bugün

Hani insanların herkes gitse de onlar var dediği kişiler vardır ya onların sende olmadığını farkettiğin an.
http://i.capsspot.com/s/28/5/1290503.png
tuvaletin kapısını açıp sıçanlar bilir bem yapmıyorum tabi valla lan.
görsel
uzun süredir sinemaya gidemiyor olmak. çünkü hiçbir insan sinemaya tek başına gitmek istemez aslında.
en güzel anlarda bir şey yaparken kurduğun hayalleri sürekli etrafındaki insanların yaşadığını fark ettiğin an. sürekli uzaktan izleyip iç çeken tarafın sen olduğunu fark ettiğin an.
en koyan yalnızlık da etrafında çok insan varken bile geriye dönüp baktığında yaşadığın hiçbirşeyi hatırlayamadığın yalnızlık.
sırf durmuş olmak için başkalarının yanında durduğunu anlıyorsun, asıl seni evinde gibi hissettiren insandan çok uzaklarda olduğunu ve bir daha bu hissi başka birinde yakalamana da çok olduğunu farkediyorsun. gece daha da bi sessizleşiyor. işine dönüyorsun.
çaresiz kalmak.
1 haftadır vatsaptan mesaj gelmemesi.
Çiçek taksi izlemek, eski güzel günleri o diziyle hatırlamak.
Meşgule atan arkadasin bile geri donmemesidir.
Şimdi şu an. Nedeni uzun bir liste.
Daha az önce anladım. Sanırım susup susup en sonunda patladığım için yanımda insan bırakmadım. Ama sebeplerim vardı. Kendi içlerinde ilişkilerini sahtelikle yürüten insanların arasında duramazdım. Amaan, üniversite arkadaşlıkları mezun olduktan sonra da sürüyor sanki diyorum ama sahiden arkadaşım diyeceğim insan sayısı 1 elin parmağını anca bulur. Dostum demiyorum bakın, arkadaşım.

Neyse. dost istersek Allah yeter.
Telefonun şarjı yüzde yüz olana kadar telefonun hiç meşgul edilmemiş olması ne bir mesaj ne bir arama ne bir bilmem ne bela. Yalnızlık iyidir diyenin bulup al lan bu mu iyi demek istiyorum.
Eve girdiğimde annem önüme ev terliklerini atmadığı an evde kimsenin olmadığını anladım.

Sanırım yalnızım.
Doğum gününe 1 gün kalmasına rağmen doğum günü planına sahip olmamak.
Uykumun kaçtığı andır. Şöyle ki, son zamanlarda gece uyur-uyanık vaziyette yan yastığa elimi atıyorum sanki biri hep oradaymış önceden de şimdi gitmiş gibi. Uykularım kaçıyor, uzun süre yalnız kalmaktan bilinçaltım kırmızı bültenle birini arıyor sanırsam.
Fazlasıyla ironik anlardır. Bu anlara çok örnekler verilmiştir ve verilmeye devam edilmektedir.

Örnek: sabah kahvaltıda çay karıştırmak, çay kaşığı ile şekeri çaya karıştırırken, çay kaşığıyla, bardağın tonladığı sesler kulaklarınızda yankılanmıyorsa yalnızsınız. * *
tavuk gibi erkenden uyumak, oturma odasındaki duvar saatinin sesinin yatak odasından duyulması.
Gecenin bir yarısı bacaklarını karnına çekip iki büklüm yatakta caresizce ağlarken anlaşılıyor.
Her gece başını yastığa koyduğunda vücudunun uyumaya çalıştığı fakat beyninin direndiği andır.
1 Nisan'da hiç kimsenin sana şaka yapmaması.
apartmanın otomatik lambası bile ben geçince görmüyor beni, yanmıyor. varın gerisini siz düşünün.
aldığım ekmeği küflendiği için çöpe attığımda. kalabalıklardan kaçıp kendi köşemize çekilelim derken işi çok abarttık herhalde.
3 günde bir ekmeğin bitmemesi. Sonra ıslatılıp kuşlara verilmesi.