vejeteryenlerin bitkileri katletmesi

hayvan ve bitki türlerinin ayrımını idrak edemeyecek derecede algı yollarına oksijen gitmeyen şahısların, saçma ve bir o kadarda gerizekalıca söylemidir.

canlıları vahşi bir şekilde katletmesidir. halbuki onların da canı var, onlar da yaşamayı hakediyor. yersen! yada yemezsen bilemedim şimdi.

(bkz: bitki hücresi)

Bitkilerin acıyı hissedebilecek bir merkezi sinir sistemi, ayrıca şuana kadar kanıtlanabilmiş bir duygu durum kontrol yapıları olmadıklarından sorun olmayandır. canlı besin alabilmelidir çünkü.

not : vejeteryen değilim.

orospu çocukluğudur. o dalından koparıp içtiğiniz papatya çayları götünüzde yara yapsın. anlamıyorum bu şerefsizler nasıl canlı bir organizmaya kıyıyorlar? bırakın marullar, salatalar, domatesler vadesi yetene kadar bahçesinde kalsın. duygusuz şerefsizler.

(bkz: bitkilerin de canlı olduğundan habersiz vejeteryan)

ayrıca bitkilerin sinir sistemi olmadığından hareketle acıyı veya herhangi bir duyguyu hissetmediğini iddia eden arkadaşlar olmuş.

bundan çok önce yapılan bir deneyde bir odaya bırakılan salon bitkisinin yanına perodiyodik aralıklarla ona herhangi bir zarar vermeyen ve ona sürekli zarar veren iki adam sokulmuştur. zarar veren adamın içeri girdiğinde bitkinin diğerlerine nazaran farklı kimyasallar salgıladığı ortaya çıkmış ve salgılanan bu kimyasalların bir haritası çıkartılmıştır. deneyin adını veya tarihini hatırlayamıyorum.

ama en azından bilim adına konuşmadan önce böyle şeyleri araştırma nezaketini gösterebilirsiniz.

net caniliktir. ben mesela serumla besleniyorum.

Normaldir. Et yiyenler de hayvanları katletmektedir. Katletmekten kasıt zarar vermektir yoksa cani duygularla işlenmiş cinayet manasında değildir zaten hayvanlara karşı cinayet değil av söz konusudur. Fazla takılmaması gerekilir hele ki dişi bireylerimiz bu konuya fazla takılmaktadır din konusunda olduğu gibi. Kızlarımızın -insanımız- çoğu bir konuyu durumu araştırmaktan, her bilgiyi yorumu dikkate alıp en sonunda bir karara varmaktan çok sığ görüşleriyle ve kesin çizgilerle olayları ayırıp tek bir etiket koymalarından mütevellit onlara ne izah ne de tartışma ortamı gerekmektedir. Çünkü her cümlede hakaretvari, basit, öznel düşüncelerini açıklayacaklarından sadece ilk üç cümlemi okumanız herkes için yararlı olacaktır.

bitkilerin sinir sistemi olmadığını bilmeyen yazar saçmalarının açtığı başlık. arkadaşım bitkilerde sinir sistemi yoktur ya da henüz kanıtlanmamıştır ve bunun için acı çekmedikleri bilinir koparıldıklarında. belki biyoloji bilgin zayıftır ama hayvanlarda acıma duyusu vardır insanlar gibi sinir sistemleri olduğundan. içinde bulunduğum bazı kesim vejetaryenler evet insandan tek farkı insan kadar kompleks bir düşünme kapasitesi olmamak olan hayvanların katledilmesine tepki olarak bu seçimi yapmaktadır. her gün binlerce hayvan insanların sırf karnı doysun diye katlediliyor.

şimdi birileri dicek güçlü olan zayıf olanı yutar, doğanın kanunu bu , evet haklı doğada yani hayvanlar arasında durum böyledir. ama kendini hayvan kategorisinden ayrı bir biçimde kendini onlardan ayırabilecek bir düşünce sistemine ulaşan insan ırkı hala doğanın kanunlarıyla mı yaşıyor? eğer insan hala doğa kanunlarına göre yaşıyor olsaydı kendi gibi hayvan olan diğer canlıları avlamasına diyecek bir şeyimiz olmazdı.

21. yüzyıla geldi insan ırkı... Descartes'in deyişiyle artık homo sapien sapiens. aletler yaptı, silahlar icat etti, makineler hatta kendine benzeyen robotlar. peki sorarım dostlarım hangi hayvan türü avına doğadan olmayan bir araçla yaklaştı? hangi köpek balığı ağ atıp gereğinden fazla küçük balık yiyor? sence hala biz doğa kanununa göre mi yaşıyoruz? hangi hayvan devlet kurup ardından mezbahalar yarattı? hangi hayvan türü avını tanrı'ya kurban ederek ibadet ettiği ve avının ve diğer her şeyin kendine hizmet etmek için yaratıldığını buyuran dinler uydurdu?

hala kendini doğanın doğallığında yaşadığını sanan insana sesleniyorum! ya medeniyet denen illeti terk edip doğaya dön ya da insanlığının temel farkı olan düşünebilme özelliğini kullan.

saygılar.

edit:harf hatası

et candır gerisi heyecandır.