bugün
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş10
- sözlük kızlarının don renkleri20
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım11
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş16
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
17 şubat 2010 tarihinde yaşanan yargı krizi sonrası adım adım yargı reformuna doğru yol almaya başlıyoruz.
(bkz: hayırlı olsun)
(bkz: hayırlı olsun)
yani meali yargının cemaatleşmesi ve akpleşmesidir.
adım adım nazi almayansına doğru gideceğimizin resmidir.
zira nazi almanyasında da ilkin ordu sonra yargıya el atarak, bu iki yeri bu faşist yönetim kendine bağlamıştır.
ve sonra olanlar malumdur.
adım adım nazi almayansına doğru gideceğimizin resmidir.
zira nazi almanyasında da ilkin ordu sonra yargıya el atarak, bu iki yeri bu faşist yönetim kendine bağlamıştır.
ve sonra olanlar malumdur.
nazi almanyası olmaktan kurtulmamızı sağlayacak reformdur. bilindiği gibi nazi almanyası kurulmadan önce hakim ve savcılar öyle özgür bir anayasa yapmışlar ve iktidara sonsuz güç vermişler ki gelen iktidarın diktaya dönüşmesine sebep olmuşar. bizde ise darbeciler gelip anayasayı öyle bir yapmışlar ki iktidara kımıldayacak yer bırakmayıp diktatörlüklerini sürdürmüşler.
nazi almanyasından tek farkımız bizim anayasamız diktatörlük anayasası ve bu diktatörlüğü sürdürebilmeyi sağlıyor olması, nazi almanyasının oluşmasını sağlayan ise diktatörlük kurmayı sağlayan bir anayasa. kısaca biz tersinden gitmişiz. biri dikta rejimine giderken, diğeri diktayı kurup kendine göre anayasa yapmış.
nazi almanyasından bir farkımızda bizim yahudiler yerine irticacı adı vermemiz.
anayasada fazla özgürlük verilirse seçilenler nazi almanyasına gider seçeneği yerine cuntacıların kurduğu dikta iktidara izin vermesin demek daha mı güzel. bence nazi almanyası daha iyiydi. hiç olmassa halk oy verip desteklemiş ve sorumluluğunu paylaşmıştı. bizim diktayı cuntacılar zorla başımıza dolamış gitmiş.
alman anayasası kritik durumlarda ülkede hak ve özgürlüklerin çiğnenmesini kabullenerek iktidarın eline vermiş. bizde ise kritik durumlarda hak ve özgürlüklerin hukuk eliyle kısıtlanacağı anayasamızın her yerinde yazılı. biri iktidar demiş biri yargı. arada hiç fark yok. anayasa mahkemesinin bu konuda bir makalesini okumuştum. benim için dehşet verici oldu. hitler aynı bahaneleri ileri sürüp hak ve özgürlükleri askıya almıştı. bizim darbeciler de aynı bahaneleri anayasamıza aynen bu bahaneleri sokmuşlar, işin garibi hukukun en üstün olacağı ve insan temel hak ve hürriyetlerinin her şeyin üstünde olduğunu söylemesi gereken anayasa mahkememiz de bu darbecilerin düşüncesini aynen savunacak şekilde yapılandırılmış.
modern demokrasilerde insan temel hak ve hürriyetleri devlete karşı korunur. bizde ise devlet, insanların temel hak ve hürriyetlerinden gelen güce karşı hukuk tarafından savunulur. yani güçlü olan devlete karşı vatandaşlar korunmalıdır. bizim gibi zaten halktan güçlü konumdaki devleti korumaya gerek duyulmaz. devlet güvenlik mahkemelerini kaldırdık da ne oldu. başka isimle görev yapıyor ve yargımız aynı yargı.
http://209.85.229.132/sea...=tr&ct=clnk&gl=tr
yukardaki makalede anlayışı kavrayın. bizim hukukumuzun anlayışı bu işte. kendine kaynak olarak batı diyor ama batı bizim yargımızı her zaman eleştiriyor. mesele batıya uygun gibi davranıp gene bildiğini okumak. aynen danıştayın yök kararnamesini iptal gerekçesine "bu konuda yök karar verir" diyen kanunu göstermesi gibi.
nazi almanyasından tek farkımız bizim anayasamız diktatörlük anayasası ve bu diktatörlüğü sürdürebilmeyi sağlıyor olması, nazi almanyasının oluşmasını sağlayan ise diktatörlük kurmayı sağlayan bir anayasa. kısaca biz tersinden gitmişiz. biri dikta rejimine giderken, diğeri diktayı kurup kendine göre anayasa yapmış.
nazi almanyasından bir farkımızda bizim yahudiler yerine irticacı adı vermemiz.
anayasada fazla özgürlük verilirse seçilenler nazi almanyasına gider seçeneği yerine cuntacıların kurduğu dikta iktidara izin vermesin demek daha mı güzel. bence nazi almanyası daha iyiydi. hiç olmassa halk oy verip desteklemiş ve sorumluluğunu paylaşmıştı. bizim diktayı cuntacılar zorla başımıza dolamış gitmiş.
alman anayasası kritik durumlarda ülkede hak ve özgürlüklerin çiğnenmesini kabullenerek iktidarın eline vermiş. bizde ise kritik durumlarda hak ve özgürlüklerin hukuk eliyle kısıtlanacağı anayasamızın her yerinde yazılı. biri iktidar demiş biri yargı. arada hiç fark yok. anayasa mahkemesinin bu konuda bir makalesini okumuştum. benim için dehşet verici oldu. hitler aynı bahaneleri ileri sürüp hak ve özgürlükleri askıya almıştı. bizim darbeciler de aynı bahaneleri anayasamıza aynen bu bahaneleri sokmuşlar, işin garibi hukukun en üstün olacağı ve insan temel hak ve hürriyetlerinin her şeyin üstünde olduğunu söylemesi gereken anayasa mahkememiz de bu darbecilerin düşüncesini aynen savunacak şekilde yapılandırılmış.
modern demokrasilerde insan temel hak ve hürriyetleri devlete karşı korunur. bizde ise devlet, insanların temel hak ve hürriyetlerinden gelen güce karşı hukuk tarafından savunulur. yani güçlü olan devlete karşı vatandaşlar korunmalıdır. bizim gibi zaten halktan güçlü konumdaki devleti korumaya gerek duyulmaz. devlet güvenlik mahkemelerini kaldırdık da ne oldu. başka isimle görev yapıyor ve yargımız aynı yargı.
http://209.85.229.132/sea...=tr&ct=clnk&gl=tr
yukardaki makalede anlayışı kavrayın. bizim hukukumuzun anlayışı bu işte. kendine kaynak olarak batı diyor ama batı bizim yargımızı her zaman eleştiriyor. mesele batıya uygun gibi davranıp gene bildiğini okumak. aynen danıştayın yök kararnamesini iptal gerekçesine "bu konuda yök karar verir" diyen kanunu göstermesi gibi.
(bkz: şakacı seni)
bu reformda büyük ihtimal dağdan pkk'lılar ellerini kollarını sallaya sallaya gelirler.
zira daha önce yapılmışı var; (bkz: pkk lılar için hakim ve savcıların ayarlanması)
sapık üzmezler serbest kalır, deniz feneri denen dinci şarlatanlar ise daha fazla soyar.
erbakan denen kayıp trilyon fatihlerinin ise önü açılır.
veya (bkz: cemaatin badana şifresi) gibi veya (bkz: başbakan yardımcısı organize etmek) gibi daha büyük rezaletlerin önü açılır.
böylece hukuk, demokrasi, ahlak, şeref gibi bir çok kavram ayaklar altına alınarak yüce tayyip efendinin dediği gibi araç yani oyuncak olur. (bkz: demokrasi bizim icin bir tramvaydir)
ayrıca mahkeme tarafından laikliğe odak olan, yani bu ülkenin anayasal değerlerine karşı olan, düşman olan, yıkmak isteyen bir partinin yargı reformu yapması tam anlamı ile komedidir, rezalettir ve bop eşbaşkanlarının karşı devriminidir.
dünyanın hiç bir ülkesin kabul edilemeyecek, olmayacak bir durumdur.
illa bir reform yapacaklarsa sıkıyorsa milletvekili dokunulmazlıkları üstüne reform yapsınlar.
çakma demokrasi, hukuk, yargı savunucusu akp önce kaldırsın bakalım bu dokunulmazlıkları.
ama tabii meclisteki 600 suç dosyasının nerede ise yüzde 60'ına sahip olan bu suç dosyaları kabarık sözde müslümanlar bunu yapmak yerine önce yargıyı tekeline alıp, siyasallaştırıp, nazi almanyasındaki gibi köleleştirip, bu suç dosyalarından kaçmak istiyor.
ama istedikleri kadar reform desinler, öfke saçsınlar.
ne bu milletten kaçabileceksiniz, ne bu halktan, ne yargıdan ne de sizin tabirinizle allahtan.
tek tek hesap vereceksiniz.
(bkz: yüce divan)
zira daha önce yapılmışı var; (bkz: pkk lılar için hakim ve savcıların ayarlanması)
sapık üzmezler serbest kalır, deniz feneri denen dinci şarlatanlar ise daha fazla soyar.
erbakan denen kayıp trilyon fatihlerinin ise önü açılır.
veya (bkz: cemaatin badana şifresi) gibi veya (bkz: başbakan yardımcısı organize etmek) gibi daha büyük rezaletlerin önü açılır.
böylece hukuk, demokrasi, ahlak, şeref gibi bir çok kavram ayaklar altına alınarak yüce tayyip efendinin dediği gibi araç yani oyuncak olur. (bkz: demokrasi bizim icin bir tramvaydir)
ayrıca mahkeme tarafından laikliğe odak olan, yani bu ülkenin anayasal değerlerine karşı olan, düşman olan, yıkmak isteyen bir partinin yargı reformu yapması tam anlamı ile komedidir, rezalettir ve bop eşbaşkanlarının karşı devriminidir.
dünyanın hiç bir ülkesin kabul edilemeyecek, olmayacak bir durumdur.
illa bir reform yapacaklarsa sıkıyorsa milletvekili dokunulmazlıkları üstüne reform yapsınlar.
çakma demokrasi, hukuk, yargı savunucusu akp önce kaldırsın bakalım bu dokunulmazlıkları.
ama tabii meclisteki 600 suç dosyasının nerede ise yüzde 60'ına sahip olan bu suç dosyaları kabarık sözde müslümanlar bunu yapmak yerine önce yargıyı tekeline alıp, siyasallaştırıp, nazi almanyasındaki gibi köleleştirip, bu suç dosyalarından kaçmak istiyor.
ama istedikleri kadar reform desinler, öfke saçsınlar.
ne bu milletten kaçabileceksiniz, ne bu halktan, ne yargıdan ne de sizin tabirinizle allahtan.
tek tek hesap vereceksiniz.
(bkz: yüce divan)
uluslararası standartara uygun olarak yapılandırılmış ve kendi oligarşik yapılanmalarını değil gelişmiş ülkelerde olduğu gibi vatandaşların haklarını koruyan bir adli sistemi gerçekleştirmeyi hedefliyorsa umut olacak bir gelişmedir. bazılarının anladığı gibi adli sistemin üç-beş yüksek yargı mensubunun ideolojik taassubuna kurban edilmesi ve yargıçların istisnasız hiçkimseye hesap vermez hale gelmesi değildir.
(bkz: jüristokrasi)
(bkz: jüristokrasi)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar