bugün

Yaş aldıkça, geçmişte yargıladığım her sıra dışılığı doğal görmeye başlıyorum. Hatta onların toplumun ahmakça takıntıları yüzünden sıra dışına tekme tokat itildiğini kavrıyorum. Böylece eskiden dişlerimi sıktıran mevzular şimdi ağırbaşlı gülümsemelere dönüşüyor. Zincirlerimi atıyorum. Kopardığım her zincir beni daha mutlu ve daha hoşgörülü biri yapıyor. Bunu deneyimledikçe daha fazla silkinesim geliyor. Gelenek dediğimiz küflenmiş fikirlerin sağlıksız yargılardan ibaret olduğunu düşünüyorum. Bir zamanlar bana uymayan insanların, bana uymak zorunda olmadığını zamanla anlamış oluyorum. Bütün bunlar bana şunu düşündürüyor: Her insan faşist mi doğuyor acaba? Terbiye edilemediğimiz sürece zararlı varlıklar olarak soluk alıyoruz sanırım, evrene kirli nefesler üfürüp duruyoruz. Öyleyse insanın temel gayesi kendini eğitmek olmalı. Başkalarının artık değişmesi gerektiğini geveleyip durmak yerine, dönüp ruhumuzu bir süzmeliyiz, zannettiğimiz kadar iyi bir insan mıyız, diye.