yapılan mini çakallıklar

buyuk sonuclar dogurmayan lakin yine de pislik olan eylemlerdir.

her şey dahil bir otel de çalışıyorsanız ve gece bar kapanıyor ise
su şişelerine alkollü, alkolsüz her türlü sıvı doldurulur ve dışarıda çalışanlara veya müşterilere cüzi bir miktar da satışa sunulur.
pastacıyı kafaya alırsınız ve kek börek pasta çeşitlerini toplar toplar lojman da satışa sunarsınız.
lise de kız iseniz arama kontrolden yırtabileceğiniz için paket, paket sigara alıp tanesi 50 kuruştan satışa sunulur.
kent kart ya da akbil kullanılan bir memlekette iseniz metroya binerken
basan milletin dibinden sıyrılıp tek kişi olarak geçebilirsiniz.
ya da bana bir basabilir misiniz. diyebilirsiniz beni reddeden olmadı şahsen.
üniversite içinde sigara satılmadığından mütevellit paket paket sigara alıp satışa sunulur.
zaman geçtikçe müşteriler çoğalır otlakçı çok bulunduğundan öğrenci şahısların her zaman düşündüğünden daha erken biter paketleri.
kafanıza göre 50 kuruş bir tl fark konularak satılır.
kar da kışta sokakta kalındıysa ve dayanamayacak derece de ise polisi arayıp kendinizi ihbar edebilirsiniz.
adresi veriniz ve gece gece rahatsızlık veriliyor deyiniz ekip geliyor sizi alıyor gece göz altında tutup sabah bırakıyor. muhabbetleri de iyi don atmaktan kurtuluyorsunuz.
edit: kendi yazımı okuyunca sokak çocuğu gibi bir hayatım varmış gibime geldi.

kankaların ikisine ayrı ayrı 2 kahve yapacağıma, kahveyi ikiye bölerim daha iyi, yaşasın aklım gidip su koyayım.*

1. sınıftayken sabundan yaptığım dişin kökünü kırmıştım ve not alacaktım aynı gün. panodan bir iğne aldım ve iğneyi bir uca batırıp diğer ucunu da sabitleyerek birleştirdim. pürtükleri yok ettim ve yeni diş yapmaktan kurtulmuştum.

ha yine 20 aldıydım o ayrı.

(bkz: marketteki raflarda en arkadaki ürünü alma)

batakta caktirmadan kart cekme.

otobüs tayfasını ezberleyen kişinin, en yakın durakta inecek kişinin tepesinde beklemesi.

(bkz: koltuk savaşları)