte tanımadığı bir yabancının sözcüklerine. Ondan bir söz bekler, yüzüne bile bakmadan kendisini tanıdığını duymak, birkaç satır kelam etmek ister.
Adam şaşkındır, ayaklarına dayanan bir çift rugan pabucun sahibine bakmaktadır. Başı önde, dudakları titreyen, gözünün yaşını yeni silmiş bir kadın durmaktadır karşısında. Kadın sustukça, konuşası gelir, kadın anlatmadıkça kendini anlatası. Ama nasıl başlanır ki söze, yarım kalmış bir keşfin ortasında?
Kadın çekinerek kaldırır yüzünü, adam başladığı her kelimenin ilk hecesinde vazgeçerken söyleyeceklerinden kadın konuşmadan anlatır düşündüklerini. Yalnızım der, sadece durdum, hayatta, yolculukta, ağlamakta, susmakta hep yarım kaldım. Bak, sussam da konuşuyorum hala…
Adam anlar, kadın yalnızdır, onca yolculukta hep yarım kalmıştır. Oysa kendisi de bilmez tamamlanmanın ne demek olduğunu, kadının dudakları ne kadar kapalıysa gözleri o derece konuşkandır. Adamın cesareti yoktur konuşmaya, ne ileri ne geri gitmeye…
Kadın gözlerini kaçırır birden, önce sesini, sonra rugan pabuçlarını alır ilerler… Geride yarılanmış bir yol, sessiz bir konuşma ve parmak uçlarına değen sıcaklığı soğutan bir rüzgar bırakarak keşfetmeye devam eder.
Adam gecenin bir vakti gördüğü kadının bir rüya olmasından şüphelenerek silkinir, arkasına bakar, kimse yoktur. Ayakkabısının ucunda bir leke dışında hiçbir izi kalmamıştır giden kadından.
Kadın görmüş, susmuş, sessizce konuşmuş, adama dayanıp güç almış, karşılık bulamayınca yoluna devam etmiştir. Adam ayakkabısının ucunda kalan bir lekeden başka gördüğünün gerçek olduğuna inanmayarak düşünü hayra yormuş, aklının bir köşesinde ‘onu anladığını bir türlü anlatamadığı’ bir kadın resmiyle bakışmıştır uzunca.
Sonunda yeni rüzgarlar geçmiştir ikisinin de hayatından, yollar da yaşlar da hep kaşif kalmış, her zaman adımlanmamış bir kara parçası bırakmıştır yollarında. Kimi gece, kimi gündüz onlarca anı kalmıştır geçti dedikleri onca düşün sabahında. Yarım kalmış rüyalar hep hayra yorulmuştur, yarım kalmış yolculuklar yeni yollara, dilekler tamamına…
Yorulmuştur kadın, yolun kenarında durup karşıdan gelen ilk adamı durdurur tam önünde. Ayaklarının uçları birbirine değecek kadar yaklaşır adamın suretine, konuşacak hiçbir şeyi yoktur. Söyleyecek hiçbir kelime kalmamıştır, her iki yolculuğunu da yarılamıştır ancak. Kaşif bilginliği ve ağlamanın verdiği dinginlikle sığınmıştır işte tanımadığı bir yabancının sözcüklerine. Ondan bir söz bekler, yüzüne bile bakmadan kendisini tanıdığını duymak, birkaç satır kelam etmek ister.
Adam şaşkındır, ayaklarına dayanan bir çift rugan pabucun sahibine bakmaktadır. Başı önde, dudakları titreyen, gözünün yaşını yeni silmiş bir kadın durmaktadır karşısında. Kadın sustukça, konuşası gelir, kadın anlatmadıkça kendini anlatası. Ama nasıl başlanır ki söze, yarım kalmış bir keşfin ortasında?
Kadın çekinerek kaldırır yüzünü, adam başladığı her kelimenin ilk hecesinde vazgeçerken söyleyeceklerinden kadın konuşmadan anlatır düşündüklerini. Yalnızım der, sadece durdum, hayatta, yolculukta, ağlamakta, susmakta hep yarım kaldım. Bak, sussam da konuşuyorum hala…
Adam anlar, kadın yalnızdır, onca yolculukta hep yarım kalmıştır. Oysa kendisi de bilmez tamamlanmanın ne demek olduğunu, kadının dudakları ne kadar kapalıysa gözleri o derece konuşkandır. Adamın cesareti yoktur konuşmaya, ne ileri ne geri gitmeye…
Kadın gözlerini kaçırır birden, önce sesini, sonra rugan pabuçlarını alır ilerler… Geride yarılanmış bir yol, sessiz bir konuşma ve parmak uçlarına değen sıcaklığı soğutan bir rüzgar bırakarak keşfetmeye devam eder.
Adam gecenin bir vakti gördüğü kadının bir rüya olmasından şüphelenerek silkinir, arkasına bakar, kimse yoktur. Ayakkabısının ucunda bir leke dışında hiçbir izi kalmamıştır giden kadından.
Kadın görmüş, susmuş, sessizce konuşmuş, adama dayanıp güç almış, karşılık bulamayınca yoluna devam etmiştir. Adam ayakkabısının ucunda kalan bir lekeden başka gördüğünün gerçek olduğuna inanmayarak düşünü hayra yormuş, aklının bir köşesinde ‘onu anladığını bir türlü anlatamadığı’ bir kadın resmiyle bakışmıştır uzunca.
Sonunda yeni rüzgarlar geçmiştir ikisinin de hayatından, yollar da yaşlar da hep kaşif kalmış, her zaman adımlanmamış bir kara parçası bırakmıştır yollarında. Kimi gece, kimi gündüz onlarca anı kalmıştır geçti dedikleri onca düşün sabahında. Yarım kalmış rüyalar hep hayra yorulmuştur, yarım kalmış yolculuklar yeni yollara, dilekler tamamına…
güncel Önemli Başlıklar