bugün

hayata yön veren muhabbetlerdir.

ah ahh... aklıma geldi yine. bizim oralarda bi hüseyin abi vardı. yaşı, kimin nesi olduğu bilinmez, kimse bilmez... bize bu konuda tek yol gösterecekse kırlaşmaya başlamış saçlarıydı. kim olduğu bilinmez, düşmüş besbelli. sokaklarda yatardı sanmayın ki bilgisiz adamdı. sana, bana ders verirdi ki bana vermiş bulundu...

ara sıra yanına uğrardım, bizim validenin hazırladığı bir tas yemek ve yemeğin suyunu emebilecek kadar da ekmek... yemekte de eşlik ederdim muhabbetle ona, yemeğini yiyince de tasları alır eyvallahlı ayrılırdım oradan.

vasıfsızdı evet! benim gözümde de, diğer insanlarınkinde de... düşün şimdi, sokakta sabahtan akşama kadar yatan bi adam. henüz genç, elinden hiç mi iş gelmez diye düşün. bilemeyiz, hayat!

ama yaşamının adamı değildi bu vasıfsız adam...

yine muhabettimi yemeğine katık yaptığım bir zaman;
şaşırmıştım da sormuştum geçmişini...

-"geçmiş önemli değil aslanım" dedi. "5 dakika öncesi de değil! önemli olan şu an... senin getirdiğin yemek ve bir parça ekmek..."

insan olmayı vasıftan saymazsak vasıfsız "insan"dı o evet. ama senden benden daha çok insandı. insandı...