bugün

bahsettiğim bir bölümünün bitmesi değil, komple tedavülden kaldırılması; nikki, eşli, pol gibi isimleri alanların karın boşluğuna tekme ve ense köküne yumrukla cezalandırılmasıdır.

bir bölümünün bitmesini beklemek bile işkenceydi, kış akşamlarının trt ana haber bülteni sıkıcılğında geçen akşamlarında. ama arkadaşlar, ben yıllarca bekledim, ne zaman bitecek bu dizi diye, ne zaman o şehvetli sevişmeler sona erecek diye. baktım olmadı, yalan rüzgarı dizisi, muazzez ersoy nostalji serisiyle bir yarışa girmiş, ben de kendimi buzluğa koydum, dondurdum, bitince çözün beni dedim.

şu an yeni yeni çözülüyorum. düşündüğüm tek şey var şu anda: insanoğlunun donma noktası, izlenilen yalan rüzgarı ile ters orantılıdır.